Çevrimiçi Yetişim Novel
Bölüm 82 – Efsanevi Çocuk Harikası
“Hey, şuraya bak! Şu Doktor Wang ve torunu değil mi? Onları takip eden o iki genç kim? Eğer İlahi Doktor tarafından tedavi ediliyorlarsa, gerçekten önemli insanlar olmalılar…”
Diğer hastalar ve hatta hastanedeki bazı çalışanlar Yu Rou ve Yuan'ın Doktor Wang'ı takip ettiğini fark ettiklerinde, hemen birbirleriyle dedikodu yapmaya başladılar; zira Doktor Wang'ın hastanede şahsen çalışmasını görmek inanılmaz derecede nadirdi.
“Ah, buraya yeni gelmiş olmalısınız. Onlar Yu Ailesi, hastanemiz için en büyük bağışçılardan biri ve Doktor Wang şu anda bu tedavi edilemez hastalığa yakalanmış çocuklarından birine bakıyor.” Oradaki daha deneyimli çalışanlardan biri yeni hemşireye açıkladı. Fenrir Scans
“Bir dakika… Yu Ailesi mi dedin?! Eğlence sektöründe, özellikle de müzik sektöründe ölçülemez bir varlığa sahip olan o ünlü aile? Doğru hatırlıyorsam, neredeyse her nesilde bir dahi müzisyen var!”
“Doğru ya, onlar Yu Ailesi.”
“Harika! O zaman az önce gördüğüm o güzel genç hanım Yu Rou olmalı—sadece 16 yaşındayken ulusal piyano yarışmasında 3. olan dahi piyanist! Tanıdık geldiğini biliyordum! Televizyonda olduğundan daha güzel görünüyor! Peki ya tekerlekli sandalyedeki genç adam? Onu tanıyamadım.”
“Yu Rou'yu tanıdığına göre, o genç adamı kesinlikle tanıyorsundur. vücudunu harap eden hastalık nedeniyle şimdi tamamen farklı görünse de, o Yu Tian—çocuk dahi.”
“Bekle! Bu Yu Tian mı?! 10 yaşından önce dünyadaki her enstrümanı çalabilen ve kemerinin altında sayısız altın kupa olan efsanevi çocuk dahisi mi? Bana söylemeseydin bunu bilemezdim!”
“Evet, gerçekten de bu hastalığa yakalanması çok yazık, yoksa tarihin en büyük müzisyeni olurdu.”
“Televizyondan kaybolduğundan beri onu hiç görmedim, sanki dünyadan kaybolmuş gibiydi. Onu en son televizyonda gördüğümde kör olmasına rağmen hala enstrümanları mükemmel bir şekilde çalıyordu.”
“Sanırım Cennet bile onu kıskanıyordu, bu yüzden onu cezalandırmaya karar verdiler. Haaa… Onu bir kez daha sahnede görebileceksem her şeyi yapmaya razıyım…”
“Ben de…”
Hemşireler Yu Ailesi'nin mirasından bahsederken, Yuan ve diğerleri hedeflerine yeni ulaşmışlardı.
“Hazır olduğunuzda Genç Efendi'yi röntgen masasına koyun,” dedi Doktor Wang Yu Rou'ya.
“Hadi, sana yardım edeyim,” dedi Wang Xiuying Yu Rou'ya.
“…Teşekkür ederim.”
Yu Rou bunu tek başına yapabilecekken, Wang Xiuying'in yardım etmesini engellemedi.
Sonuçta, diğer kadınların kardeşine yaklaşmasından ne kadar nefret etse de, bu dünyada kardeşinin trajedisine rağmen ona saygı duyan birkaç kişiden biri olan Wang Xiuying kadar neşeli ve nazik birini inkar edemezdi.
Yuan masaya konduğunda, Yu Rou ve Wang Xiuying odadan çıkıp diğer odaya geçtiler. Orada Yuan'ı cam bir pencerenin arkasından izleyebiliyorlardı.
“Şimdi başlıyorum, Genç Efendi.” Doktor Wang, Yuan'ın odasına sesini yayınlayan mikrofona konuştu ve ardından yanındaki bilgisayara birkaç şey yazdı.
