Efsanevi Üstadın Dönüşü Novel
——————
FenrirHEIM Scans
(Çevirmen – Kiteretsu)
(Düzeltici – Kyros)
——————
Bölüm 52
Beyaz Diş, kullanıcıların çok aşina olduğu bir canavardı.
Başlangıç bölgelerinin hepsinde beliren 52. seviye bir canavardı.
Başlangıç seviyesindeki en yaygın canavarlardan biriydi, öyle ki buradaki herkes muhtemelen en az 500 tane avlamıştı.
Fakat bu Beyaz Diş ortaya çıktığında seviye 52 değildi, seviye önemli ölçüde artmış bir şekilde 120'ydi.
Orijinal boyutundan üç kat daha büyüktü, kan çanağına dönmüş gözleri cinayet niyetiyle doluydu ve ağzından mor salyalar akıyordu.
(Kolezyum'daki kullanıcılar 'Korku' halindedir.)
Daha da kötüsü, zorla 'Durum Durumu: Korku' durumuna sokulmuşlardı, böylece Kolezyum'daki kullanıcılar sadece solgun yüzlerle titreyebiliyorlardı.
“Öf, bok! İçeriye saklanmamız lazım!”
“Taşınmak!”
Yapabildikleri tek şey, diğer kullanıcıların önce elenmesini ummaktı.
Nispeten zayıf kullanıcılar, daha güçlü kullanıcılar tarafından dışarı itildiler ve Beyaz Dişler'in avı haline geldiler.
“Kıkırda!”
“Aaah!”
Kullanıcılar çok fazla direnemeden sayısız Beyaz Diş tarafından ısırılarak öldürüldüler.
Bu sırada Beyaz Diş'e doğru koşan bir kullanıcı vardı.
Jeong-Hoon'du bu.
'En iyi savunma saldırıdır.'
120. seviye Beyaz Dişler, tur kotası dolana kadar dökülmeye devam edecekti.
Yani eğer Beyaz Diş'le gerektiği gibi başa çıkarsa, tur kendiliğinden sona erecekti.
“Grrr!”
Beyaz Dişler Jeong-Hoon'u kuşattı.
Tam o sırada Jeong-Hoon hareket tekniğini kullanarak Beyaz Diş'in suratına bir yumruk attı.
Yumruğunun etrafında siyah bir aura dönüyordu.
Yeraltı Kralının Yumruğu Tekniği, 1. Form.
“Kyaang!”
Beyaz Diş tek bir yumrukla anında bilincini kaybetti.
Jeong-Hoon ile arasındaki seviye farkı 19'du.
Fakat Jeong-Hoon iksir tüketmişti ve tüm istatistikleri büyük ölçüde artmıştı.
Efsanevi Yeraltı Kralı Yumruğu Tekniğinin yıkıcı gücü hayal gücünün ötesindeydi.
“İnsan! Öldür!”
Arkadaşının düştüğünü gören yanındaki Beyaz Diş'in gözleri değişti.
(Beyaz Diş 'vahşi' kelimesini kullanır.)
ve normalde kullanamayacağı kendine özgü yeteneğini bile kullandı.
Geliştiriciler, seviyesini yükselttikçe ona benzersiz bir yetenek vermişlerdi.
vahşi yeteneğini kullandıkça Beyaz Diş'in momentumu daha da şiddetlendi.
'Sadece Yeraltı Kralı'nın Yumruk Tekniğine güvenmek verimsizdir.'
Çok fazlaydılar.
Sonra başka bir yol daha vardı.
'Siyah alan.'
Gizli zindandan elde ettiği Blackfield becerisi.
(Blackfield aktif edildi.)
Beceriyi kullandıkça Jeong-Hoon'un etrafındaki zemin siyaha döndü.
(Tüm istatistikler 1,2 kat arttı.)
Nadir bir derece olmasına rağmen tüm istatistikleri 1,2 katına çıkaran sahte bir beceri.
Aynı zamanda Beyaz Diş'in istatistikleri azaldı.
(Blackfield etkisinden dolayı alana giren canavarların tüm istatistikleri %3 oranında azalır.)
%3.
Az bir sayıydı ama Jeong-Hoon için yeterliydi.
Ölüm kalım mücadelesinde en ufak fark bile zaferi veya yenilgiyi belirleyebilir.
Jeong-Hoon hareket tekniğini kullandı ve bir sonraki hedefi olarak seçtiği Beyaz Diş'e doğru Yeraltı Kralının Yumruğu Tekniğini kullandı.
“Kyaang!”
“Kkaeng Kkaeng!”
