Göksel Soy Bölüm 15: Görev Salonu - Fenrir Scans
Karanlık Mod?

Göksel Soy Bölüm 15: Görev Salonu

Göksel Soy novelini en güncel şekilde Fenrir Scansdan okuyun.

Göksel Soy Novel

Çevirmen: Rin Fenrir

Bir süre sonra Kyle görev salonuna girdi. Salon, uygun bir görev bulmaya çalışan farklı sınıflardan öğrencilerle dolup taşıyordu.

Salonun kenarında bulunan büyük görev panosuna baktı ve kendisi için uygun bir görev bulduktan sonra salonun yeni öğrenciler için ayrılan tarafına geçti.

Salon üç bölüme ayrılmıştı; sağ taraf yeni birinci sınıf öğrencileri için, ortadaki ikinci sınıf öğrencileri için ve soldaki de üçüncü sınıf öğrencileri içindi.

Yeni öğrenciler için pek çok görev mevcuttu ve bunların arasında son sınıf öğrencilerinin kıyafetlerini yıkamak ya da puan karşılığında yurtlarını temizlemek gibi görevler de vardı.

Kyle mevcut tüm görevlere baktıktan sonra, üstesinden gelebileceğini düşündüğü en kolay görevi seçmeye karar verdi ve ayrıca görevin yeri gitmek istediği yerle çakışıyordu.

Kyle resepsiyonun arkasında oturan genç adama yaklaştı ve görev sayfasını ona uzattı.

“Merhaba, bu görevi almak istiyorum.”

Genç adam Kyle’a tuhaf tuhaf baktı, çünkü ‘bitki toplama’ gibi bir görevi pek kimse almazdı. Yine de Kyle’ın tahtadan yırttığı görev sayfasını aldı ve bazı kâğıtları gözden geçirdi.

Konuşmadan önce görev için Kyle’ın adını kaydetti,

“Bu görev bir hafta önce gönderildi, görevi tamamlamak ve eşyayı alıp dönmek için iki haftanız var.”

Görev salonunda bulunan tüm görevlerin bir zaman sınırı vardı, bu yüzden öğrencilerin verilen süre içinde görevi bitirmeleri gerekiyordu.

“Tamam”

Kyle başıyla onayladıktan sonra görev salonundan çıktı ve doğrudan Akademi’nin çıkışına yöneldi.

Akademiden çıkar çıkmaz Kyle arkasına döndü ve görkemli kapılara baktı.

Krallığın en büyük akademilerinden birine girebilmiş olmasını hâlâ inanılmaz buluyordu. Daha bir hafta önce tüm hayatını ailesine bağlı olarak geçirmeyi düşünüyordu çünkü zayıf olduğunu biliyordu. Akademiye girdikten sonra kendisiyle ilgili böylesine büyük bir sırla karşılaşacağını hayal bile edemezdi.

Kyle yumruklarını sıktı, artık bir şansı vardı ve artık zavallı bir ezik olarak kalmayacaktı. En güçlü olmayı ummuyordu, soyu ona S Kademe yetenek verse bile mutlu olurdu.

En nefret ettiği şey başkaları tarafından hor görülmekti. Annesinin ölümünden sonra tamamen yalnız kalmamıştı ama çok az arkadaşı vardı. Ancak yetenek testinden sonra, sırf daha zayıf bir yeteneğe sahip olduğu için hepsi onu terk etmişti.

Babasını ve kardeşlerini düşündü, onlar her zaman onun yanındaydı ve onu destekleyip cesaretlendiriyorlardı. B Kademe bir yeteneği uyandırdıktan sonra bile ona değer vermeyi asla bırakmadılar. Kyle ‘Kırmızı Kar Çiçeği’nin işe yarayacağından emin değildi. Ama yine de, artık umudu olduğuna göre, ailesinin gurur duyacağı biri olacağına dair kendine söz verdi.

Kyle başını salladı ve düşünmeyi bıraktı, tüm bunları düşünmek için doğru zaman değildi. ve daha fazla zaman kaybetmeden oradan ayrıldı, doğruca arka dağa doğru ilerledi.

Dağın eteklerine ulaşması 4 saatini aldı ve kitapta anlatıldığı gibi kilometrelerce uzanan büyük bir orman karşısına çıktı. Kyle ormanın girişine ulaştığında, ikinci kez düşünmeden içeri girmeyi seçti.

Bazıları Kyle’ın çok sabırsız davrandığını ve dağın içindeki tehlikeyi göz ardı ettiğini düşünebilirdi ama bu hiç de doğru değildi.

Akademi’yi çevreleyen dağlarda gerçekten de canavarlar vardı ama öğrencilerin son yıllarda sürekli avlanmaları nedeniyle dağların içinde bir canavar görmek çok nadirdi. Hatta dağın tepesine kadar tırmandığınızda bile bazı yüksek kademeli canavarları görme şansınız %10’du.

Yine de, dağın tepesinde bulunan canavarlar uzun süredir orada yaşıyor ve nadiren başkalarına saldırıyorlardı. Tabi ki rahatsız edilene kadar. Fakat Kyle’ın onları rahatsız etmek gibi bir planı olmadığı için bunu çok güvenli bir yolculuk olarak değerlendirmişti.

İlk kez bu kadar uzun süre yürüyerek seyahat ettiği için Kyle bitkin düşmüştü ama geleceği için dişlerini sıkmaya karar verdi. Yüzündeki ifade ‘Kırmızı kar çiçeğini’ bulana kadar durmayacağını gösteriyordu.

Bir saat sonra,

Mola vermeden dağın zirvesine ulaşmaya kararlı olan Kyle, suyla dolu küçük bir göletin yanında oturmuştu. Mola vermeye karar vermeden önce kararlılığı sadece bir saat sürmüştü.

‘İnsanlar mola vermek için doğarlar, eğer onlar yapmazsa kim yapacak? Her neyse, mola verirsem Kırmızı Kar Çiçeği kaçacak değil ya.

Kyle, saklama yüzüğünden bazı pişirme malzemelerini çıkarıp ateş yakmadan önce içten içe düşündü.

Etiketler: roman Göksel Soy Bölüm 15: Görev Salonu oku, roman Göksel Soy Bölüm 15: Görev Salonu oku, Göksel Soy Bölüm 15: Görev Salonu çevrimiçi oku, Göksel Soy Bölüm 15: Görev Salonu bölüm, Göksel Soy Bölüm 15: Görev Salonu yüksek kalite, Göksel Soy Bölüm 15: Görev Salonu hafif roman, ,

Yorum