Gerileyen Kan Şövalyesinin Stratejisi Novel Oku
(Çevirmen – Kie)
(Düzeltici – Kawaii)
Bölüm 7
Camilla, Kane'in ani emri karşısında donup kaldı.
“Dyer birliklerini bastırın.”
“Ne?”
“Evet, hepsini bastır.”
Camilla şaşkına dönmüştü, Kane çok fazla değişmişti.
Hatzfeld'in gönderdiği suikastçıların hepsini öldürmekle kalmamış, ailesinin yanına döndükten hemen sonra Rivan Dyer'ı da dövmüştür.
Başı zonklamaya başladı.
'Değişen Büyük Dük ise kesinlikle böyle bir şey yapabilir.'
Kane'in Hatzfeld suikastçılarını nasıl öldürdüğüne bizzat tanıklık etmiş olması, şoku kısa sürede atlatmasını sağladı.
Bunlar orta ve üst düzey 2. Sınıf suikastçılardı.
'Ama bu çok ileri gidiyor…'
Rakip Dyer ailesinin ikinci oğluydu.
Gerçekten sonrasıyla başa çıkabilecek miydi?
Başından beri endişeliydi.
've Dyer birliklerini tek başıma alt etmem imkansız.'
O başarısız bir şövalyeydi.
Hatalarla dolu, hiçbir şeyde iyi olmayan bir insan.
Oysa Kane ona emri vermişti.
“Pahalı zırhlara ve silahlara zarar vermeyin. Hepsini satmamız gerekiyor.”
Üstelik, hiç anlaşılmayan bir şey söyledi.
'Yapabileceğim hiçbir şey yok.'
Onun için Kane'in emirleri en önemli öncelikti.
Efendisi emredince itaat etmek zorundadır.
Odasından getirdiği kılıcını çekip Rivan'ın beraberinde getirdiği askerlere doğru işaret etti.
***
Bu sırada Dyer birlikleri Rivan'ın yerde yattığını görünce bağırmaya başladılar.
“Genç Efendim!”
“Genç Efendi Rivan'a zarar vermeye kim cesaret etti?”
“Orada öylece durma, onu kaldır!”
“Evet efendim!”
Dyer birlikleri Rivan'a doğru hücum etti.
Tam o sırada Camilla onların önüne çıktı.
“Çekil kenara, hemen!”
Birliklerle birlikte olan bir paladin öfkeyle bağırdı. Bunun sebebi genç görünümlü bir kadının yollarını tıkıyor olmasıydı.
Bunu daha da saçma yapan şey onun tavrıydı. Onların yolunu kesmişti ama konuşurken titriyordu.
“Başka seçeneğim yok.”
Çektiği kılıcına mana yüklerken.
“Ne?”
Bıçağın üzerinden yoğun mana akıyordu. Gördüğü manzara karşısında şaşkına dönmüştü.
“Mananın akışı o kadar akıcı ki...”
İçinde dolaşan mana hiçbir engele takılmadan hızla akıyordu.
“Neler oluyor?”
“Camilla, acele et.”
Kane'in sesi onu sersemliğinden uyandırdı.
Hızla yerden kalktı.
Pat!
Camilla, Dyer birliklerine doğru hücum etti. Mesafe bir anda kapandı. Herkesten çok kendi hareketlerine şaşırmıştı.
'vücuduma neler oluyor?'
Sanki uçuyormuş gibi hissediyordu. Tüy kadar hafifti.
Birçok soru akla geliyordu ama şimdi ilk öncelik Dyer birlikleriyle başa çıkmaktı.
Hızla mesafeyi daralttı. İki paladin kılıçlarını ona doğru savurdu.
Havayı kesen bıçakların şiddetli sesleri duyuldu, ama hiçbiri Camilla'nın kıyafetlerine değmedi bile.
Zing—
Kılıcı artık Su Aurası ile kaplıydı. İki paladin'e çapraz olarak saldırdı.
“Kurk!”
“Öf!”
“Ah...”
Su Aurası'nın basıncı paladinleri ve birlikleri geriye doğru uçurdu. Camilla'nın gözleri bu manzara karşısında büyüdü.
İki 2. Sınıf paladin ve on altı asker yerde yatıyordu ve sürekli acıdan inliyorlardı.
“Bunu… Bunu ben mi yaptım?”
