Göksel Soy Bölüm 17: Mağara - Fenrir Scans
Karanlık Mod?

Göksel Soy Bölüm 17: Mağara

Göksel Soy novelini en güncel şekilde Fenrir Scansdan okuyun.
A+ A-

Göksel Soy Novel

Çevirmen: Rin Fenrir

 

Gece ilerledikçe her zamanki soğuk rüzgârlar yerine sıcak bir hava vardı ve bu da tırmanışın zorluğunu daha da artırıyordu. Kyle’ın tüm vücudunun deli gibi ağrımasında durumunu kolaylaştırmıyordu.

Bu kadar çaba sarf edip hiçbir şey bulamayınca Kyle biraz hayal kırıklığına uğradı. Tam pes edip geri dönecekken, karşı çıkıntıda küçük beyaz bir çiçek gördü.

Çiçeği gören Kyle bir an durakladı ve gözlerini ovuşturdu. Karanlıkta bile görülebilen parlayan çiçeğe doğru koşmadan önce heyecanla bağırdı.

“Bu Kırmızı kar çiçeği!”

Kırmızı kar çiçeği böylesine sıcak bir yerin ortasında soğuk bir enerji yayıyordu. Kyle heyecanla çiçeğe yaklaştı ve hemen onu aldı, daha fazlasını aramak istedi ama arkasını döndüğünde bir mağaranın önünde durduğunu gördü.

Mağara dikkatlice kayaların altına gizlenmişti, bu yüzden daha önce fark etmemişti. Kyle tamamen karanlık olan mağaraya baktı ve mağaranın uzak ucunda birkaç beyaz parlayan çiçek görülebiliyordu. Neredeyse dağın zirvesinde olduğunu biliyordu, bu da önündeki mağaranın bazı yüksek rütbeli canavarlara ev sahipliği yapabileceği anlamına geliyordu.

Mağaraya girmek gibi bir planı yoktu ama sonra elindeki küçük beyaz çiçeğe baktı.

“Kütüphanede okuduğum kitaba göre bir soyu uyandırmak için bir çiçek yeterliymiş ama bazı durumlarda birden fazlası gerekiyormuş.”

İçeri girmek istedi ama bir canavarın aniden üzerine atlayabileceği ihtimalini düşünerek tereddüt etti.

Korktuğu için değil, kendisinden daha yüksek rütbeli biriyle savaştıktan sonra bile zafer kazanacak bir dahi olmadığını bildiği için. Ya da bir hikâyenin içinde ölüm kalım savaşı verecek ve sonunda kazanacak bir kahraman da değildi. Bu yüzden hayatını riske atması söz konusu bile olamazdı.

‘İçeri girip risk almak yerine, önce bu çiçeği yemeliyim. Eğer işe yararsa ne ala. Eğer işe yaramazsa sessizce içeri girip diğer çiçekleri alabilirim.

Kyle bağdaş kurup oturmadan önce çiçeği ağzına attı.

Okuduğu bilgilere göre, çiçeği yedikten sonra vücudunda aşırı bir acı hissedecekti.

Kyle vücudunun içinde okuduğu kitapta anlatıldığı gibi bir şeylerin olmasını bekledi. Ancak ne kadar beklerse beklesin ne acı ne de vücudunda herhangi bir değişiklik hissetti.

Neredeyse yarım saat bekledikten sonra derin bir nefes aldı ve endişeyle istatistiklerine baktı.

______________________________

İstatistikler:

İsim: Kyle

Soy: Göksel (Kilitli)

Kademe: F-

Güç: G

Mana: F

Çeviklik: G

Yetenek: B Kademesi (bastırılmış)

Şans: A

Beceriler:

#*Ateş Topu F Kademe:

Kullanıcı küçük bir ateş topu yaratmak için mana kullanabilir. Ne kadar çok mana kullanılırsa ateş topunun boyutu o kadar büyük olur.

#*Buz Ejderhası kalıtsal becerisi; Buz Etki Alanı S Kademe:

Kullanıcı belirli bir alanda bir Etki Alanı çağırabilir, alanı kilitleyebilir ve dondurabilir.

Etki Alanının İçinde;

Tüm istatistikler bir alt kademe artacaktır,

Su tipi ve buz tipi saldırılar kullanıcıya karşı etkisiz kalacaktır,

Düşmanların tüm özellikleri bir alt kademe azaltılır.

Bu beceriyi kullanmak için en az (C-) Kademe mana gereklidir.

______________________________

Ama korktuğu gibi hiçbir şey değişmemişti, tüm özellikleri eskisi gibiydi. Terden sırılsıklam olmuş kıyafetleri onu rahatsız ediyordu ama ayağa kalktı ve gözlerini kısarak mağaranın içine baktı.

“Ne yapıyorum ben? İçeride kimseyi göremiyorum, belki de sadece boş bir mağaradır.”

Dürüst olmak gerekirse, sadece boş bir mağara olmasını diledi, eğer içeride bir canavar varsa çiçekleri yemek yerine neden onları sergiliyormuş gibi bıraksın ki?

Kyle bir süre daha etrafına baktıktan sonra mağaraya girmeye karar verdi. Yolunu aydınlatmak için birkaç mana taşı çıkardı ve yavaşça mağaranın diğer ucunda bulunan parlayan çiçeklere yaklaştı.

Dışarıdan bakıldığında sıradan bir mağara gibi görünüyordu ancak Kyle içeri girdiğinde mağaranın çok derin olduğunu ve pek çok renkli taşla süslendiğini edildiğini gördü.

Karşı uçta bulunan parlayan kırmızı kar çiçeklerinin yanı sıra yere saçılmış bir sürü değerli bitki vardı. Kyle onları almak istedi ama bazı kırık kayaların üzerinde kan lekeleri görünce vazgeçti.

Mağaranın durumu kısa bir süre önce burada bir savaş yaşandığını gösteriyordu.

Kalbi o kadar hızlı atıyordu ki sesini net bir şekilde duyabiliyordu ama korkmak yerine biraz heyecanlanmıştı. Kyle çiçeklere yaklaşırken ses çıkarmamaya dikkat etti.

Ancak Kyle çiçeklere yaklaşırken sol tarafından gelen neredeyse fısıltı gibi bir ses duydu, bu sesin hızla atan kalbine ait olmadığından emindi.

Tüm cesaretini topladıktan sonra sesin nereden geldiğini görmek için başını zar zor çevirdi.

“Bi..bir anka..?”

Etiketler: roman Göksel Soy Bölüm 17: Mağara oku, roman Göksel Soy Bölüm 17: Mağara oku, Göksel Soy Bölüm 17: Mağara çevrimiçi oku, Göksel Soy Bölüm 17: Mağara bölüm, Göksel Soy Bölüm 17: Mağara yüksek kalite, Göksel Soy Bölüm 17: Mağara hafif roman, ,

Yorum