Efsanevi Üstadın Dönüşü Novel
——————
Fenrir Scans
(Çevirmen – Kiteretsu)
(Düzeltici – Kyros)
——————
Bölüm 32
“Bu harika!”
World Com sunucusunda karışıklık vardı.
(İdenharc'ta evrim taşları ortaya çıktı!)
-Baktınız mı?
└Evet, şu anda giriş yapıyorum ve Idenharc'a doğru gidiyorum.
└vay canına… Ne? Bir evrim taşının değeri yaklaşık 100 altın değil mi?
└Çılgın! Hemen alacağım!
└Ödülü ilk alan kişiyi bulup ona ödül vermemiz lazım lol
Bir evrim taşının değeri tam 100 altındır.
İlk evrim taşları, yalnızca 200. seviyeye ulaşıldıktan sonra geçilebilen Asga kıtasında ortaya çıktı.
Bu nedenle çok nadir bir eşya olarak biliniyordu, ancak başlangıç bölgesi olan Idenharc'ta bunu elde edebilmek için…
Kullanıcılar doğal olarak Idenharc'a akın etti.
“Görev! Lütfen bana bir görev ver!”
Kullanıcılar yaşlı adama yaklaşıp görevi kabul ettiler.
“Gerçekten mi?! Teşekkür ederim! Teşekkür ederim!”
Yaşlı adam gözlerinde yaşlarla kullanıcılara bir görev verdi.
Kolye, görev kabul edildiğinde aynı anda oluşturulan bir görevdir.
Ancak kolyenin üretildiği yer değişiklik gösteriyor ve başka birinin görev tamamlama eşyası olan kolyeye dokunamıyorsunuz.
Başka bir deyişle, görevi ancak görevi aldığınızda oluşturulan kolyeyi bulursanız tamamlayabilirsiniz.
“Peki bu kolyeyi nereden aldın?”
“Doğruyu biliyorum?”
“Gerçekten çok zor...”
Toprağa gömüldüğünü aklından bile geçirmeyen kullanıcılar, sadece ayaklarını yere vuruyorlardı.
* * *
Jeong-Hoon ödülü sunucuya açıklayarak 10 taş elde etmeyi başardı.
Tabi ki cevher damarından daha fazlasını çıkarmak mümkün değildi ve bu da Jorden'den 9 almak şeklindeydi.
“Teşekkür ederim.”
Jeong-Hoon envanterine 10 evrim taşı koydu.
Bu, Kızıl Ejder Kemik Yayını geliştirmek için fazlasıyla yeterliydi.
'Bir veya iki tane satabilirim.'
Sadece evrim taşlarıyla notu yükseltmek mümkün değildi.
Evrim yoluyla yükselmek biraz zaman alır.
Çünkü silah, taşın tüm enerjisini almaya dayanamaz.
“Hayır. Senin sayende ben de değerli bir deneyim yaşadım.”
(NPC Jorden'ın yakınlığı arttı.)
Jorden damara bakarken mutlu bir şekilde gülümsedi.
Tercüman olmadan önce define avcısıydı.
Dolayısıyla evrim taşının kıymetini bir bakışta anlamış olurdu.
Jeong-Hoon kafasındaki soru işaretini kontrol etti.
(Genel Görev: Jorden'ın Tavsiye Mektubu)
-Kısıtlama: Jorden'ın güvenini kazanan kullanıcı
-Ödül: Demirci vulcan ile artan yakınlık
-Açıklama: Jorden'in yazdığı tavsiye mektubunu alın ve demirci vulcan'ı bulun.
Aa, Jorden kendisi mi tavsiye mektubu yazıyor?
Bunu beklemiyordu.
Çünkü Jeong-Hoon'un ziyaret edeceği demirci vulcan'dı.
'Tavsiye mektubu olursa hikaye biraz daha kolaylaşır.'
NPC'lerin tutumları, yakınlıkları arttıkça değişir.
Aslında Jorden asla bir tavsiye mektubu yazmazdı ama yakınlığı arttıkça tavrının değişmesi bunun kanıtıdır.
Jorden görevi kabul eder etmez hemen bir kağıt parçası çıkardı, hızlıca karaladı ve Jeong-Hoon'a uzattı.
“Bunu al ve Idenharc'ta vulcan'ı bulmaya git. Tanıdığım en yetenekli demirci odur. Ayrıca o evrim taşının enerjisini idare edebilen kişidir.”
“Teşekkür ederim.”
“Haha, tavsiye mektubu yazdığım tek kişi sen olacaksın. Gelecekteki çabalarında sana bol şans diliyorum.”
