Düzenbazların Tanrısı Novel
“Efendim. Sol taraf çöküyor. Orada daha fazla askere ihtiyacımız var!” Bir asker dişlerini gıcırdatarak bağırdı. Bitkilerin etrafa saldırarak tek seferde pek çok askeri öldürdüğünü görmüştü.
“…” O ordunun komutanı Spencer kaşlarını çattı ve “Biz-” dedi.
Ancak sözlerini tamamlamadan önce radyoda bir şeyler duydu. Hemen sözlerini değiştirdi. “Birkaç dakika bekleyin. Yedek ordu yolda.”
“Anlaşıldı!” Adam başını salladı. Ön saflarda sadece üç bin askerin bulunduğunu, geri kalan yirmi bin askerin ise arkada kaldığını biliyordu.
Bir miktar asker göndereceklerine göre bu onların üzerindeki baskıyı hafifletmeye yetecektir. Aynı zamanda bu askerler tazeydi ve en başından beri dayanıklılıklarını ve Büyü Güçlerini koruyorlardı. Savaş güçleri, ön cephedeki bitkin askerleri çok aşacaktı.
Astının gidişini izlerken Spencer kaşlarını çattı ve ardından başını kaldırıp gökyüzündeki Theo'ya baktı.
“Taze birlikler, düşmanları geri püskürtebilmelidir. Sakın bana o yirmi bin askeri cepheye koymamasının nedeninin bu olduğunu söylemeyin. Bununla bizim tarafımızdaki hasarı en aza indirebiliriz.” Spencer'ın bitki istilasından kısa bir süre önce haberi vardı ama eğer Theo savaş alanını buna hazırlıyorsa, verdiği tüm emirler ona anlamlı geliyordu.
Yine de en güçlü canavarla karşılaşan kişi Theo'dan başkası değildi.
Theo gökyüzünde uzaktaki kocaman bir ağaca bakıyordu. Aralarında bir mil mesafe olmasına rağmen ağaç, hiçbir fırsat bırakmadan onu durdurmayı başardı.
Ağaç her şeyden daha büyüktü.
'Cidden? İlk defa böyle bir ağaç görüyorum.' Theo gözlerini kıstı. 'Yalnızca yüksekliği yaklaşık 800 feet uzunluğundadır. Dalların ve köklerin çapı bir mil kadar uzanır. ve en kötü kısmı da… ağaç henüz güçlü bir saldırı gerçekleştirmedi…' diye mırıldandı Theo içinden.
Yere baktığında köklerin bir gökdelen kadar büyük olduğunu gördü.
“Tsk.” Theo bu ağacın ilk başta düşündüğünden daha sorunlu olduğuna inanarak dilini şaklattı.
Ağaç, Theo'yu sıkarak öldürmeye çalışarak köklerini yeniden uzattı.
Theo kılıçlarını salladı ve kökleri kesti. Ancak çok geçmeden kökler arasındaki boşlukta çatlaklar belirdi ve bu da illüzyonun parçalanmasına ve yüzeyde sadece küçük bir iz kalmasına neden oldu.
İyileşir iyileşmez kökler ona tekrar saldırmaya başladı. Onu çevreleyen dört kök vardı.
Theo'ya ulaşmadan önce Theo parmaklarını şıklattı, etrafındaki gerçekliği döndürdü, böylece kökler yanlara doğru eğildi, yanlarındaki köklere çarptı ve bu dört kök bir spiral oluşturana kadar böyle devam etti.
Ancak Theo köklerin kendilerini zorlamaya başladığını, sanki Theo'yu düzleştirmeye çalışıyormuşçasına içeriye doğru ilerlediğini görebiliyordu. Bunun gibi devasa bir canavara karşı savaşmanın en kötü yanı büyüklüğüydü.
Bu kuşatmayı terk etmek için yalnızca birkaç seçenek vardı.
Beceri: Göz Kırp S
Etki: Kullanıcının kendisinden 500 feet uzağa ışınlanmasını sağlayan bir beceri. Üst üste beş kez kullanılabiliyor ve kullanıcılara dokunan tüm kişileri bir araya getiriyor.
Bu onun aldığı yeni S Derecesiydi ve oldukça kullanışlı hale geldi.
