Dünyanın En Büyük Büyücüsü Novel
Bölüm 1713: Son Direniş
Mağaranın ambiyansı hızla ürkütücü bir sessizlikten rahatsız edici bir kakofoniye dönüştü. Drider'lar akın ederken kendilerini bu saldırgan örümcek yaratıkların eşit hedefinde buldular. Kaçış yolları kapatıldığı için her iki taraf da bu yaratıklara karşı savaşmak zorunda kaldığından, sahne kaotikti.
Daha küçük Drider'lar bir şekilde idare edilebilir olsa da (Phantom Drider)'ın görünümü oyunu değiştirdi. Bu daha büyük yaratığın varlığı örümcek sürüsüne düzen ve koordinasyon getiriyor gibi görünüyordu, bu da daha derin bir zekaya işaret ediyordu.
Emery riski dikkate aldı. Sayının artmasıyla kara elflerin doğal olarak Drider'ların dikkatini daha fazla çekeceğini düşündü. Durumu daha da kendi lehine çevirmek isteyen Emery, yoldaşı Atlas'ı aradı.
Kargaşanın ortasında Atlas'ı bulan Emery hızla onun yanına gitti. Topallayan yarı makine büyücü Emery'nin sırtına tırmanırken Emery, elde ettikleri özel bir yumurtayı çıkardı. Emery yumurtayı kırıp açarak peşindeki bir grup elfi yumurtanın içeriğine buladı.
Sıvı, (Phantom Drider) üzerinde anında etki yaratan belirgin bir aroma yaydı. Kokuya kapılan yaratık, yeni keşfettiği bir güçle artık işaretli olan elflerin üzerine saldırdı.
Hazırlıksız yakalanan dokuz kara elften oluşan grup bir araya geldi. Her biri benzersiz büyülü yeteneklerini sergileyerek artık onları alt etme tehdidi oluşturan Drider'ları savuşturmaya çalıştı. (Phantom Drider) ile mücadeleye odaklanmış çabalarında, istemeden de olsa Emery'nin sonraki hamlelerine karşı daha savunmasız hale geldiler.
Savaş alanı bir kaos ağına hapsolmuşken, Atlas'ın ağırlığını sırtında taşıyan Emery, kara elflerle çatışmak için bu anı değerlendirdi. (Bloodhound Adımları)'nın bahşettiği çevikliği kullanarak, çatışmayı zahmetsizce atlattı. Savunmasız bir kara elf gözüne çarptı ve birkaç dakika içinde Emery onu yere serdi ve bir başkasını ağır şekilde yaraladı; ikincisini örümcek yaratıkların acımasız tasarımlarına bıraktı.
“Yedi kişi daha kaldı!” zihinsel olarak sayıyordu.
Emery taktiklerini ayarlarken Kieran hızla insanın niyetini anladı. Bir an bile tereddüt etmeden ekibini topladı ve anında bir karşı strateji formüle etti. Güçlerini hassas bir şekilde böldü: Bir grup, (Phantom Drider) oluşturduğu muazzam tehditle başa çıkmakla görevlendirilirken, daha hızlı ve daha çevik olan diğerleri, ölümcül bir niyetle Emery'ye odaklandılar.
Kieran'ın stratejisi harekete geçirildiğinde esrarengiz bir Dunmer büyücüsü öne çıktı ve savaş alanını hızla dönüştüren bir büyü ördü. Zaten loş olan oda daha da karanlıklaştı ve her şeyi tüketiyormuş gibi görünen dipsiz bir boşluk tarafından yutuldu. Atmosfer bunaltıcı bir hal aldı; sesi, kokuyu ve havayı emiyordu. Ortaya çıkan sessizlik yalnızca gürültünün yokluğu değildi; orada bulunan herkese baskı yapan, elle tutulur bir güçtü. Önceden var olan yerçekimi anormallikleri durumu daha da kötüleştirdi ve zaten sınırlı olan ruhsal algılarını daha da zayıflattı.
Ani boşluk çoğu kişiyi dezavantajlı duruma düşürürken, kara elfler gelişti. Kusursuz bir şekilde hareket ederek Hashashi Suikastçilerinin ürkütücü hünerlerini ortaya koyuyorlardı. Hareketleri akıcı, zarifti ama kafa karıştırıcı karanlıkta ölümcüldü. Emery, elflerin bu stratejiyi sayısız savaşta geliştirdiklerini ve bu koşullarda onlara önemli bir üstünlük sağladıklarını açıkça görüyordu.
