Düzenbazların Tanrısı Bölüm 1598 Anlaşma

Bölüm 1598 Anlaşma

Theo gülümsedi. “İşte bu kadar. Bu şekilde tüm sistemi etkilemez, değil mi? Sadece ayarlamanız gerekiyor… Hayır, 'güncelleme' bunun için daha uygun bir kelime.”

“…” Dünyanın dili tutulmuştu. Theo'nun utanmazlığında sınır tanımıyordu. Hatta dünyadan mevcut sistemi kendisine uyacak şekilde güncellemesini isteme cesaretini bile gösterdi.

Ancak dünya bir şeyi de fark etti. “Hayır. Bu sadece senin yararına değil. Bundan sonraki Gerçeklik Kralları da yararlanacak. Ve sana bu gücü vermek benim bu dünyadaki canlılarla ilgilenmemi sağlayacak.”

Theo başını salladı ve şöyle açıkladı: “Hayır, hayır, hayır. Şu anki canlılara müdahale etmeyecek. Örneğin, hemen güncellerseniz bundan fayda sağlayacak olan yalnızca ben olacağım, başkaları değil.” İnsanlar sistem üzerindeki kontrollerini kaybettikleri için.

“O zaman, bir sonraki Gerçeklik Kralı ya da Aziz? Hayır, görünmeyecekler. Ben Gerçeklik Azizi olarak kaldığım sürece, hiç kimse başka bir Gerçeklik Kralı ya da Gerçeklik Azizi olmayacak, çocuklarım ya da torunlarım da dahil. Bu garanti edebileceğim bir şey. çünkü onların Gerçeklik Düzenini kullanmak için bu kadar deneyime maruz kalmalarını istemiyorum.

“Artık bu dünyada olmadığım nesillere gelince… Çok basit. Sistem geçmişte kaldı ve onlar bunun hakkında fazla düşünmeyecekler çünkü sistemin kaydı gerçek değil, sadece tarih olacak.” başvuru.

“Benden sonraki genç nesiller, sizde bir sisteme sahip olmanın ne demek olduğunu bilemeyecekler. Seviye atlamanın ödülünü bilemeyecekler, yani her seviye atladıklarında aniden yüz puan alırlarsa, bunu kabul edeceklerdir. olduğu gibi.

“Rekoru aramaya gelseler bile, kıyametin Dünya'daki Büyü Gücü yoğunluğunun artmasına ve insanların evrimleşmesine neden olduğuna dair bir teori ortaya atacaklar. Bu yüzden Dünya'ya kıyasla çok daha fazla puan kazanabiliyorlar. bu çağın insanları.

“Bu yüzden mevcut canlıları etkilemeyecek.” Theo, sanki dünyaya bunu kabul etmesi için yeterli nedeni vermiş gibi açıklamasını bir gülümsemeyle bitirdi.

Dünya bir anlığına tereddüt etti ve şöyle dedi: “On beş puan. Sınır bu.”

Theo bir süre düşündü. 1. seviyeden itibaren 15 puan almış olsalardı, 1.000. seviyeye ulaştıklarında 15.000 puan alacaklardı.

Bu Loki'nin durumundan daha fazlası olurdu. Ancak kıyamet ve Büyü Gücünün artması ve evrimle ilgili hikayeyle, Yaramazlık Tanrısı'ndan biraz daha fazla puan alacaklarını bilmek yine de kabul edilebilirdi.

Elbette bu noktaya çok fazla insan ulaşamayacaktır. Ve bu değişim sadece insanları değil diğer canlıları da etkileyecektir.

Yine de bu onun için iyi bir anlaşmaydı. Theo, “On beş puan öyle mi? Tamam, kabul ediyorum” dedi.

Dünya başını salladı. “Peki ikinci şartın nedir?”

“İkinci şartım Büyü Gücünün yoğunluğunu arttırmak.”

“İmkansız. Büyü Gücünün dünyanın her yerindeki dolaşımını biliyor musun?”

