Gerileyen Kan Şövalyesinin Stratejisi Novel Oku
(Çevirmen – Kie)
(Düzeltici – Şanslı)
Bölüm 11
“Yaraaaaaaaaaa!!!”
(Lv.30 Kral Hızcı)
Başının üstündeki seviye görünüyordu, 30. seviye mutasyona uğramış bir canavardı. Sadece orta seviye 3. Sınıf maceracıların başa çıkabileceği bir rakipti.
'Beni hafife alıyor.'
Normalde, King Speeder aşırı dikkatlidir ve nadiren kendini gösterir. Ağını kendi bölgesinde örer ve yalnızca avının yakalandığından emin olduğunda ortaya çıkar.
Bu yüzden av partisi onu defalarca yakalayamamıştı; avını yakalayana kadar kendini asla göstermiyordu.
'Şimdi… manam ona aşırı derecede iştah açıcı görünüyor olmalı ki, kendini göstermekten kendini alamadı.'
Kane'in manası genelde etrafta bulunan türden değildi. Kan manasıydı.
“Kan İşareti” tarafından yaratılan nadir mana. Mutasyona uğramış bir canavarın tadına bakmak için delireceği türden bir tat.
“Kreee-!”
Kral Speeder bir kez daha çığlık attı.
Aynı zamanda vücudundan zehir sızmaya başladı ve pis koku ona baskı yapmaya başladı.
“Ne kadar da korkunç bir ses.”
Kükreyen Kral Speeder havaya sıçradı. Hedefi Kane'di.
“Seninle sonra hesaplaşacağız.”
Kane'in gözlerinde Kan izi oluştu ve kılıcından mor bir sis yayıldı.
Aynı anda annesi Speeder'a doğru koştu.
'Bir zincir becerisini kullanmak için önce Kan Enerjisi toplamam gerekiyor.'
vııııııı-!
Anne Speeder'ın hemen yanına ulaşan Kane, kılıcıyla saldırdı.
Anne Speeder'ın çelik bacakları tek hamlede kesildi.
Şap-!
“Creeeehh!”
Anne Speeder çığlık attı.
Kane'in kılıcı hareket etmeyi bırakmadı. Karşı saldırı şansı olmadan önce, tüm bacaklarını kesti.
Güm.
Anne Speeder yere yığıldı. Yerde kıvranıyordu, yeşil kan akıyordu.
Kane, kılıcı tutmayan sol eliyle kanı topladı.
(Kan Enerjisi x1 birikti.)
(Saldırı gücü %1 arttırıldı.)
Anne Speeder'ın kanı sol elinde toplandı.
“Kan Kılıcı” becerisinin asıl dehşeti, Kan Enerjisi birçok kez istiflendiğinde ortaya çıkar.
Düşmanları veya canavarları öldürerek biriktirdiği Kan Enerjisi onun kendi gücü haline geliyordu.
“Çıtır!”
Yakınlarının ölümüyle öfkelenen Kral Speeder, Kane'e bir zehir kusmuştu. Ancak Kane, Kral Speeder'la çatışmaya girmedi. Başka bir anne Speeder'a doğru ilerledi.
Şap!
Manasını sonuna kadar kullanan anne Speeder, kılıcını engelleyemedi ve kılıcın gövdesi ikiye bölündü.
(Kan Enerjisi x2 birikti.)
(Saldırı gücü %2 arttırıldı.)
(Kan Enerjisi x3 birikti.)
(Saldırı gücü %3 arttırıldı.)
......
......
......
Kane'in adımları hiç durmadı.
Hareket ettikçe mutasyona uğramış canavarları kesmeye devam etti.
Kane tamamen kan içindeydi ve Kan Enerjisinin son zerresine kadar sıkıyordu.
(Kan Enerjisi x15 birikti.)
(Saldırı gücü %15 arttırıldı.)
'Şimdi.'
Birikmiş Kan Enerjisini anında serbest bıraktı.
(Yetenek: Kan Dansı – Kan Dalgası, aktifleştirildi.)
Bir dalga dışarı doğru yayıldı. Speeders'ı süpüren devasa bir gelgit dalgası gibiydi.
“Kree!”
“Kiii.”
Kan Enerjisi'nin dokunduğu kişiler eriyip giderken çığlık attılar.
(Mutasyona uğramış canavar 'Mother Speeder'ı yendin.)
(Deneyim puanı kazandınız.)
(Mutasyona uğramış canavar 'Mother Speeder'ı yendin.)
(Deneyim puanı kazandınız.)
(Seviyeniz yükseldi.)
(Mutasyona uğramış canavar 'Mother Speeder'ı yendin.)
(Deneyim puanı kazandınız.)