Ama Emery'nin de kendine göre numaraları vardı. Doğaya olan yakınlığından yararlanarak genişleyen bir kök ağını topladı. Bu kökler onu yalnızca yere sabitlemekle kalmadı; duyularının bir uzantısı haline geldiler ve ona çevresine dair benzersiz bir farkındalık kazandırdılar.
Bu alışılmadık görüşü kullanan Emery, kara elflerin etrafında dans ederek onların kılıçlarından ve büyülerinden ustaca kaçtı. Kökler onun yaklaştığını hissetmesine olanak tanıdı, ona karşılık vermesi veya geri çekilmesi için yeterli zamanı verdi ve her zaman misilleme yapmak için o kısa anı aradı.
Ancak Emery, gelişmiş farkındalığına rağmen dengenin kara elflerin lehine değiştiğini görebiliyordu. Bir zamanlar kalabalık olan Drider sürüsü artık önemli ölçüde azalmıştı; sayıları her geçen an azalıyordu. Korkunç (Phantom Drider) bile son demlerini yaşıyormuş gibi görünüyordu; çok sayıda yaralanma nedeniyle hareketleri yavaşlamıştı.
İçinde bulunulan vahim durumun farkına varan Emery'nin kararlılığı pekişti. Geri çekilmek yerine yüksek riskli, yüksek ödüllü bir yaklaşım seçerek hücum etti. Her çatışma bir kasırga gibiydi; Emery rakipleriyle darbe karşılığında darbe takası yapıyordu. Her ne kadar bu agresif taktik onun için daha fazla yaraya yol açsa da, boyun eğmez ruhu onu ileri itti ve aldığı her yaralanmanın, düşmana verdiği hasarla eşleşmesini sağladı.
Kaosun ortasında Kieran, Emery'nin en zorlu düşmanı olarak ortaya çıktı. Emery üstünlüğü ele geçirmeye çalıştığında, Kieran'ın hafif kılıcı parlayarak havayı ve Emery'nin savunmasını aynı kolaylıkla kesiyordu. Bu bir kılıç ve büyü dansıydı ve Emery'nin aldığı her yarayla birlikte kara elfler zafere adım adım yaklaşıyormuş gibi görünüyordu.
Yarı makine Büyücü Atlas, Emery çok büyük zorluklarla karşı karşıyayken boş duracak biri değildi. Durumu değerlendirerek durumu tersine çevirmenin en etkili yolunu hesapladı. Hızlı bir hareketle Emery'nin sırtından ayrıldı, kalan enerjisinin her zerresini yaktı ve en güçlü büyüsünü (Flare Tempest) yaptı.
Parlak bir alev seli ortaya çıktı, tüm odayı aydınlattı ve yoluna çıkan her şeyi yok etti. Zayıflatıcı hiçlik büyüsünü daha önce yapan Dunmer elfi, ateşli girdaba yakalandı ve saniyeler içinde küle dönüştü.
Ancak savaşta zafer anları genellikle geçicidir. Kükreyen alevler sönmeye başladığında tüyler ürpertici bir manzara ortaya çıktı. Fırsatı değerlendiren Kieran hızla Atlas'a yaklaştı. Işıldayan kılıcının hassas bir vuruşuyla Büyücüyü ikiye böldü.
Parçalanan metalin ve etin mide bulandırıcı sesi odada yankılanıyordu:
CRAAACKK.
Emery'nin kalbi düştü. Acı ve çaresizlik dolu kükremesi odada yankılandı: “Hayır!!!” Acele ederek sevgili arkadaşının kalıntılarını kucakladı, anın ağırlığı omuzlarındaydı.
Dunmer büyücüsünün ölümüyle birlikte, odayı kaplayan boşluk dağıldı ve üzücü sonuçlar ortaya çıktı. İnsan, drider ve elf gibi bedenler her yere dağılmıştı. Yalnızca Kieran ve üç kara elf, yıkımın ortasında zafer kazanmış gibi ayakta kaldı.