Beyaz Diş her kritik noktaya vurduğunda acı içinde çığlık atıyordu.
Yerde 20'den fazla Beyaz Diş sürünürken, Kolezyum'da kaynaşan tüm Beyaz Dişler bir anda ortadan kayboldu.
'Bitti?'
Beyaz Dişlerin ortadan kaybolması 1-2. turların sona ermesi anlamına geliyordu.
Jeong-Hoon, Blackfield'ı etkisiz hale getirdi ve duruşunu düzeltti.
(1-2.turlar sona erdi.)
(Hayatta kalanların sayısı şu an 50.)
(1. Kolezyum sona eriyor.)
(5 dakika sonra otomatik olarak 2. Kolezyum'a geçeceksiniz.)
1-2. turların sona ermesiyle 5 dakikalık ara verildi.
“Deli…”
“Bu mümkün mü? Daha alt seviyede bir dövüş sanatçısı nasıl bu kadar iyi dövüşebilir?”
Hayatta kalma mücadelesi veren kurtulanlar ise Jeong-Hoon'un verdiği mücadeleyi şaşkınlıkla izliyorlardı.
Aynı zamanda düşündüler.
Daha üst turlara çıksalar bile o dövüş sanatçısına asla bulaşmamalılar.
Alt seviyedeki bir savaşçı dövüş sanatçısına yaklaştı.
“Affedersin…”
Nefes nefese kalan Jeong-Hoon, yan taraftan gelen sesle hafifçe başını çevirdi.
===
(Oyuncu Bilgileri)
-Takma ad: CrimsonRed
-Seviye: 98
Sınıf: Alt Savaşçı (1. Sınıf)
===
98. seviye alt sınıf bir savaşçıydı.
“Size nasıl yardım edebilirim?”
Aslında Jeong-Hoon karşısındaki alt düzey savaşçıyı çoktan anlamıştı.
Kolezyum'a girer girmez çevredeki tüm oyuncuları inceledi.
Her an sürpriz bir saldırıya hazırlıklı olmak gerekiyordu.
Ancak Jeong-Hoon'dan sadece 20 metre uzağa yerleştirilmesine rağmen, diğerlerinin aksine, alt düzey bir dövüş sanatçısı kılığında olan Jeong-Hoon'u hedef almadı.
Bu açıdan Jeong-Hoon'un onun hakkındaki ilk izlenimi fena değildi.
“Bu kadar beceriye sahipken neden hala 1. sınıftasın?”
Sorusu biraz ani olmuştu.
“Affedersin?”
“Gerçekten merak ediyorum… Bu tür bir beceriyle, nadir sınıf ilerlemesini çoktan tamamlamış olman gerekirdi.”
Konuşurken bile utanıyordu.
Hong Jin-soo, Kolezyum'a ilk girdiğinde Jeong-Hoon'un da kendisiyle benzer bir durumda olduğunu düşündü.
Ama yanılıyordu.
Jeong-Hoon'un yetenekleri gerçekti.
Gösterişli bir dövüş becerisine sahip değildi, ancak saf dövüş sanatlarıyla Lv. 120 Beyaz Diş'lerin saldırılarına dayanmakla kalmadı, onları tamamen alt etti.
“Öyle mi görünüyordu?”
Jeong-Hoon'un kullandığı Blackfield, menzili içinde olmadığınız sürece çıplak gözle görülemezdi.
Yani Hong Jin-soo'ya göre, Jeong-Hoon Beyaz Dişleri sadece dövüş sanatlarıyla avlamış gibi görünüyordu.
“Evet.”
Hong Jin-soo başını salladı.
“Gördükleriniz her şey değildir.”
“Affedersin?”
“Sadece söylüyorum.”
“Bu ne anlama geliyor…”
Hong Jin-soo'nun sözleri yarıda kesildi.
(2. Kolezyum'a giriş.)
O mesajla birlikte 50 kişinin cansız bedeni parlayarak yok oldu.
* * *
2. Kolezyum.
2. Kolezyum da 200 kişilik gruplara ayrıldı.
'Seviye hemen hemen aynı.'
Jeong-Hoon etrafına bakındıktan sonra hemen bir karara vardı.
Bunların hepsi 2. Sınıf Terfilerini gerektiği gibi başaramadıkları için kalan kullanıcılardı.
Hayatta kalanlar ile elenenler arasında beceri açısından pek fark yoktu.
Tamamen şans meselesiydi.
ve bu Kolezyum'da Jeong-Hoon tek dövüş sanatçısıydı.