Yine de kökler hem boyut hem de yükseklik olarak bir gökdelen büyüklüğündeydi. Theo'nun başarılı bir şekilde ışınlanmak için Göz Kırpma özelliğini kullanmadan önce köklerin yakınına gitmesi gerekiyordu.
Ağaç, Theo'yu içeride bulamayınca, tekrar Theo'ya doğru hareket etmeden önce, zorla resmi durumuna geri dönmek için hemen köklerini kopardı.
Theo derin bir nefes aldı ve şöyle dedi: “Biraz yardım almadığım sürece bunu yenmem imkansız.”
İsim: Xditva
Seviye: 930
Beceri: Tahta Hapishanesi, Kırılmaz Tahta, Diken Dikenleri, Altın Yaprak, Patlayıcı Meyve, Dal Labirenti, Kök Uzatma.
Bu, Theo'nun neden bu Birinci Sınıf Canavarla tek başına savaşamayacağını bilmesinin nedeniydi. Kendisi Blink'i ve illüzyonunu kullanmak zorundayken, ağaç tüm bu zaman boyunca sadece Kök Uzantısını kullanıyormuş gibi görünüyordu.
Klonları olsaydı daha da baş belası olabilirdi ama klonunun yapacak başka bir şeyi vardı. Bu yüzden Theo yardım çağırmadan edemedi. “Şimdi ihtiyacım var.”
Theo bu sözleri söyler söylemez aniden vücudunun etrafını bir gökkuşağı kapladı ve yeteneğini geliştirdi. Bu Alexa'nın yeteneğiydi.
Theo'nun becerilerini A veya S Seviyelerine yükseltmesiyle birlikte yeteneklerin etkisi önemli ölçüde arttı. Gücünü iki katına çıkarmak yerine üç katına çıkmaya yakın olduğunu hissetti.
Bu gücü hissettiğinde ani değişimi test etmek için yanına başka bir kök geldi.
Ancak şaşırtıcı bir şekilde Theo kökü yalnızca çıplak eliyle durdurdu. Elbette Kas Geliştirmeyi, Geliştirilmiş Konsantrasyon Kapasitesini, Telekineziyi ve Enerji Patlamasını aynı anda kullandı, ancak boyut farkı nedeniyle Theo'nun bunu yalnızca eliyle durdurması neredeyse imkansızdı.
Savaşı kazanmak için bu güçlendirmenin gerekli olmasının nedeni buydu.
Kökünün Theo tarafından durdurulduğunu gören ağaç, onu sıkıştırmak için başka kökler gönderdi.
Theo bundan sonra karşılık vermeden tüm saldırıları karşılamayı planlamıyordu.
Alter Ego'sunu kullandı ve gücünü zirveye çıkardı. Alexa'nın yeteneklerinin yardımıyla Theo'nun gücü benzeri görülmemiş bir seviyeye ulaştı. Aslında, gücü Loki'ye benzeyen kadim Tanrı'nın gücüne nihayet ulaşan ilk insan olabilir.
Theo yana baktı ve kökü tüm gücüyle yumrukladı.
*Bam!*
Yumruk, yeri titreten büyük bir şok dalgasına neden oldu. Yine de ağaç dahil herkesi şok eden şey ağacın kökündeki büyük çatlaktı.
“!!!” Ağaç sanki Theo'dan korkuyormuş gibi kökünü geri çekmeden önce bir an durakladı.
Theo istediği her şeyi onayladığı için gülümsemeden edemedi.
“Eğer durum buysa, artık kendimi tutmama gerek yok.” Theo'nun vücudu yavaş yavaş genişledi ve şeklini değiştirdi. Elleri pençelere dönüştü, sırtı bir çift kanadı çağırdı, başı bir ejderhaya dönüştü.
Theo, Metamorfoz'unu kullanarak ağacın üçte biri büyüklüğünde devasa bir ejderhaya dönüştü. Büyük görünmeyebilir ama bu Theo için yeterliydi.
Tek bir kanat çırpışıyla yere güçlü bir rüzgar saldı. Dünyayı sarsan bir kükreme çıkarmadan önce ağaca baktı.
*ROOOAAAAAARRRR!*
En güncel romanlar Fenrir Scans adresinde yayınlanmaktadır.
Yorum