* * *
Psşik-
Kapsül açıldı ve Jeong-Hoon dışarı çıktı.
“Oh be.”
Dışarı çıkan Jeong-Hoon hemen buzdolabına koşup suyu çıkardı ve bir dikişte içti.
Kapsülde iki gün geçirdiği için mi?
Çok susamıştı.
Aynı zamanda açlık hissediyordu ve uzuvları güçsüzleşmişti.
Çünkü yeterli beslenemiyordu.
“Aman Tanrım, sonunda dışarı çıktın.”
Oturma odasında annesi oturmuş, Jeong-Hoon'a endişeli bir ifadeyle bakıyordu.
“...Geldin?”
“Evet. Aynı evde yaşamamıza rağmen yüzünü görmek çok zor…”
“Haha…”
Jeong-Hoon utanmış bir ifadeyle başını kaşıdı.
Bunun üzerine annesi yerinden kalkıp ona yemek hazırladı.
“Bir şeye dalmak güzel ama vücudunuza da iyi bakmanız gerekiyor.”
“Evet.”
Annesi geleceğe dair hiçbir şey bilmiyor.
Ancak oyuna pek fazla dokunmadı.
O sadece oğlunun sağlığından endişe ediyordu.
“O kapsülü kırmak istiyorum.”
Annesi odaya yerleştirilmiş kapsüle hoşnutsuz bir ifadeyle baktı.
“Öksürük...!”
Birdenbire pirinç ters tarafa gitti ve boğuldu.
“Ama oğlum onu elde etmek için çok çalıştı... Ne yapmalıyım?”
“...Öhöm, bunu ölçülü bir şekilde yapacağım.”
“Doğru cevap. En azından geceleri uyu. O kadarını saklayabilirsin, değil mi?”
“Evet.”
Bundan sonra yapacak başka bir şey yoksa geceleri 3-4 saat dışarı çıkıp yatması gerekecek.
Annesi oğlundan endişe ediyor.
Yemekten sonra Jeong-Hoon hava almak için bir süre dışarı çıktı.
“Hey!”
Birinci kata inerken aceleyle koşan Ha-Jin'le göz göze geldi.
“Ha? Ne? Neden buradasın?”
“Konuşamıyorum. Sana çok fazla fısıltı gönderdim ama cevap vermedin, bu yüzden kendim buraya geldim!”
Ah, düşününce fısıltı ikonunun çaldığını gördü.
Ancak bir görevin ortasındaydı ve görev bittikten hemen sonra zihinsel olarak bitkin düşmüştü ve hemen çıkış yapmıştı, bu yüzden kontrol edemedi.
“Meşguldüm, bu yüzden kontrol edemedim.”
“Ah, peki, gittiğin yerin Idenharc olduğunu söylemiştin, değil mi?”
“Evet.”
“Harika! Sana iyi haberi vermeye geldim.”
“Evrim Taşı mı?”
“Ha? Ne, biliyordun?”
Biraz şaşıracağını düşünmüştü ama Jeong-Hoon sakin bir yüzle başını salladı, sanki buraya kadar boşuna gelmiş gibi hissetti.
Sonra aklına bir düşünce geldi.
Acaba bu adam evrim taşı ödülünü açıklamış olabilir mi?
“Neyse, iyi. Senden bir iyilik isteyecektim.”
“Bir iyilik?”
“Evet. Biraz yürürken konuşalım.”
Tamam. Bu adam ne kadar sıra dışı olursa olsun, bir evrim taşı olamaz.
Ha-Jin düşüncelerinden sıyrılıp Jeong-Hoon'u takip etti.
“Bu ne yahu?”
“Lütfen bana bir tane getirin.”
“Öğe?”
“Evet. World Com'da iyi bir ürün gördüm.”
Jeong-Hoon henüz müzayede evini kullanabilecek durumda değildi.
Müzayede evini kullanabilmek için seviyenizin 100'ün üzerinde olması veya ikinci sınıf değişimini tamamlamış olmanız gerekir.
Bu yüzden Ha-Jin'den bir iyilik ister.
Elbette ki bedava değil.
Niyeti, ondan bir evrim taşını satıp, altınla bir eşya almasını istemekti.
Bu süreçte geriye kalan tüm kârı Ha-Jin'e vermeyi düşünüyordu.
“Ne? Evrim taşınız mı var?”
“Evet.”
“...Bir dakika, o zaman ödülü alan ilk kullanıcı sen miydin?”
Ha-Jin titreyen bir sesle sordu.