İnanamayarak ellerine baktı. Ne zaman bu kadar güçlü olmuştu? Kendine şaşırıyordu.
Kenardan olayı izleyen Kane ise sırıttı.
“3. Sınıfa erken yükseldin, değil mi?”
Sara da gözlerini Camilla'dan alamıyordu. Olanlara inanamıyordu.
Camilla başarısız bir şövalyeydi ve efendisine karşı her zaman çalışkan ve sadık kaldı, ama…
Başını belaya sokmaya meyilli bir yapısı vardı.
Fakat,
Kim onun erken yaşta 3. Sınıf şövalye olacağını düşünürdü ki?
“Bunu biliyor muydunuz?”
Sara sordu ama Kane sadece gülümsedi.
Üçüncü Sınıf bir şövalye herhangi bir evde saygıyla karşılanırdı. Bu, bir zamanlar başarısız şövalye olarak adlandırılan şövalyenin artık herhangi bir aileden keşif teklifleri alabileceği anlamına geliyordu.
“Elbette.”
“Yani bu yüzden mi pervasızca davrandın?”
“Hiç de bile.”
“Doğru. Deli değilseniz Camilla'ya bunu emanet etmezsiniz. Ama biliyorsunuz, değil mi? Rivan'a zarar verdiğiniz andan itibaren Dyer'ın finansal desteği kesilir.”
Sara'nın Rivan'la nişanlanmasının sebebi buydu.
Ama mali sorunları çözecek pek çok çözüm yolu vardı.
“Şeytan ormanında canavarları avlayıp cesetlerini satabiliriz. Bu işe yaramazsa, kiracılara ucuza sattığımız hakları geri alabiliriz.”
“Bu ancak temel fonlara sahip olursak mümkün.”
“Gerek yok. Bu, Rehinar'ın zaman içinde kiracılara yaptığı iyiliklerin karşılığını vermekle ilgili.”
Kane, Ray Hatzfeld olduğu zamanki gibi davranmayı amaçlıyordu. Acımasızca ve durdurulamaz bir güçle.
Onun itibarını kaybetme ya da kötü şöhret kazanma kaygısı yoktu.
“Bu fırsatı değerlendirip, bizim tarafımızda olmayanları kovmalıyız.”
Sara, Kane'in yüzündeki tehditkar gülümsemeyi bir kez daha gördü.
'Yine o gülümseme. Ne düşünüyor acaba?'
Sara, Kane hakkında yalnızca huzursuzluk hissediyordu. Kişiliği değiştiğinden, yürüyen bir saatli bomba gibiydi.
Kane yere düşen askerleri ve paladinleri işaret ederek şöyle dedi.
“Camilla, hepsini hapse at.”
“Evet!”
***
Güm!
Rivan hapishaneye yığıldı.
“Öf. Bunu yapıp kurtulabileceğini mi sanıyorsun? Babam öğrendiğinde seni rahat bırakmayacak.”
Demir parmaklıkları kavrarken bağırdı. Ona eşlik eden paladinler de aynı şekilde öfkeliydi.
“Bize nasıl böyle davranırsın?”
“Biz buraya misafir olarak geldik, siz bize böyle davranıyorsunuz!”
“Dyer'a döndüğümüzde bunu kamuoyuyla paylaşacağız.”
Rivan onların öfkesine öfkelenerek dişlerini gıcırdattı.
“Bunu bırakmayacağım. Rehinar'ı kökünden sökeceğim.”
Rivan, bu aşağılanmanın on katını ödemeye kararlı bir şekilde intikam yemini etti.
Ancak Kane, Rivan'ın tehditlerinden pek de endişeli görünmüyordu.
“Camilla, manalarını mı mühürledin?”
“Elbette. Ben bile bu kadar basit bir şeyi unutmam.”
Camilla şakacı bir tavırla dilini dışarı çıkararak cevap verdi.
İfadesi mutlu bir yavru köpeğinki gibiydi. Bir kuyruğu olsaydı, çılgınca sallanırdı. Kişiliği de tıpkı köpek gibiydi.
(Çevirmen – Kie)
(Düzeltici – Kawaii)
Çınlama!
Rivan parmaklıklara vurarak bağırdı.
“Bizi hemen serbest bırakın!”
“Sana karşı nazik davrandım çünkü pahalı kıyafetlerin yüksek fiyatlara satılacak ama sen dersini almamışsın gibi görünüyor.”
