Göksel Soy Bölüm 30: 3 Yıldızlı Sanat

Göksel Soy Novel

Çevirmen: Rin Fenrir

Bir süre etrafına bakınan Kyle, çok sayıda 3 ve 4 yıldızlı sanat eseri gördü,

-Ölüm vuruşu,

-Dokuz yıkım dalgası,

-Nirvana’nın yedi hamlesi,

Ayrıca bazı 2 yıldızlı sanatlar da gördü ama hiçbiri onun zevkine uymuyordu. Kyle her türlü kılıç sanatının tanımına bakarak daireler çizerken, birden gözleri bir köşede duran mor bir kitapta durdu.

Kitap tozla doluydu ve kitaptan yayılan ışık sönüktü, bu da eski olduğunu ve pek kimse tarafından dokunulmadığını gösteriyordu.

Kyle yavaşça kitaba yaklaştı ve ona dokundu. Kitap açıldı ama eski sayfalara yazılmış bazı kelimeler doğru düzgün görünmüyordu bile.

________________

‘İsim: Boşluk Parçalayan Darbe’

‘Sanat Sıralaması: 3 Yıldız’

‘Açıklama:’

Özenle uygulandığında Boşluğu bile paramparça edebilen dört farklı Kılıç hareketi.

Tek bir hamleyi mükemmel hale getirmek için yüzlerce yıl çalışmak gerekebilir.

-Not: ‘Sanatın kademesi dört harekette de mükemmelliğe ulaştıktan sonra yükseltilebilir’.

________________

Açıklamayı okuyan Kyle’ın gözleri yarısı görünen tek bir cümlede durakladı, “Sanatın kademesi yükseltilebilir.”

Kyle kademesi yükseltilebilen bir sanat hakkında hiçbir şey duymamıştı, aceleyle giriş bölümünü tekrar okudu.

Dört farklı hamle vardı ve tüm hamlelerde mükemmelliğe ulaştıktan sonra Sanatın kademesi yükselecekti. Ancak “Tek bir hamleyi mükemmel hale getirmek için yüzlerce yıl çalışmak gerekebilir.” cümlesini okuduğunda gözleri kısıldı.

“Lanet olsun.” Neredeyse yüksek sesle küfredecekti, hareketler kolaydı, öyleyse neden yüzlerce yıl sürsün ki?

Hareketlerin ardında anlatılan güç muazzamdı ama neden sadece tek bir sanatı uygulamak için yüzlerce yıl harcasın ki?

“Hadi başka bir sanat bulalım.” Kyle kitabı bir çöpmüş gibi kapatmadan önce kararlı bir şekilde düşündü.

Fakat kitabı kapattığı anda kitap havada süzülmek yerine yüksek bir ses çıkararak yere düştü.

-Güm!

Şaşkınlıkla kitaba baktı ve sonra izleyen biri olup olmadığını görmek için çevresine baktı. Diğer tüm öğrencilerin çoktan çıkışa doğru toplandığını ve şu anda hepsinin ona baktığını görünce Kyle’ın gözleri büyüdü. Dışarıda duran Yaşlı Lu bile kısılmış gözlerle Kyle’a bakıyordu.

Kyle içten içe lanet okudu, iki saatlik süre çoktan dolmuş gibiydi. Kendisine gülüyor gibi görünen tozlu mor kitaba baktı. Kitabı tekmeleme isteğini güçlükle kontrol etti.

Kyle karmaşık duygularla kitaba bakarken, Yaşlı Lu ona dışarıdan seslendi;

“Acele et, zaman neredeyse doldu. Sadece yarım dakikan var, sonra burayı kapatacağım. ve inanıyorum ki kalan ömrünü gizli bir odada geçirmek istemezsin.”

Yaşlı’nın sözlerini duyan Kyle isteksizce kitabı eline almadan önce aceleyle başını salladı. Kaderlerinde bu varmış gibi görünüyordu.

Üzgün bir yüz ifadesiyle çıkışa doğru yürüdü, bir hata yapmıştı, saate dikkat etmeliydi.

Herkes gizli odadan çıktıktan sonra, Yaşlı Lu öğrencilere bakmadan önce boşluğu kapattı. Dışarıda durmasına rağmen ne seçtiklerini görmek için bazı öğrencilere göz kulak olmuştu.

“Artık herkes ödülünü aldığına göre gidebilirsiniz.”

Yaşlı Lu sözlerini tamamladıktan sonra çıkışa doğru yürümeye başladı, ancak ayrılmadan önce kahkahalarını tutuyor gibi görünen Kütüphaneciye baktı.

“Bu kadar komik olan ne? Yaşlı Lu, Kütüphanecinin Kyle’a sabitlenmiş bakışlarını takip etmeden önce içten içe düşündü.

“Hmm, bu çocuk o kadar zaman harcadıktan sonra bile işe yaramaz bir sanat seçmiş gibi görünüyor. Yaşlı Lu başını salladı, şimdi kütüphanecinin çocuğa güldüğünü anlamıştı.