Şimdiye kadar bu kadar inanılmaz sonuçlar ortaya koymuş olması ve hatta bir evrim taşının bulunması nedeniyle şüphelenmek doğaldı.
Jeong-Hoon başını salladı.
“Evet.”
“…Çılgın. Şimdi böyle bir ödül mü alıyorsun?”
“Şanslıydım.”
“Bu sadece şanslı olduğunuzu söyleyerek bitirebileceğiniz bir şey mi? Ha… Bu çok haksızlık.”
Jeong-Hoon omuzlarını bir kez silkti ve bir markete girip iki tane iyon içeceği aldı.
“Neyse, bunu iç ve Idenharc'a gel.”
* * *
Jeong-Hoon'dan ayrılan Ha-Jin, ertesi gün erken saatlerde kapsül odaya doğru yola çıktı.
“Öyle mi? Bugün her zamankinden erken mi geldin?”
Lee Hyun-Woo her zamanki gibi onu sıcak bir şekilde karşıladı.
“Arkadaşım benden bir iyilik istedi.”
“Bir iyilik?”
“Evet. Bana bir eşya almamı söyledi.”
“Gerçekten de bu nedir?”
Lee Hyun-Woo ilgi gösterdi.
Jeong-Hoon, Ha-Jin'in arkadaşı.
Kapsül odaya gelip günde 20-21 saatini harcayan bir arkadaşımızdı.
Üstelik mükemmel hafızasıyla “Çocuk Harika” programına bile çıkan yetenekli bir kişiydi.
Jeong-Hoon'un öğrencilik yılları, YouTube'a yüklenen eski bir videoda yer aldı.
10'dan fazla temanın altına her türlü resim ve harfi yerleştirmiş, bunları tek bir tanesini bile kaçırmadan mükemmel bir şekilde hatırlayıp, daha sonra bunları kullanarak görevi çözdüğünde tüyleri diken diken olmuştu.
ve Genesis'in düzenlediği etkinlikte birinci olup 30 milyon won değerindeki kapsülü ödül olarak aldığına göre, onun üzerinde güçlü bir izlenim bırakmaktan başka seçeneği yoktu.
“Peki. İçeri girdiğimde bana söyleyeceğini söyledi.”
“Bunu merak ediyorum. Arkadaşın hangi köye gitti? Acemi Köyü'nden ayrılmış olmalı.”
“İdenharc.”
“Idenharc mı? Idenharc bu günlerde gerçekten çok sıcak.”
World Com'da yayınlanan Idenharc Evrim Taşı Edinme Görevi.
Bu nedenle şu anda sayısız kullanıcı Idenharc'a akın ediyor.
“Bu doğru.”
Ha-Jin, Jeong-Hoon'un ilk ödülü aldığını söyleme gereği duymadı.
Bunu bilmeyen Lee Hyun-Woo dilini şaklattı.
“Zor olacak. Zaten zor bir köy seçti ve çok sayıda kullanıcı varsa, görev almak için etrafta dolaşmak zahmetli olacak.”
Evrim taşları, seviyeden bağımsız olarak eşyaların evrimini sağlamak için kullanılır.
Dolayısıyla Idenharc'ta çok sayıda üst düzey kullanıcı bulunuyordu.
“Ne yapabilirim? Bu onun kendi hatası.”
Ha-Jin sert bir şekilde cevap verdi ve kapsüle girerek giriş yaptı.
Hemen İdenharc'a geçmek için portala yöneldi.
Ancak portalın önünde 20'ye yakın kullanıcı bekliyordu.
Hepsi Idenharc'a taşınan kullanıcılardı.
'Orada oldukça fazla var.'
Hepsi evrim taşlarına gidiyordu.
'Böyle olunca ben de deneyeyim mi?'
Jeong-Hoon'a evrim taşlarının nasıl elde edileceğini sorardı.
* * *
Oldukça kalabalık.
Jeong-Hoon, her zamankinden daha kalabalık olan köye bakarken kendi kendine düşündü.
ve bunlar arasında zaman zaman ismi geçen kullanıcılar da görüldü.
Bu sayede Jeong-Hoon'un dudaklarının köşeleri kıvrıldı.
Bunun sebebi, hafızası çok iyi olan Jeong-Hoon'un hafızasında tanıdık yüzler görmesiydi.
'Jung Chang-Ho, Oh Min-Ji.'
Meydanda iki isimli kullanıcı vardı.
Geri dönmeden önce hain değillerdi.
Çünkü Jeong-Hoon ihanete uğramadan önce onlar zaten ölmüştü.