Becerilerinin benzer olduğu varsayıldığında, bu doğal bir sonuçtu; zira bu ortamda ancak verimli sınıflar hayatta kalabilirdi.
Bir kez daha cazip bir av olarak seçilmişti.
“Bir dövüş sanatçısı mı?”
“Nasıl hayatta kaldın? Bizim Kolezyum'da genelde erken ölürler.”
Alaycı sesler kulağına geliyordu.
'Sevimli.'
Elbette Jeong-Hoon'u hiç etkileyemezlerdi.
(2. Kolezyum'a hoş geldiniz.)
(Her Kolezyum'a 200 kullanıcı atandı.)
(Bundan sonra her turda bir üst turlara ilerleyin.)
(Kolezyum'un final bölümüne sadece 200 kişi girebiliyor.)
2. Kolezyum başlıyor.
(2-1.tur başlıyor.)
(Şimdi savaş moduna giriyoruz.)
(2-1.tur 100 kişi elendiğinde sona erecektir.)
(Ayrıca 2. turdan itibaren bonus puan verilecektir.)
(Bu puanlar etkinlik sona erdiğinde nihai sıralamaya yansıyacaktır.)
2-1. Raunt da ilk raunt gibi bir kurtuluş maçıydı.
Ancak 1. Kolezyum'da 40 kişinin elenmesiyle tur sona ererken, bu sefer 100 kişi elendi.
'Sanki 2. tur zorlu geçecek gibi görünüyor.'
1. Kolezyum büyük ölçüde şansa bağlıyken, bundan sonra tamamen yeteneğe dayalı olacaktı.
ve her zamanki gibi bir savaşçı Jeong-Hoon'a doğru koştu.
Bir hayatta kalma oyununda nerede olursanız olun, ilk ölenler zayıflardı.
Aynı şimdiki gibi.
“Kahretsin!”
Jeong-Hoon'a doğru koşan savaşçıdan bir çığlık yükseldi.
Çünkü Yeraltı Kralı'nın Yumruk Tekniği savaşçının solar pleksusuna çarpmıştı.
Savaşçı tek bir yumrukla yere yığıldı, ağzından köpükler saçıldı ve durumu dikkatle izleyen, tartan kullanıcıların gözleri kocaman açıldı.
“101. seviye bir düşman tek vuruşta 92. seviye bir düşmanı mı öldürdü…?”
“Bu bir dövüş sanatçısı, değil mi? Hayır, bu nasıl mümkün olabilir?”
Az önce düşen savaşçının seviyesi 92'ydi.
ve Jeong-Hoon'un seviyesi 101'di.
Seviye olarak Jeong-Hoon'un 9 seviyelik bir avantajı vardı ama sorun Jeong-Hoon'un bir dövüş sanatçısı olmasıydı.
Jeong-Hoon'un da inanılmaz derecede iyi ekipmanlar giydiği söylenemez.
Sadece bir tane destansı kalitede başlık.
Öte yandan, karşı taraftaki savaşçı destansı seviyede bir zırha sahipti.
Böyle bir rakibin tek vuruşta nakavt edilmesi şaşırtıcıydı.
'Sonraki.'
İlk Kolezyum'un aksine Jeong-Hoon'un yavaş yavaş gözlem yapma niyeti yoktu.
Bonus puanlar.
Bu puanların nihai sıralamaya yansıyacağını söylediler.
Birinci olması gereken bir durumda sadece hayatta kalmayı hedefleyemezdi.
Hareket tekniğini kullanıp kullanıcıları katletmeye başladı.
“Kahretsin!”
“Uuuuuuk!”
* * *
'Ne oluyor yahu, böyle bir canavar mı var…?'
Bir büyücü, dövüş sanatçısının katliamını uzaktan izliyordu.
LittleMagic lakabını kullanan kişi, sıradan bir alt düzey büyücü değil, bir Büyücü olarak nadir görülen 1. Sınıf Yükselme derecesini tamamlamış bir büyücüydü.
Ayrıca loncaların dikkatini çekerek nadir seviyeye yükselmeyi başardıktan sonra New World'ü çokça destekle oynayan bir kullanıcıydı.
Ancak 2. Sınıf Terfisi…
3. ve 4. sınıflarda eşsiz notu hedeflemek için bunu destansı not olarak bitirmesi gerekiyordu ama henüz destansı not ona verilmemişti.
Seviyesi artık 89'du.
Başlangıçta LittleMagic'in yeteneğine ve potansiyeline yatırım yapmakta hiçbir masraftan kaçınmayan lonca, tutumunu yavaş yavaş değiştirmeye başladı.
