Göksel Soy Novel
Çevirmen: Rin Fenrir
Müdür Yardımcısı George eğitim alanının kenarında durmuş, öğrencileri izliyordu.
Arkasını dönerek yanında duran güzel kadına baktı ve şöyle dedi,
“Yeni öğrenciler hakkında ne düşünüyorsun?”
Aliza onun sol tarafında durarak etrafına bakındı ve birkaç öğrenciyi işaret etti.
“Gelecek vaat eden pek çok öğrenci var ama benim gözüme çarpanlar Alec, Carcel, Lara, Mia ve Nine.”
Müdür Yardımcısı başını salladı ama bir şey fark etmiş gibi kaşlarını çattı. Müdür Yardımcısının kaşlarını çattığını gören Aliza sordu
“Ne oldu?”
Müdür Yardımcısı konuşmadan önce tüm eğitim alanını taradı,
“O öğrenci burada değil.”
Aliza eğitim alanına baktı ve Kyle’ı düşündü, çünkü onu Müdür Yardımcısından zaten onu duymuştu.
“Giriş sınavı sırasında S-Kademe beceriyi alan öğrenci mi?”
Müdür Yardımcısı konuşmadı ve cevap olarak sadece başını salladı.
“Bugün yoktu ama endişelenmenize gerek yok. Bir dahaki sefere geldiğinde, sınıfımı atlamanın ne anlama geldiğini öğrenmesini sağlayacağım.”
Aliza gülümseyerek ‘Kyle’ adını kara listesine ekledi. Ama bilmediği tek şey Kyle’ın yüzünü yakın zamanda göremeyeceğiydi.
Müdür Yardımcısı Aliza’ya baktı ve gitmeden önce içini çekti,
‘Keşke S-Kademe beceriyi Kyle yerine Alec almış olsaydı. Ne büyük kayıp.
Bu sırada,
Aliza’nın kendisini kara listesine aldığının farkında olmayan Kyle, soy ile ilgili kitapları okumaya devam etti. Dışarıdaki yakıcı güneşi çoktan görmüştü ama saat çok geç olduğu için bugün derse girmemeye karar vermişti.
Bütün gece kitap okuduktan sonra, Kyle canavarların soyları hakkında pek çok bilgi edindi. Canavarlar aşırı baskı altında kaldıklarında ya da yetişkin olduklarında soylarını uyandırabiliyorlardı, ancak yetişkinliğe ulaşma süresi her canavar türü için farklıydı.
Bulduğu tüm bilgiler canavarlarla ilgiliydi, bu yüzden Kyle bunların kendisi için yararlı olup olmayacağından emin değildi. Yine de, yararlı bir şey bulana kadar daha fazla bilgi aramaya devam etmeye karar verdi.
Bir hafta sonra,
Kütüphanenin birinci katı hâlâ aynıydı ama farklı görünen bir yer vardı oda bir kitap rafının arkasındaki belirli bir köşeydi. Görünüşe göre birisi o köşeyi kendi evi haline getirmişti.
İki farklı kitabın sayfalarını sürekli çeviren genç bir adamın yanına giysiler, biraz yiyecek, ayakkabı ve diğer çeşitli ihtiyaçlar yerleştirilmişti.
Kyle okumakla meşgulken, yaşlı kütüphaneci sol tarafında durmuş karanlık bir yüzle ona bakıyordu.
Kyle kütüphaneye gireli bir hafta olmuştu ama tuvalet ihtiyacını gidermek ya da acıkmak dışında kütüphaneden çıkmaya niyetli değildi. Kütüphanecinin varlığını bile görmezden geliyordu.
‘Bu çocuğun hiç mi dersi yok? Ne halt okuyor bu? Sürekli kütüphanede oturduğu için bir haftadır gözüme uyku girmiyor.
Kütüphaneci bir eliyle yakasından tutmadan önce Kyle’ın kafasına hafifçe vurdu.
“Ugh, Ne… ” Kyle aniden kütüphaneci tarafından tutulunca irkildi.
Kendini yaşlı adamın elinden kurtarmaya çalıştı ama aradaki güç farkı çok büyüktü. Tüm gücüyle mücadele etmesine rağmen Kyle kendini kurtaramadı ve bu yüzden direnmeyi bırakıp kaderine razı oldu.
Yaşlı adam birdenbire mücadele etmeyi bırakan Kyle’a garip bir şekilde baktı. Normalde Akademi’ye giren biri en az F Kademesinde olurdu ama Kyle’ın bu kadar güçsüz olduğunu görünce, bu delikanlının (F-) Kademesinde bile olup olmadığını merak etti.
Kütüphaneci hiç de kibar olmayan bir gülümsemeyle konuşmadan önce Kyle’ı kütüphanenin dışına fırlattı,
“Serbest okuma zamanın bitti evlat. Şimdi kütüphaneye tekrar girmek istiyorsan yanında biraz puan getir.”
“Haa” Kyle şaşkınlıkla kütüphaneciye baktı, birinci katı kullanmak serbest değil miydi? Neden onu aniden dışarı atmıştı?
Kyle ayağa kalktı ve giysilerinin tozunu temizledi. İtiraz etmek istedi ama kütüphanecinin gülümsediğini görünce sessizce gitmenin daha iyi olacağını anladı.
Yatakhanesine doğru yürümeye başladı.
“Görünüşe göre artık kütüphaneye giremeyeceğim, ama sorun değil, zaten işe yarar bir şey buldum.”
Dün, farklı kitaplar arasında gezinirken ‘Kırmızı Kar Çiçeği’ adında, canavarların kan hattı uyanışına yardımcı olabilecek bir çiçeğin resmini görmüştü. Ancak sorun şu ki, bu çiçek sadece aşırı sıcak yerlerde bulunabiliyordu ve ayrıca işe yarayıp yaramayacağından da emin değildi çünkü çiçek sadece canavarlar için yararlıydı.
Yine de Kyle Akademi’nin arkasında bulunan dağa gitmeye karar verdi. ‘Kırmızı kar çiçeği’ hakkında bilgi ararken, Akademi’yi çevreleyen üç dağ arasında en sıcak olanın arkadaki dağ olduğunu da okumuştu. Ve eğer yeterince yükseğe tırmanabilirse ‘kırmızı kar çiçeğini’ bulma şansı vardı.
Ancak izin almadan Akademi’den ayrılamayacağı için Kyle bir görev üstlenmeye karar verdi.
Kyle yatakhaneye girdikten sonra sıcak bir banyo yaptı. Bir hafta boyunca kütüphanede kaldığı için banyo yapmamıştı.
Duştan çıkan Kyle hâlâ dokunulmamış olan yatağa baktı.
“Ah, çok heyecanlıydım ve dinlenmeyi ihmal ettim. Döndükten sonra bütün gün uyuyacağım.”
Kyle görev salonuna gitmeden önce kendi kendine söz verdi.
Yorum