“Çok büyük bir hata yaptın.”
Kane onun öfkesine alaycı bir şekilde güldü.
“Hata sizin. Fresia İmparatorluğu'nun asil bir ailesi olarak, düşman Krallığı Hatzfeld ile işbirliği yaptınız.”
“Bu ne saçmalık!”
“Paniklediğiniz çok belli oluyor.”
Rivan'ın gözleri titredi. Dyer'la bağlantılı olan herkes de irkildi.
Çok gizli bir konuydu.
Peki Rehinar Büyük Dükü bunu nereden biliyordu?
Gözleri hızla hareket etti. Rivan huzursuzluğunu gizlemek için öfke numarası yaptı.
“Dyer'ı vatana ihanetle suçlamaya nasıl cüret edersin! Rehinar ailesinin reisini getir. Ona masumiyetimi ilan edeceğim.”
Kane, Rivan'ın bakışlarıyla buluşmak için diz çöktü ve yumuşak bir sesle konuştu.
“Bir daha bana 'sen' dersen dilini koparırım.”
“Sen...!”
Rivan geri çekildi ve aceleyle parmaklıklardan uzaklaştı. Neredeyse kendi pantolonuna sıçacaktı.
Kane ayağa kalktı.
“Burada sessiz kal. Sen yararlısın, bu yüzden yaşamana izin vereceğim.”
Rivan dudağını sertçe ısırdı.
'Dyer'ın Hatzfeld ile olan bağlantısını gerçekten biliyor mu?'
Göğsü kaygıyla sıkıştı. Kane'in gözleri her şeyi biliyormuş gibi görünüyordu. Yüzündeki gülümseme uğursuzdu.
ve tabii ki, bunu rahatsız edici bir soru izledi.
“Peter Shade ile buluşmayı ayarladın, değil mi?”
Peter Shade, Rehinar'ın vasallarından biriydi.
Şu anda bölgedeki Mavi Lonca'nın yöneticiliğini yapıyordu.
“N-ne diyorsun sen?”
“Ne demek istediğimi biliyorsun.”
“O isimde birini tanımıyorum! Sadece Sara'yı görmeye geldim.”
“O zaman hafızanı tazelemem gerekecek.”
Kane hücreye girdi.
“Camilla, kumaş.”
“Hadi bakalım.”
Ona bir bez uzattı.
“Sanırım suya gerek yok.”
Rivan'ın yüzünü bezle örttü.
“Mıh!”
Rivan dengesini kaybedip düştü ve kurtulmaya çalıştı ancak Kane'in dizini sıkıca göğsüne bastırdı.
“Hatırladığında konuş. Sen konuşana kadar ben de durmayacağım.”
Kane, 'Mavi Kaplan Nefesi'ni aktif hale getirince elinden su akmaya başladı.
Bezi ıslatıp azar azar Rivan'ın ağzına damlattı.
“Gııııı!”
“Oldukça iyi dayanıyorsun.”
Kane'in sözlerine rağmen Rivan acı içindeydi.
Ağzı ve burnu bezle kapatılmıştı.
Nefes almaya çalıştığında bez ona yapışıyordu.
ve şimdi buna su da eklendi.
Boğulduğunu ve boğuluyormuş gibi hissettiğini söyledi.
“Aman Tanrım!”
“Bunu yapmayalı uzun zaman oldu, bu yüzden hafızamı tazelerken lütfen bana katlanın.”
Ray Hatzfeld zamanında her türlü şeyi yapıyordu.
Özellikle esir alınan düşmanlara işkence yapılması yaygındı.
Ama sonunda bu işi astlarına bıraktı.
Ama başlangıçta kendisi de birçok işkence yöntemi uyguladı.
Bu, o zamanlar öğrendiği yöntemlerden biriydi.
“Gııııı!”
“Hala hatırlamıyor musun? Sen inatçı bir pisliksin.”
Kane, Rivan'ın yüzüne bezle su dökmeye devam etti.
Camilla tüm süreci izliyordu ve istemsizce yumruklarını sıkıyordu. Sadece tanık olmak bile acı vericiydi.
'Büyük Dük bu işkence yöntemlerini nereden biliyor?'
Çok korkmuştu.
Kane, Rivan'a acı çektirirken gülümsüyordu.