Röntgen cihazı aniden devreye girdi ve Yuan, tarama için yumurta biçimli bu kapsülün içine gönderildi.
ve tarama işlemi biraz zaman aldığından Wang Xiuying telefonunda biraz müzik çalmaya karar verdi.
“…”
Yu Rou, telefonundan kusursuz bir şekilde akan piyano müziğini duyduğunda, Wang Xiuying'e dönüp baktı ve “Sen sadece bunları mı dinliyorsun?” diye sordu.
“Aynen öyle!” diye tereddüt etmeden başını salladı.
“Genç Üstad'ın diğer eserlerini de dinliyorum ama en çok bu eseri beğeniyorum.”
“…”
Yu Rou'nun söyleyecek başka bir şeyi yoktu, bu yüzden geri kalan süre boyunca sessiz kaldı, hatta Wang Xiuying'in tekrar tekrar çaldığı müziğin tadını çıkardı, çünkü bu müzik Yuan tarafından çalınıyordu.
Bir süre sonra Yuan kapsülden çıkarıldı ve Doktor Wang sonuçları okurken Yu Rou, Yuan'ı tekrar tekerlekli sandalyeye oturtmaya gitti.
“Kardeşim Doktor Wang nasıl?” diye sordu Yu Rou, Yuan'la birlikte döndükten sonra.
“Hmmm…” Bir anlık sessizlikten sonra, “Daha önce tahmin ettiğim gibi, Genç Efendi'nin vücudunda hiçbir sorun yok, bu yüzden kirlilikler konusunda endişelenmene gerek yok.” dedi.
“Anlıyorum… harika.” Yu Rou sonuçları duyduktan sonra rahat bir nefes aldı.
“Ancak söyleyeceklerim bunlarla sınırlı değil,” diye devam etti Doktor Wang aniden ve şöyle dedi, “Sonuçlara göre, Genç Efendi'nin kemikleri… daha güçlü hale gelmiş, eskisinden daha yoğun.”
“Ha? Kemiklerim daha mı yoğunlaştı?” Yuan şaşkın bir sesle konuştu. Bunun da oyundan kaynaklanıp kaynaklanmadığını merak etti.
“Evet… Eskisinden çok daha yoğun olmasa da, fark edilebilecek kadar iyileştiği kesin.”
“Eh, kemiklerim ne kadar güçlenirse güçlensin, onları kullanamıyorsam bir önemi yok,” diye güldü Yuan acı bir sesle.
“vazgeçme, Genç Efendi. Cennetler, sana böyle yetenekler verecek kadar sana iyilik yapmışlarsa, senin gibi bir dahiyi terk etmeyecektir. Bunun sadece geçici olduğundan eminim ve eğer büyükbabam seni iyileştiremezse, kesinlikle bir şeyler yapmaya çalışacağım!” Wang Xiuying coşkuyla konuştu.
“Evet, evet, bakalım bu senin için nasıl olacak, günümüzde tek yaptığın video oyunları oynamak…” Doktor Wang başını iki yana salladı.
“video oyunları oynarken hala tıp okuyabiliyorum! Aslında, şu anda oynadığım oyunda antik tıp hakkında bir sürü şey öğrendim!” dedi Wang Xiuying ona.
“Antik tıp mı…? Sen de Çevrimiçi Yetişim mı oynuyorsun?” Yuan aniden sordu.
“Eh?” Wang Xiuying şaşkın bir ifadeyle ona bakmak için döndü.
“Ben de şu anda kız kardeşimle aynı oyunu oynuyorum” dedi, onun şaşkın sesini duyduğunda.
“Bekle… Saygısızlık etmek istemem ama, Genç Efendi, oyunu oynayabilir misin? Senin durumunda bile mi?” dedi Wang Xiuying şaşkın bir bakışla.
“Evet. Nasıl çalıştığını bilmesem de, oyunu gayet iyi oynayabiliyorum ve oyundayken bile gayet sağlıklıyım, bu yüzden uzuvlarımı kullanabiliyorum ve gözlerimle görebiliyorum.” dedi Yuan.
Hem Doktor Wang hem de Wang Xiuying, yüzlerinde şaşkın ifadelerle ona bakıyorlardı.