Ancak Jeong-Hoon'un onlarla pek de iyi anıları yoktu.
Jeong-Hoon gücünü yeni açmıştı.
'Ha, neden bu kadar beceriksiz bir dövüş sanatçısını kabul ettin?'
'Hey, eğer yoluma çıkarsan seni öldürürüm, o yüzden sessiz ol.'
Başından beri Jeong-Hoon'u zayıf olduğu için hor görüyorlardı ve her karşılaştıklarında tereddüt etmeden bu küçümsemelerini gösteriyorlardı.
Hepsi bu kadar değildi.
Jeong-Hoon'a başkalarının göremeyeceği kadar çok kez dokundular.
Onlar yüzünden bir veya iki defadan fazla kriz yaşadı.
'Onlara vurmak istiyorum ama…'
İyi hislere sahip olmaması, burada çılgınca davranması için bir sebebi olduğu anlamına gelmiyor.
Zamanla onlarla karşılaşacaktır.
O zaman onları ezer geçer.
(Fısıltı/zl-John-Ha-Jin12 -> Hoon: Hey, meydandayım. Neredesin?)
Ha-Jin'in geldiğine dair bir fısıltı duyuldu.
(Fısıltı/Hoon -> zl-John-Ha-Jin12: Çeşmenin önündeyim.)
(Fısıltı/zl-John-Ha-Jin12 -> Hoon: Tamam, şimdi oraya gidiyorum.)
Fısıltı duyulduktan kısa bir süre sonra, yirmili yaşların başında gibi görünen yakışıklı bir adam çeşmenin önünde durup etrafta dolaşmaya başladı.
İlk bakışta Ha-Jin'di.
'Evlat, seni böyle görmeyeli uzun zaman oldu.'
Yeni Dünya gerçeğe dönüştüğünde kişiselleştirme ortadan kalktı ve orijinal görünümüne geri döndü.
Bu nedenle Jeong-Hoon'un Ha-Jin'in özelleştirmesini görmesinin üzerinden uzun zaman geçti.
“Hey. Benim.”
Jeong-Hoon yaklaşıp Ha-Jin'in omzuna dokundu.
“Ha? Ah, sen miydin?”
Ha-Jin, Jeong-Hoon'u ancak oyuncu bilgilerini kontrol ettikten sonra tanıyabildi.
“Evet. Bu arada seviyen çok yükseldi?”
===
(Oyuncu Bilgileri)
-Takma ad: zl-John-Ha-Jin12
-Seviye: 159
-Sınıf: Resmi Şövalye (2. sınıf)
===
Sınıf Nadir sınıfıydı ama seviye 160'a yakındı.
Bu, onun çok çaba sarf ettiğinin kanıtıydı.
“Bunu duyan herkes senin daha üstün olduğunu düşünecek.”
Geri dönmeden önce de durum böyleydi.
All-master olan Jeong-Hoon'un seviyesi 703'tü.
Kısa sürede seviyesini yükseltmenin bir yolunu bulmasaydı, 700'ü bırakın, 300'e bile ulaşamazdı ama yine de Jeong-Hoon bu fırsat sayesinde kısa sürede seviyesini 700'e çıkarmayı başardı.
ve bu sefer de o fırsatı bulup hızla seviye atlayacaktır.
Sabırsızlanmaya gerek yok.
Bu fırsatı yakalamanın koşulu ise hem dönmeden önce hem de döndükten sonra yalnızca Jeong-Hoon'un bildiği bir şey.
“Neyse, al bunu.”
Jeong-Hoon, Ha-Jin'e bir değişim isteği gönderdi ve ona bir evrim taşı verdi.
“Harika! Ücretsiz evrim taşı!”
“Kaçmaya kalkarsan, ölürsün.”
Ha-Jin onun şakacı sesine karşılık içtenlikle güldü.
“Tamam. Yarın tekrar gelebilirim, değil mi?”
Eşyaları alıp satmak bu kadar zaman alıyordu.
“Evet. Geç kalacaksan bana fısılda.”
“Tamam. O zaman bana ne almam gerektiğini söyle.”
“Unutulmuş Orta Seviye Şövalyenin Tek Elle Kullanılan Kılıcı.”
Jeong-Hoon'un elde etmeye çalıştığı eşya 'Unutulmuş Orta Seviye Şövalyenin Tek Elle Kullanılan Kılıcı'ydı.
——————
Fenrir Scans
(Çevirmen – Kiteretsu)
(Düzeltici – Kyros)
Güncellemeler için Discord'umuza katılın!
–
——————
Yorum