Kral Speeder kan dalgasına doğru ağlarını fırlattı.
Ağları çoğu saldırıyı engelleyebilse bile...
Kane'in kullandığı şey bir zincirleme becerisiydi.
Kan Enerjisini “Kan Kılıcı” ile yığmış ve “Kan Dalgası” ile serbest bırakmıştı. Dahası, Kan Enerjisi Kral Speeder'ın miasması ve zehrinden daha güçlüydü.
Kral Speeder ne kadar güçlü olursa olsun, bir anda gelen Kan Enerjisi patlamasına dayanamazdı.
“Çıııııııııı!”
* * *
“......”
Camilla'nın gözleri tabak gibi açıldı. Şok halindeydi, olduğu yerde donup kalmıştı.
“Aman... Tanrım...”
Rakip King Speeder'dı. Gizli alemlerdeki en zayıf canavarlardan biri olduğu bilinse de, yine de orta seviye 3. Sınıf için orta seviye bir boss canavarıydı.
Eğer onu yenmek bu kadar kolay olsaydı, çoktan avlanırdı.
Kötü şöhretinin aksine, Kral Speeder, Kane'in elinden çok kolay ölmüştü.
Camilla şaşkınlıkla orada duruyordu.
Kane'in sesini duydu.
“Ne yapıyorsun? Yerdeki Mana Taşlarını al.”
“...Ne? Ne?”
Yeni Kane'e uyum sağlamakta hâlâ zorlanıyor gibi görünüyordu.
“Orada öylece dikilecek misin?”
“H-hayır.”
Camilla dalgınlığından sıyrıldı.
Şok olmanın zamanı değildi; şimdilik onun istediğini yapması gerekiyordu.
Yere dağılmış Mana Taşlarını toplamaya başladı.
“B-bunların hepsi Su Mana Taşları mı!?”
Bir kez daha şaşkınlığa düştü.
Mana Taşları mana içeren taşlardır.
Su Mana Taşları, adından da anlaşılacağı gibi su manası içerir. Bu nadir elemental taşlar yalnızca mutasyona uğramış canavarlardan düşer.
Su Mana Taşları'nın yanı sıra ateş, rüzgar ve odun Mana Taşları da bulunmaktadır.
Bunlar normal Mana Taşlarından çok daha değerlidir. ve yerde düzinelerce Su Mana Taşı vardı.
Sanki her tarafa dağılmış altınlar bulmak gibiydi.
“Y-Young Efendi! Şuna bak. Su Mana Taşları!”
“Onları dikkatli kullanın. Çok pahalılar.”
Su Mana Taşları'nın bu kadar değerli olmasının sebebi büyülerde kullanılmalarıydı.
'Mana Taşları aksesuarlar ve zırhlar için malzeme olarak kullanılır ve büyülendiklerinde, eşyanın istatistiklerini de artırabilirler. Ancak, normal Mana Taşlarının başarılı büyülenme olasılığı düşüktür – yaklaşık %10'
Buna karşılık, elemental taşların büyüler için %40'lık bir başarı oranı vardı. Dikkat çekici bir şekilde %30 daha yüksek bir başarı oranı. Elemental taşların bu kadar değerli olmasının sebebi budur.
'Ben Ray olarak bile bu yüzden iblis ormanlarını ve gizli bölgeleri ele geçirmeyi önceliklendirdim.'
Yerdeki taşlar 1 yıldızlı Su Mana Taşlarıydı.
Her elemental taş 100.000 altın değerindeydi. Sadece on tanesi bütün bir binayı inşa etmeye yetebilirdi.
'Keşke henüz zanaatkarlık becerilerim olmasa, ama şimdilik hepsini satmam gerekecek.'
İlk kez göç ettiğinde hayatta kalabilmesinin sebeplerinden biri de büyülenmedir.
ve eğer pahalı bir aksesuara büyü yaparsa, değeri fırlayacaktı.
Genellikle bu tür aksesuarları takanlar yüksek rütbeli soylulardı. Onlar için aksesuarlar aynı zamanda moda öğeleriydi.
Bir aksesuar büyülediği anda onu takan soylunun gururunu yükseltirdi.
(Çevirmen – Kie)
(Düzeltici – Şanslı)
'O zamana kadar hepsini paraya çevireceğim.'
Geçmişte bunu sonsuz bir servet akışını güvence altına almak için kullanmıştı.
Artık Ray Hatzfeld ismi yerine Kane Rehinar ismiyle büyük bir servet biriktirmeyi amaçlıyordu.
Camilla ise bunun farkında olmadan Su Mana Taşlarını özenle topluyordu.
(Su Mana Taşı (★) elde ettiniz.)