“Elbette. İkinci şartım için, bir anlığına olsa sorun değil. Bir anlığına Büyü Gücünün yoğunluğunu artırmanı istiyorum. Bunun ne zaman gerçekleşebileceğini sana söyleyeceğim. Bu o kadar da zor olmamalı, Sağ?”

“Bir anlığına…” Dünya bunu azarlayamazdı çünkü bu onun için basit bir meseleydi. Artış dünyanın her yerinde olduğu sürece kimse bunun kendilerine bir faydası olmadığını iddia edemez.

Biraz düşündükten sonra dünya da bu şartı kabul etti. “Tamam. Sadece üç saniyeliğine.”

“Bu yeterli.” Theo memnun bir şekilde gülümsedi.

“O halde son şartınızı söyleyin. Son şartınızı belirtin.”

Aniden Theo'nun gülümsemesi şeytani bir sırıtmaya dönüştü ve şöyle dedi: “Üçüncü şartımı saklayacağım.”

“Ha? Sen…”

Theo önceki iki koşuldan çok emin olduğu için dünya şaşkına dönmüştü, ancak bir şekilde bu son dileği korumayı planladı ve şimdi daha da güçlenmek için bundan faydalanabilirdi.

Ancak dünya bilmiyordu. Theo'nun bile bu durumla ilgili bir iç monologu yoktu.

Theo'nun ne düşündüğünü yalnızca bilinçaltı biliyordu. Dünya bir zamanlar artık hiçbir canlıyı sevmediğini ilan etmişti.

Bu durumu daha yüksek bir varlıkla ilişkilendirirse, daha yüksek bir varlığın dünyanın her şeyi sevmeyi bırakmasına neden olduğuna inanıyordu. Kullanabilecekleri bir silahtı.

Theo'nun bu silahın kullanılabileceğinden emin olmasının nedeni, asıl benliğinin başına gelenler yüzündendi.

Orijinal Theo hayata geri dönmeyi başardı. Helheim'dan sağ çıkıp tek başına güçlenebilmesi zaten mantıklarının sınırındaydı.

Theo, Ölüm Meleği'nin fedakarlığının orijinal Theo'nun kendisini canlandırmasına izin verdiğini bir şekilde kabul edebilirdi. Fenrir bile bunu geçmişte bir Tanrı'yı ​​diriltmek üzereyken yapabileceğini iddia etti.

Yine de Ölüm Azrailinin onunla Helheim'da nasıl buluşabileceği, ne olursa olsun cevaplanamayacak kadar büyük bir soruydu.

Bu durumu gören Theo, orijinal Theo'nun dirilişine izin verenin yüksek boyuttaki varlık olduğuna inanıyordu. Yasayı çiğnediler ve onu yaşayanlar diyarına geri gönderdiler.

Bu vakadan Theo, varlığın kişinin hayal edemeyeceği bir şeye neden olabileceğini biliyordu ama aynı zamanda dünya kanunları tarafından da kısıtlanıyordu. Eğer yaptıkları tamamen mantık dışı olsaydı dünya çökerdi.

Dünyanın yok edilmesini istediler ama mantık çerçevesinde. Bu nedenle, bir boşluk yarattıkları için dünyayı bir şekilde yok etseler bile başarısız olmuşlardı.

Theo'nun üçüncü koşulu açık bırakmasının nedeni buydu. Tıpkı yüksek boyuttaki varlık gibi, Theo da dünyanın bilincine bir koz yerleştirdi ve bu sayede daha yüksek varlığın sahip olduğu kozu geçersiz kıldı.

Theo gülümsedi ve şöyle dedi: “Dünyayla tanışmak bir zevk ve artık geri adım atma zamanımın geldiğine inanıyorum. Lütfen kusura bakmayın.”

Theo buradan kaybolurken kibarca dünyaya selam verdi.

Bu bölüm https:// tarafından güncellenmektedir.