Büyünün Dönüşü Novel
“E-Elara yaptı mı?”
Astra kekeleyecek kadar şok olmuştu. Çok sık rastlanan bir durum değildi bu.
“Buna inanmıyorum. Suçu ona atıyorsun, o asla böyle bir şey önermez.” Astra gözlerini kısarken konuştu. Astra'ya göre bu, Vaan'ın suçu Elara'ya yüklediği ilk sefer değildi, bunun tekrar yaşanma ihtimali daha yüksekti.
“O kızın doğası gereği, sana asla diğer büyücülere açık havada bu şekilde meydan okumanı önermez, eğer bunu yaparsa hayatımın en büyük endişelerinden biri çözülmüş olur,” diye konuştu Astra ve onun söylediklerini duyan Vaan şaşkınlıkla kaşlarını çattı.
“Ne demek istiyorsun?”
Astra bir süre Vaan'a baktıktan sonra sorunlarını oğluyla paylaşmaya karar verdi, “Elara'nın nasıl olduğunu bilirsin, o çekingendir.”
“Hımm, öyle. Aslında çok çekingen, kendine has bir çekiciliği olmasına ve utançtan kızarırken kesinlikle sevimli görünmesine rağmen, doğası bir sorun. Eğer bunu değiştirmezse, insanlar onun her yerinde yürümeye başlar.” Vaan başını salladı.
Astra da başını salladı, “Ben de bundan bahsediyorum, gelecekte onun için sorun olur, hayır aslında şu anda zaten sorun olmaya başladı.
Çekingen doğası büyüsünü etkiliyor.”
“Ha? Bu onun büyüsünü etkiliyor mu? Nasıl?” Vaan yüzünde şaşkın bir ifadeyle sordu, böyle bir şeyi ilk kez duyuyordu.
“Eh, bu onun Sihir Çalışmasını etkilemiyor, sadece performansını etkiliyor.” Astra daha sonra sorunu açıklamaya başladı:
“Elara bir Sihir Dahisidir.”
Vaan başını salladı.
“Ancak Elemental Clash'te bunu mükemmel bir şekilde yapabilecek kapasiteye sahip olmasına rağmen hiçbir zaman başarılı olamadı.
Büyü alanına akranlarının çoğundan çok daha hızlı girdiğinden beri bu bir sorun değildi. Savaştığı rakipler bundan çok daha yaşlı ve tecrübeliydi.
'O sadece bir çocuk'
İnsanlar bu yüzden onun kötü performansını görmezden geliyordu, ancak o artık 21 yaşında ve savaştığı düşmanlar hala ondan çok daha yaşlı olmasına rağmen insanlar bunu artık bir bahane olarak kullanmıyor.
'Vesta Aile Reisinin Öğrencisi sürekli olarak kötü performans gösteriyor.'
İnsanlar buna benzer açıklamalar yapmaya başladı ve ben umursamasam da bu sözler onu etkiliyor ve o kız kendini savunmak yerine bu sözlerin kafasına girmesine izin veriyor ve zaten düşük olan kendine olan güveni daha da düşüyor. ”
ραndasnοvεl.cοm “…” Vaan sustu.
“Ona yardım etmeye çalıştım ama ne yaparsam yapayım, sonuçta Savaşta büyüleri yapmak zorunda kalan o. Ancak savaşın ortasında düşmanı için endişelenmeye başlıyor ve bunu yapabildiği halde Rakibini kolayca yenebilir, çoğu zaman düşmanlarına zarar vermemek için en iyi büyülerini kullanmaz.”
Astra durumu tam olarak açıkladı. Vaan anlayışla başını salladı, pek de şaşırtıcı değildi bu, Elara'nın doğasına uygundu.
Bu kız çok nazikti ve utangaçtı.
Fakat,
“Merak etme anne.”
Vaan aniden gülümsedi.
“Size söz veriyorum, bu sefer Elara farklı olacaktı.
Onu eğiteceğim.”
“Sen...?”