(Su Mana Taşı (★) elde ettiniz.)
(Su Mana Taşı (★) elde ettiniz.)
Zira eşinin kayıtlı ortağı olduğu için aldığı her şey ona ait oluyordu.
“vay canına! Genç Efendi, şu Su Mana Taşı'nın büyüklüğüne bakın!”
Bir anne speeder'ın gövdesinde insan başı büyüklüğünde bir Mana Taşı saklıydı.
“Bu epey değerli olmalı.”
Mana kalitesine bakılırsa 2 yıldızlı bir Su Mana Taşı'na benziyordu.
2 yıldızlı bir Su Mana Taşı yaklaşık bir milyon altına değerdi.
“Para kazanmak inanılmaz bir şey.”
Para kazanmak için keşfedilmemiş bir bölgeden daha iyi bir yer kesinlikle yoktur.
(Bir Su Mana Taşı (★) elde ettiniz.)
(Bir Su Mana Taşı (★) elde ettiniz.)
(Bir Su Mana Taşı (★) elde ettiniz.)
......
......
......
(Bir Su Mana Taşı (★★) edindiniz.)
“Daha da kötüsü, bütün vücudum ağrıyor.”
Kane, beceriksizce Kral Speeder'ın cesedine doğru yürüdü.
Kabuğunun içinde gömülü olan kristale dokundu.
vızıldamak-!
Çok miktarda mana dışarı fışkırdı.
Speeder'ların derisinde açtığı yaralar kısa sürede iyileşti.
Hatta tükenen manasının bir kısmı bile geri gelmişti.
“Ne kadar çok bakarsam, Hayat Otuna o kadar çok benziyor.”
Hayat Otu, tüm şifa iksirlerinin olmazsa olmaz bir malzemesiydi.
Öte yandan benzer görünümlü Mana Kristali Bitkisi ölümcül bir zehir yapmak için kullanılıyordu.
Çok nadir bulunan ve son derece etkili bir zehir.
Şekilsizlik Zehri'nin ana bileşenlerinden biriydi.
'Mana kanamasına neden olan bir zehir yaratmak için belirli bir karışım oranı var.'
'Oran 0,5 kısım Mana Kristali Otu ile 9,5 kısım mutasyona uğramış troll kanıdır.'
'Son olarak, bu karışıma sadece bir damla şifa iksiri eklerseniz, ölümcül bir zehir yaratılır.'
Bir kişi bundan zehirlendiğinde hiçbir tedavi işe yaramaz.
Aslında tedaviler sadece semptomları daha da kötüleştiriyor.
'Şey, onu detoksifiye etmek şaşırtıcı derecede basit. Tek yapmanız gereken Şekilsizlik Zehrini tekrar yutmanız.'
Zehirle mücadele için zehir kullanmak.
Şekilsizlik Zehrini iki kez içmek çılgınlıktı.
Ama 'Mana Kanaması'nın tek tedavi yolu buydu.
Kane, Mana Kristali Bitkisini dikkatlice bir beze sarıp cebine koydu.
“Canavarın cesedini alıp satarsak iyi bir fiyat getirmeli.”
Cesetler her tarafa dağılmıştı.
“Blood Wave” nedeniyle sağlam ceset kalmamıştı ama yine de kullanılabilecek birkaç parça vardı.
Sadece bunları satmak bile çok para kazandıracaktır.
Üstüne üstlük Su Mana Taşları da vardı.
Bu nedenle bölgedeki keşfedilmemiş bölgelerin düzenli olarak temizlenmesi gerekiyor.
Ancak o zaman topraklar rahat yönetilebilir.
“Seviyem artık daha tatmin edici.”
Kane Rehinar statü penceresine memnuniyetle baktı.
(Kane Rehinar (Seviye 40)(MAKS))
Not: ★★★☆☆
Yaş: 21
Meslek: Rehinar Büyük Dükü
Mana Yakınlığı: Kan İşareti (D-) (2 Rün)
-Temel İstatistikler-
(Sağlık: E-)
(Mana: D-)
(Fiziksel: S-)
(Güç: D-)
(Çeviklik: D-)
Özellikler: Safkan (UR), Korkak (B+), Zayıf (B+), Nazik (B+), Dayanıklılık B, Konsantrasyon B
Yetenekler: Mavi Kaplan Nefesi (D-), Anka Nefesi (D-), Kan Dansı S
“Başlangıç Seviyesi 3. Sınıf Şövalye. Sonunda biraz saygın hale geliyor.”
Bu çılgın bir büyüme hızıydı.
Bu, yeni başlayanlar için Express Pass'ı etkili bir şekilde kullanmanın sonucuydu.
Memnun olan Kane, durum penceresini kapattı.