Öncelikle desteğin kapsamını yavaş yavaş azaltmaya başladılar.
LittleMagic doğal olarak endişelenmeye başlamıştı.
İşte bu yüzden bu etkinliğe katılarak destansı bir derece elde etmeyi amaçladı ve 1. Kolezyum'a ulaşmak çok kolaydı.
Savaşma ve kaçma yetenekleri vardı, bu yüzden bunları doğru kullanarak hayatta kalabiliyordu.
Fakat 2. Kolezyum'da bir canavar kol geziyordu.
'Kahretsin, bu adam alt düzey bir dövüş sanatçısı mı?'
Ne kadar kontrol ederse etsin oyuncu bilgilerinde hala 101. seviye alt dövüş sanatçısı (1. Sınıf) gözüküyordu.
Sihirbazlar ve üzeri oyuncuların sahip olduğu arama becerisini kullandığında bile oyuncu bilgileri aynı kalıyordu.
O zaman alt düzey bir dövüş sanatçısı olmalı…
“Kahretsin!”
Oh hayır!
Düşüncelere dalmışken, dövüş sanatçısının kendisine yaklaştığını unutmuştu.
Aralarındaki mesafe 50 metreden azdı.
Zeki olanlar ise dövüş sanatçısından uzak duruyor ve hayatta kalmaya odaklanıyorlardı.
LittleMagic aceleyle bir büyü yaptı.
'Acele.'
Aklınızı kaçırmadığınız sürece o canavarla burada savaşmayı düşünmeniz bile imkansızdı.
Dövüş sanatçısından uzaklaşmak için aceleyle Acele büyüsünü kullandı.
Ama neden?
Hızını kullanarak kaçsa da, dövüş sanatçısıyla arasındaki mesafe giderek kapanıyordu.
Aralarındaki mesafe 5 metreden azdı.
'K-Kahretsin!'
Ben öleceğim!
LittleMagic gözlerini sımsıkı kapattı.
Ama bir süre sonra bile hiçbir acı hissetmiyordu.
Gözlerini yavaşça açtığında dövüş sanatçısı yanından geçmişti ve hala diğer kullanıcıları katlediyordu.
'Neden…?'
LittleMagic, kafası karışmış duygularını gizleyemedi.
* * *
(1.tur sona erdi.)
(Hayatta kalanların sayısı şu an 80.)
(Öldürme sayısına göre bonus puan hesaplaması.)
Jeong-Hoon, uzaktan boş boş kendisine bakan LittleMagic'e baktı ve hafifçe gülümsedi.
'Onu burada görüyorum.'
KüçükBüyü.
Adı Hong Yun-Seong'du.
Jeong-Hoon ile aynı yaştaydı ve tam olarak yoldaş olmasalar da Jeong-Hoon, önceki hayatında yeni başladığında birkaç kez ondan yardım almıştı.
Bu süreçte kişisel hikayelerini paylaşacak kadar yakınlaştılar.
'Etkinlikte hata yaptığını ve hatta loncadan ayrıldığını söyledi.'
Bu etkinlikte iyi sonuçlar elde edemezdi.
Ama yine de Jeong-Hoon, Hong Yun-Seong'u bizzat ortadan kaldırmak istemiyordu.
Gerilemesiyle küçük tarihi değişmiş olsa da kendisine yardım edenlerin geleceklerine dokunmak istemiyordu.
Gerisi Hong Yun-Seong'a kalmıştı.
(Bonus puan hesaplaması tamamlandı.)
(Lütfen bonus puanlarınızı kontrol edin.)
'560 puan ha?'
Jeong-Hoon'un öldürdüğü kullanıcı sayısı 56'ydı.
Kişi başı 10 puan aldı.
2. turda 560 puan fena bir sonuç değildi.
(Bir sonraki tur başlayacak.)
2.tur başlamak üzereydi.
(Mümkün olduğunca uzun süre hayatta kalmaya çalışın.)
(2.tur 10 kişi hayatta kaldığında sona erecek.)
Tur, ilk turdaki kurallarla devam etti.
Ancak bu kez sadece 10 kişi sağ kalacaktı.
Bu, 70 kişinin daha elenmesi anlamına geliyordu.
'Sanki son göründü.'
Buradan kurtulan 10 kişiyle 3. Kolezyum oluşturulacaktı.
Jeong-Hoon'un gözleri parladı.
——————
FenrirHEIM Scans
(Çevirmen – Kiteretsu)
(Düzeltici – Kyros)
Güncellemeler için Discord'umuza katılın!
–
——————
Yorum