Onu izlemek bile bedeninin titremesine neden oluyordu.
Kane'in amansız işkencesi devam etti. Rivan itiraf etmeye çalıştığında bile, Kane ona şans vermedi.
Sanki Rehinar'a baktığına pişman etmek için yapılmış, tam bir işkence gibiydi.
Sonunda Rivan'ın bedeni gevşedi.
Ancak o zaman Kane, Rivan'ın yüzündeki bezi çıkardı.
“Bilincini kaybetmiş gibi görünüyor.”
Rivan'ın gözleri çarşaf gibi beyazdı. İşkence onun için ilk defa kaldırabileceğinden fazlaydı.
“Zihinsel dayanıklılığı acınası.”
Kane ellerinin tozunu silkeleyip ayağa kalktı.
Başını çevirdiğinde Dyer birlikleri görüş alanına girdi.
“Ne yapacaksın?”
Kane sordu.
“Ah...”
“Rehinar yakında... düşecek...”
Esir alınan şövalyelerin ağızlarından kara kan akmaya başladı.
Ağızlarında sakladıkları zehri ısırıp intihar etmişlerdi, böyle bir duruma önceden hazırlanmışlardı.
Herhangi bir bilgi elde edilemese de Kane hayal kırıklığına uğramadı.
“Bilgiyi saklamak için kendilerini öldürdüler, ama bu anlamsızdı. İlk başta sizden herhangi bir bilgi almayı hiç düşünmemiştim.”
Zira Rehinar'ı yutma planını bizzat Kane organize etmişti.
Her şeyi en ince ayrıntısına kadar biliyordu.
“Kendilerini öldürmeleri uygun. Rivan uyandığında, tek başına olduğunu düşünerek dehşete düşecek.”
Kane hücresinden dışarı çıktı.
***
Kane, Dyer birliklerinden el koyduğu eşyaları incelemek için dışarı çıktı.
Döviz bürosunda kaliteli olan her şeyi satıyordu.
(Rivan'ın eşyalarını yağmaladın.)
(600.000G)
(Firante'nin Kılıcı (★★))
(Rakip ile olan olumlu ilişkinin azalması.)
...
...
Rivan'ın ve muhafızlarının eşyaları da dahil olmak üzere değerli olan her şeyi aldı.
“Dyer'ın derin cepleri olduğunu biliyordum ama bu aptala güvenlik için 600.000 altın vermek saçma.”
Kane, Rivan'ın kılıcı için bilgi penceresini açtı.
(Firante'nin Kılıcı
Kategori: Tek elle kullanılan silah
Not: ★★
Açıklama: Dyer ailesinden bir demirci tarafından yapılmış bir kılıç. Bu kılıcı şifa büyüsü için kullanmak oldukça etkili olabilir...
Etkisi: Su özelliği direnci +20%, Şifa büyüsü +10% )
Rivan gibi bir aptal için fena olmayan bir kılıçtı.
Kane topu Camilla'ya uzattı.
“İster misin?”
Ellerini sallayarak reddetti.
“H-Hayır! Dyer ailesiyle sorun yaşamak istemiyorum.”
“Bununla sözümü yerine getirmeyi umuyordum ama hayal kırıklığı oldu.”
Kane dilini şaklattı.
Bu kılıcı, ona yeni bir silah alma sözünü yerine getirmek için kullanmayı ummuştu ama işe yaramadı.
Hatta ocağı çalıştırsa bile.
Daha iyi bir silah bulamazdı.
En azından düzgün bir silah elde edebilmek için ocağın seviyesini yükseltmesi gerekecekti.
“Bir dahaki sefere sana daha iyi bir kılıç alacağım.”
“Aile cephaneliğinden bana bir kılıç verildi, bu yüzden endişelenmene gerek yok, iyiyim.”
“İyi değilim.”
Kane'in sert tavrına rağmen Camilla duygulanmıştı.
'Düşmanlarına karşı sert olsa bile, bana karşı hala nazik. Bu değişmedi.'
Yüzünde küçük bir tebessüm belirdi, efendisinin sevgisinden emin olan bir köpek yavrusu gibi mutlu bir tebessüm.
Ancak Kane onun gülümsediğini görmedi, doğrulanmamış bir mesajı okumakla meşguldü.
(Çevirmen – Kie)
(Düzeltici – Kawaii)
Yorum