Şimdi sıra son görevi halletmeye gelmişti.
Başını çevirip uyanık ama ölümcül bir şekilde hareketsiz duran Rivan'a seslendi.
* * *
“Ne zamana kadar uyuyormuş gibi yapacaksın?”
Kane, Rivan'ı ayağıyla dürttü.
“Ah...”
Rivan inleyerek gözlerini açtı.
Yüzü siyah bir bezle örtülüydü, bu yüzden görünmesi imkânsızdı.
“...Neredeyim? Hava soğuk ve cildim diken diken oluyor.”
“Bir Paladin olarak geçmişinle gurur duymalısın, zehirli havaya muhteşem bir şekilde dayandın.”
Kane, Rivan'ın başındaki siyah örtüyü aniden çıkardı.
Rivan, bölgenin zehirli bir sis tabakasıyla dolu olduğunu fark ettiğinde irkildi.
“Burası Ölümcül Zehir Ormanı olarak adlandırılıyor. Mezarın olarak burayı nasıl buldun?”
“Bununla kurtulabileceğini mi sanıyorsun?!”
Rivan panik içinde bağırdı.
“Babam seni rahat bırakmayacak! Hemen bırak beni!”
“Hala durumu kavrayamadın değil mi?”
Kane'in gözleri mor bir tonla parladı.
Bu olay sadece Kan İzi ve Kan Enerjisi gözlerinde yoğunlaştığında meydana geliyordu.
Katil niyetiyle birleştiğinde, bu Rivan'ın kaldırabileceğinden çok daha fazlasıydı.
'Bu gözler… beni gerçekten öldürmeyi planlıyor.'
Rivan istemsizce yutkundu.
Alnında soğuk terler oluştu.
Ölüm korkusu sarmıştı onu.
Kurtulmak için çabaladı ama elleri ve ayakları iplerle bağlıydı, bu da çabalarının boşa çıkmasına neden oldu.
“H-Hadi bir anlaşma yapalım.”
“Neden yapayım?”
“Rehinar'ı canlandırmak için Dyer'ın tüm gücünü kullanacağım!”
“Cazip bir teklif değil.”
“M-Para! Rehinar ailesinin yıkımdan kaçınmak için paraya ihtiyacı var, değil mi? Eğer beni bağışlarsan, sana adım altındaki tüm serveti veririm!”
“Hmm.”
Kane'in teklifi düşündüğünü gören Rivan fırsatı değerlendirdi.
“Kardeşimin sakladığı 30 milyon altını da sana verebilirim!”
“Otuz milyon altın...”
Rivan'ın sözleri Kane'in ilgisini çekti.
30 milyon altınla onlarca bina inşa edilebilir.
Çok büyük bir paraydı.
“Çok cazip, değil mi?”
Rivan, Kane'in cevabını bekledi, ancak ağzından çıkan sözler beklenmedikti.
“Sence ben sadece o cüzi parayı almak için mi peşine düştüm?”
“A-Az bir miktar mı?!”
“Soruyorum, hayatınız sadece 30 milyon altın değerinde mi? Dyer ailesinin ikinci oğlu olan siz.”
“H-Haklısın!”
Rivan bu durumda bile ona katılıyordu.
Aptallığının sınırı yoktu.
Hatasını anlayan Rivan, bağırırken yüzü kızardı.
“Peki ne istiyorsun? Bana söyle, sana ne istersen vereyim.”
“Bana Dyer'ın tamamını sunabilir misin?”
“S-Sen deli piç.”
Rivan şaşkına dönmüştü.
“Çılgın bir herifle uğraştın.”
“Eğer ölürsem, Dyer bunu tüm Rehinar ailesini yutmak için bir bahane olarak kullanacak. Buna razı olacak mısın?”
“Heh. İşte tam da bu yüzden seni öldürüyorum.”
“Ne?”
Rivan'ın yüzü şaşkınlıkla buruştu.
Kane ne düşünüyordu acaba?
Rivan pazarlık yapmak istese bile Kane'in ne istediğini anlamak mümkün değildi.
Aklına ne gelirse onu söylüyordu.
Sonra Kane'in sesi tekrar duyuldu.
“Dyer'a Rehinar'ı işgal etmesi için bir sebep verdim, o yüzden sen de bana bir sebep vermelisin.”
Kane'in dudakları bir sırıtmayla kıvrıldı.
Gülümsemesi daha da koyulaştı, gözleri parladı.
Sanki bir şeyi heyecanla bekliyor gibiydi.
Savaşın çıkmasını sabırsızlıkla bekleyen birinin ifadesiydi.
(Çevirmen – Kie)
(Düzeltici – Şanslı)
Yorum