Emery, Atlas'a kasvetli bir bakış attı. Bir zamanların heybetli yarı makine Magus'u şimdi bariz bir arıza nedeniyle titriyordu. Emery, ölen yoldaşına şefkatle intikam vaatleri fısıldadı: “Geri kalanını senin için ben halledeceğim.” Hiç tereddüt etmeden hasarlı Atlas'ı sırtına yükleyerek güvende olduğundan emin oldu.
Kara elf lideri Kieran, belirgin bitkinliğine rağmen bu sahneden keyif alıyor gibi görünüyordu. Nefesini tutarken dudaklarında çarpık bir tatmin gülümsemesi belirdi. “Sen bizim başımıza tam bir bela oldun, insan,” dedi alaycı bir ses tonuyla. “Bana adını söyle, böylece insan müttefiklerinin senin cesur sonunu öğrenmesini sağlayabilirim.”
Emery'nin cevabı meydan okumayla doluydu: “Bu cömert bir teklif ama buna ihtiyacın olmayacak. Burayı terk etmeyecek olan sensin.”
Şanslar şüphesiz Emery'nin aleyhindeydi. dörde bir ve kara elflerin her biri yarım ay büyücüsüydü. Dolunaydaki bir büyücünün bile meydan okumayı umamayacağı bir güç.
Ancak Emery'nin yeni özgüveni yalnızca öfkeden değil, aynı zamanda sadece birkaç saniye önce içindeki varlığın varlığını nihayet hissedmiş olmasından da kaynaklanıyordu.
Emery kendi kendine, “Çok geç geldin,” diye mırıldandı.
Bu şifreli sözler Kieran ve büyücü arkadaşlarının kafasını karıştırdı. Kafa karışıklıkları Emery'nin yüzünde bir sırıtış oluştuğunda daha da derinleşti. “Aç olmalısın?” Emery içindeki varlığa seslendi. “Üçüyle ziyafet çekin ama yaralı olanı bana bırakın.”
Daha sonra yaşananlar orada bulunanların asla unutamayacağı bir manzaraydı. Emery yenilenmiş enerjiyle ileri atılırken, ondan dokunaç benzeri devasa kollar çıktı ve kara elfleri hazırlıksız yakaladı. Birer birer kendilerini tuzağa düşmüş, amansız bir şekilde Emery'nin göğsüne doğru çekilmiş halde buldular.
Kieran dehşet içinde izledi, sesi inanamayarak yükseldi. “Bu nedir!! Sen nesin!!?!”
Üçüncü elf yok olmanın eşiğindeyken, Kieran muazzam becerisini sergileyerek parlak ışıklı kılıcıyla dokunaçları kesmeyi başardı. Ama Emery acımasızdı. Bir anlığına özgür kalan kara elfin üzerine atladı, onu topuğunun altında ezdi ve kendi pençeleriyle ölümcül bir darbe indirdi.
Birkaç dakika içinde bir zamanlar göz korkutucu olan grup tek bir gruba indirgenmişti: Kieran.
Emery, gözlerinde belirgin bir yorgunluk ve kararlılık karışımıyla, son rakibiyle karşı karşıya geldi. “Artık sadece sen ve ben kaldık” dedi, her sözü demir bir iradeyle desteklenmişti.
Kieran'a benzeri görülmemiş bir gaddarlıkla saldırdı ve bunu yaparken Khaos muhafızının uyuyan ruhu onun içinde canlandı. Bu ruhani varlık, Emery'nin büyülü yeteneklerini güçlendirerek birleşik bir büyü yapmasına olanak sağladı. Emery'nin büyü sanatının katıksız yoğunluğu ve karmaşıklığı, Kieran'ın savuşturma ve karşılık verme konusunda zorlanmasına neden oldu.
Ancak bu kadar ezici bir güç karşısında bile Kieran soğukkanlılığını korudu. “Gerçekten sürprizlerle dolusun. Sana olan ilgim daha da derinleşti insan. Sahip olduğun güç ne olursa olsun, onu arzuluyorum.” Bu sözlerle, Emery tepki veremeden Kieran bir büyüyü çalıştırdı ve arkasında hiçbir iz bırakmadan ortadan kayboldu.
Şaşıran Emery, Kieran'ın az önce durduğu noktaya baktı. Tanınmışlık aklına geldi “Uzaysal büyü mü?!”
Güncel romanları Fenrir Scans adresinden takip edin
Yorum