Yaşlı Lu ayrıldıktan sonra öğrenciler de ayrılmaya başladı çünkü kimse Bayan Aliza tarafından verilecek sabah dersini kaçırmak istemiyordu.

Kütüphaneci Kyle’a doğru yürümek üzereydi ama Mia onu durdurdu çünkü seçtiği beceri hakkında bazı sorular sormak istiyordu. Bu arada, Alec ve diğerleri birlikte derse girebilmek için sabırla onun arkasında durdular.

Nine, yüzünde kederli bir ifade olduğu için her şeyini kaybetmiş gibi görünen Kyle’a yaklaştı. Yavaşça Kyle’ın omzuna dokundu,

“Ne oldu? ve hangi sanatı seçtin?”

Kyle genişçe gülümseyen Nine’a baktı, güzel bir şey bulmuş gibiydi. Şimdi Kyle kendini daha da keyifsiz hissediyordu, Mor kitabı saklama yüzüğünün içine atmadan önce Nine’ın elini omzundan çekti.

“Ben iyiyim. Bu sadece basit bir kılıç sanatı, ya sen?”

“Hahaha, iyi bir şey. C kademesinde bir beceri, akademi’nin bu kadar çok yüksek seviye beceri verdiğine inanamıyorum.”

Her ikisi de kütüphane çıkışına doğru yürürken Nine böbürlenmeye başladı. Kyle yüzündeki gülümsemeyi yumruklayarak yok etmek istedi ama Nine uzun zaman sonra edindiği ilk arkadaş olduğu için kendini kontrol etti.

Aliza’nın ders saati gelmişti, bu yüzden ikisi de sınıfa doğru yürüdüler. Kyle zaten ilk birkaç dersi kaçırmıştı ve şimdi daha fazla devamsızlık yapmak istemiyordu. Aliza’nın onu ilk gördüğünde attığı ters bakışı da hatırlıyordu. Oldukça korkutucuydu, onun kötü radarına yakalanmamak kendisi için daha iyiydi.

Kısa süre sonra sınıfa girdiler, Aliza’nın dersleri öğrenciler için oldukça faydalı olduğundan sınıf çoktan dolmuştu. Bazı öğrenciler Kyle ve Nine’a gıpta ile bakıyordu çünkü onlar daha yeni ödül almışlardı. Hatta birkaçı ödül olarak ne aldıklarını sormak için Nine’a yaklaştı ama Nine’ın böbürlenmesini duyduktan sonra hepsi garip bir şekilde gülümseyip arkalarına bakmadan ayrıldılar.

Kyle ilk sıradaki koltuklara doğru gitti ve oturdu, Nine da onu takip etti. Birkaç dakika sonra Alec ve ekibi de sınıfa girdi. Girdikleri anda pek çok öğrenci onlara gülümseyerek yaklaştı ama artık Alec bile kalabalığı görmezden gelmeyi biliyordu. Dördü büyük kalabalığın yanından geçip gittiler ama yerlerine oturmadan önce Alec ilk sırada oturan Kyle’a baktı.

Carcel’i durdurdu ve ilk sıraya doğru yürüdü,

“İlk sıraya oturalım.”

Carcel nereye oturduğunu umursamıyordu çünkü sadece derse katılmak istiyordu, bu yüzden hiç soru sormadan arkasından geldi. Lara ve Mia da onu takip etti.

Ancak Lara, Alec’in Kyle’ın sol tarafında oturduğunu görünce kaşlarını çattı ve Mia’yı Alec ve Carcel’in arkasındaki ikinci sıraya doğru çekti.

“Merhaba, hangi sanatı seçtiniz?” Alec, neredeyse gözlerini kapatıp uyumak üzere olan Kyle ile sohbet başlatmaya çalıştı.

“Benimle mi konuşuyorsun? Bir kılıç sanatım olmadığı için onu seçtim.” Kyle Alec’e şaşkınlıkla baktı ama yine de cevap verdi.

“Oh, anladım.” Alec başıyla onayladı, daha fazlasını sormak istiyordu ama o daha soramadan Aliza sınıfa girdi.

Kürsünün arkasında durdu ve yoklama kâğıdını eline alarak ilk on öğrenciye kısaca bir göz attı.

Gözleri bir süre Kyle’a takıldı, o da bugün sınıftaydı. Kyle’ın performansını izledikten sonra derslere en çok onun katılması gerektiğini anlamıştı çünkü kılıçla ilgili temel bilgilerden yoksundu ve mana kontrolü de kötüydü. Ayrıca Kyle bugün derse girmezse onu derse katılması için sürükleyemeye karar vermişti.

Aliza yoklamayı aldı, tüm öğrenciler hazırdı. Daha sonra ‘mana kontrolü’ hakkındaki derse başladı.