Astra şok olmuştu.
Vaan birkaç kez gözlerini kırpıştırdı, sonra boğazını temizledi.
“Sihir öğretmede iyi olmayabilirim ama inanın bana, yozlaştırmada çok iyiyim.
Nişanlımı bana bırak.”
“Yolsuzluk mu? Hey, sana söylüyorum, gelinime hiçbir şey olmamalı.”
“Evet evet, sadece oğlunuza güvenin.”
“Nedense sana hiç güvenmiyorum.”
“Sonuçların kendi adıma konuşmasına izin vereceğim.”
“Öyle mi? Gel buraya, bu sonuçları tahmin edeyim.”
Astra, Vaan'ın yanağını tutarken kıkırdadı.
...
Stormweaver Evi'nde Seraphina odasında oturuyordu, elinde bir kağıt parçası vardı, bu Vaan'ın yaptığı duyuruydu. Seraphina yüzünde ciddi bir ifadeyle ona bakıyordu.
“Bu iyi değil.”
Yorum yaptı.
“Bırakın özür dilemeyi, tüm duyuruda bir özür bile yoktu, sadece 'Ben yapmadım' dedi ve doğrudan diğerlerini Sihirli Düelloya davet etti. Benim fikrimden ya da benim bunlara nasıl karşı olduğumdan bile bahsetmedi. söylentiler.
Bu duyuru onun bana karşı savaş ilanıdır.
Dolaylı olarak bana ihtiyacı olmadığını söylüyor. Açık meydan okuma onun bana meydan okuma yolu olmalı. Ben dolaylı olarak onun Sihir yapmasını engelledim ve o da bana gizlice mesaj göndermek için Magic'i bu işe dahil ediyor.
Özellikle kazanırsa Büyü Dizinlerini istemesi ile, açıkça bunun hiçbir faydası yok, sadece mesajını güçlendirmek ve bundan sonra Sihir uygulamaya nasıl devam edeceğini göstermek için yapıyor.”
Seraphina duyurunun içeriğini analiz etti.
Ve elbette tamamen yanılıyordu.
Vaan sadece bu fırsatı öğrenebileceği bazı büyüleri ele geçirmek için kullanmak istiyordu. Aslında tüm bunları yazarken Seraphina'yı düşünmüyordu bile.
“…”
“…”
Seraphina'nın bu konuya çok fazla anlam yüklediği belliydi. Arkasında duran Anna da sessizdi.
“Her neyse, bu söylentileri başlatan kişi hakkında herhangi bir ipucu bulabildin mi?” Aniden Seraphina sorguladı.
Ancak Anna başını salladı: “Leydi Seraphina'nın da bildiği gibi, bu tür dedikoduları başlatan kişileri bulmak son derece zordur. Henüz bir ipucu elde edemedik.” Anna yanıtladı.
“…”
Seraphina sustu.
Keşke bunu yapan piçleri bulabilseydi, onları o aptalın yanına götürüp fikrini kanıtlardı. Bu şekilde, tüm bunları kendi lehine bile kullanabilir, bir kurban gibi davranabilir ve Vaan'ın kendisine güvenmediği ve önceki ilişkilerini yeniden sürdürdüğü için mazeret göstermesi karşılığında ondan bir şeyler alabilirdi.
Her ne kadar Seraphina mevcut Vaan'ın bunu kabul edeceğinden şüphe etse de bu yine de mevcut durumdan daha iyi olurdu.
Seraphina içini çekerek başını salladı ve ardından dikkatini kendisini rahatsız eden başka bir soruna çevirdi: “Roland mesajlarımıza henüz cevap vermedi mi?”
Ancak Anna yine başını salladı.
“Bu aptal ne yapıyor?” Seraphina hayal kırıklığıyla yumruklarını sıktı.
“Frostmoon Evi'ni ziyaret etmeyi bile denedim ama onunla tanışmama izin vermediler. Ne oldu birdenbire? Neden sözümü kesiyor!? Söylentiler yüzünden mi? Ama bu hiç mantıklı değil, o geldi Dedikodular yayılınca benimle buluş.”