“B-Şimdi sen bahsetmişken… Haberlerde böyle bir şeyden bahsedildiğini hatırlıyorum; kör insanların bile oyunu oynayabildiğini ve bir şekilde oyunda nişangahlarını kullanabildiklerini.” Wang Xiuying daha sonra şaşkın bir sesle konuştu.
“B-Bir dakika! Bu, oyun içinde seni tekrar enstrüman çalarken izleyebileceğim anlamına mı geliyor?! Hadi birlikte çalalım, Genç Efendi~!” dedi Wang Xiuying neşeli bir sesle.
“Birkaç gün içinde Ejderha Özü Tapınağı'nın mürit sınavına katılacağım. İstersen orada buluşabiliriz,” dedi Yuan.
“Ah, ben zaten başka bir Tarikat'ın müridiyim—tıp ve simyaya odaklanan bir Tarikat,” diye iç geçirdi Wang Xiuying. “Ancak, kesinlikle bir gün seninle görüşmeye çalışacağım.”
“Mezhebinizin adı ne? Eğer buralarda olursam, sizi bulmaya çalışabilirim,” dedi Yuan.
“Kuzey Kıtası'nda bulunan 'Hap Akademisi' adını taşıyor” dedi.
“Kuzey Kıtası mı? Doğu Kıtası'nda olduğum için orası oldukça uzak,” dedi Yuan.
“Ah… o zaman birbirimizle oynayabilmemiz biraz zaman alabilir…” Wang Xiuying pişman bir sesle iç çekti.
Ancak Yu Rou, başına gelen talihsizliğe gülmemek için elinden geleni yapıyordu.
'Ben yokken kardeşime neler yapmaya çalışacağını kim bilir…' diye içini çekti.
“Neyse, bizden başka istediğiniz bir şey var mı, Doktor Wang?” Yu Rou bir an sonra sordu, Yuan ile Çevrimiçi Yetişim oynamaya geri dönmek istiyordu.
“Hayır, sadece Genç Efendi'nin vücudunda o olaydan sonra herhangi bir değişiklik olup olmadığını görmek istedim. Röntgen çektirdiğimiz ve sonuçları aldığımız için, ikinizden başka bir şeye ihtiyacım yok.”
“O zaman şimdi eve gidelim. Bunu yapmak için zaman ayırdığınız için tekrar teşekkür ederim Doktor Wang.” dedi Yu Rou.
“Haha… Hiç bahsetme. Sadece anne babanla yakın değilim, aynı zamanda Genç Hanım ve Genç Efendi'nin de hayranıyım.” Doktor Wang yüksek sesle güldü.
Wang Xiuying, Yu Rou ve Yuan'ı limuzine kadar takip ederken, “Onları dışarıya bırakacağım,” dedi.
“Sonra görüşürüz, Genç Efendi! Umarım yakında birbirimizle oynayabiliriz!” Wang Xiuying arabaya girerken onlara el salladı.
“Evet, ben de öyle umuyorum,” dedi Yuan ona.
Limuzin uzaklaştıktan sonra Wang Xiuying, Doktor Wang'ın yanına döndü.
“Genç Efendi'yi bu kadar enerjik gördüğümden beri uzun zaman geçti. Daha önce hiç bu kadar çok konuşmamıştık. Bahse girerim ki bunun sebebi Çevrimiçi Yetişim'dır, burada tekrar sağlıklı bir genç adam olarak yaşayabiliyor.” dedi Wang Xiuying Doktor Wang'a.
Ancak Doktor Wang ona cevap vermiyordu ve sessizce Yuan'ın röntgen sonuçlarına bakıyordu.
“Sorun ne, büyükbaba? Sonuçlarda bir sorun mu var?” Wang Xiuying bunu fark ettikten sonra ona sordu.
“Hayır, sadece Genç Efendi'nin durumu aşırı derecede tuhaf, bir fenomen olarak adlandırmak abartı olmaz…” dedi Doktor Wang derin bir sesle ve devam etti, “Görünüşe göre daha eski tıbbi kayıtları kazıp okumam gerekecek. Belki orada yeni bir şeyler öğrenirim.”
Yorum