“…”
Anna hiçbir şey söylemedi.
“Her şey parçalanıyor.” Aniden Seraphina yorum yaptı.
Vaan onun en büyük 'Büyü Kaynakları' kaynağıydı, ondan sonra diğer simpler oldu, ancak söylentilerin yayılmasıyla bazı simpler de geri adım atıyor, Simp General bile onun mektuplarına cevap vermiyor. Vaan'a göz kulak olması için tuttuğu Aldric de onu görmezden geliyor, yalnızca kısmi bilgi veriyor ve istediği zaman yanıt vermiyor.
Tüm seçenekleri yavaş yavaş kapatılıyordu...
Kapana kısılmıştı.
Bir çözüme ihtiyacı vardı
*Tak* *Tak*
Aniden bir vuruş duyuldu.
“Nedir?” Seraphina başını sallayarak içini çekti ve sonra sordu.
“Leydi Seraphina, Genç Efendi Asher sizinle tanışmak istiyor.”
“Asher?” Seraphina kaşlarını çattı.
“Geliyorum.”
Daha sonra hiç vakit kaybetmeden ayağa kalktı. Bir fırsat en rastgele yerden gelebilir, belki de Asher onun fırsatıydı.
5 dakika sonra Seraphina Misafir odasına girdi.
“Leydi Seraphina.” Asher hafif bir gülümsemeyle selamladı.
“Senin ve arkadaşlarının, bana söylediğin gibi kristalleri kaydetmekle bana geldiğini görmedim.” Seraphina doğrudan konuya atladı.
Asher, “Vaan bu planı iptal etti” diye yanıtladı.
“Bu pek iyi bir görüntü vermiyor, bunu biliyorsun değil mi?” Seraphina yanıtladı.
“Biliyorum ama Vaan'ın hareketlerini kontrol edemiyorum. Ben sadece bir ajanım. Size sadece onun bana söylediklerini söyleyebilirim, aklını okuyamıyorum.” Asher omuz silkti.
“Neden buradasın?” Seraphina sorguladı.
“Planımı uygulamaya karar verip vermediğinizi sormak için buradayım.”
“…” Seraphina sustu.
“…” Asher hiçbir şey söylemedi ve sabırla cevabını bekledi.
“Daha fazla zamana ihtiyacım var.”
“Fazla zamanımızın olmadığını biliyorsun değil mi?”
“…”
“Bakın Vaan'la ilişkiniz bu noktadan sonra düzelmez, eğer onu kontrol etmezseniz işiniz biter ve sizden sonra sıra bana gelir.”
“En azından hiçbir şey yapmasam bile ölmeyeceğim, yani durumum seninki kadar kötü değil.”
“Evet, Vesta Ailesi'nin Genç Efendisi'nin sana düşman muamelesi yapmasıyla mutlu bir hayat yaşayacağına eminim.
Seraphina, beni yanlış anlama, şu anda sahip olduğun şey Vaan'ın israf statüsünden kaynaklanıyor. Düşmanınız olsa bile ailesinde söz hakkı olmadığı için bunun bir önemi olmazdı ama Vaan değişti ve son zamanlardaki hareketlerinden onun aslında Aile politikasına aktif olarak katılmaya çalıştığını söyleyebilirim.
Şu anda hiçbir gücü olmasa bile bu sadece zaman meselesidir ve bu gerçekleştiğinde ve onunla aranızdaki düşmanlık ortaya çıktığında,
O zaman 'senin için ölmeye' hazır olan o aptal aptallar bile ortalıkta kalmayacaklar. Hiç kimse, kesinlikle hiç kimse Vesta Ailesi'nin kötü tarafına geçmek istemez.
Bu yüzden dikkatlice düşünün,
Güvende değilsin ve
Senin de fazla vaktin kalmadı.”
Bu içerik Fenrir Scans adresinden alınmıştır.
Yorum