Büyük Dük Sahte Kötü Kadına Takıntılı
Novel
——————
Fenrir Scans
(Çevirmen – Kie)
(Düzeltici – Starfall)
——————
Bölüm 1 – Bu Bir İmparatorluk Emridir. Kötü Kadın Olun.
“Açıklayın bakalım Leydi Arsene.”
Furon İmparatorluğu'nun Prensesi Helena sert bir şekilde konuştu.
“Bu balo imparatorluklarımız arasında resmi bir etkinliktir. Sephia İmparatorluğu beni böyle mi karşılıyor?”
Prenses, bir insanın giymesi için pek uygun olmayan yırtık bir kumaş parçasını işaret etti.
Başlangıçta Sephia İmparatorluğu tarafından Helena'nın etkinliğin ikinci yarısında giymesi için hazırlanan bir elbiseydi.
“Peki? Konuş! Kendini açıkla!”
Telaşlanan ve paniğe kapılan Selina, çaresizce yardım istemek için Eric'e baktı.
'Benden ne yapmamı istersiniz?'
Sephia veliaht Prensi Eric sıkıntılı bir ifadeyle konuştu.
Elbette bu olayın arkasındaki suçlunun Selina Arsene olmadığını herkesten iyi biliyordu.
Elbise parçalandığında yanında o vardı.
Ancak o sırada başka bir yerde birlikte olduklarını söylemeye bir türlü cesaret edemiyordu.
Çocukluklarından beri ne kadar yakın olsalar da, ikisi de evlenme çağına gelmiş, sosyeteye adım atmışlardı.
Bir odada yalnız olduklarını söylemek ikisi için de iyi olmayacaktı.
Özellikle Selina'nın üç yıllık nişanlılığı ve Eric'in de bir başkasına karşı gizli sevgisi olması durumu daha da hassaslaştırıyordu.
'Sen kendi başınasın. Sana yardım edemem.'
Mesajını gözleriyle ve jestleriyle iletmiş.
'Benimle dalga mı geçiyorsun?'
Selina dişlerini sıktı ve Eric'e dik dik baktı.
O sıralarda sosyete, veliaht Prens ile Baron'un güzel kızı arasındaki, sosyal statülerinin çok ötesinde bir aşkla çalkalanıyordu.
Soyluların çoğu, İmparator ve İmparatoriçe'nin onaylamaması nedeniyle gizli kalmak zorunda kalmalarına rağmen, gizlice onları destekliyordu.
veliaht Prens'in sansasyonel aşkına gizlice en çok katkıda bulunan kişi ise Selina Arsene'den başkası değildi.
“Hanımefendi, beni görmezden mi geliyorsunuz? Açıklayın bakalım! Hayatımda hiç bu kadar aşağılanmamıştım. Bunu Majesteleri Sephia İmparatoru'na bildireceğim…”
Prenses Helena daha da sert bir şekilde saldırdı. Selina'nın aklı hızla çalışıyor, felaketi önlemenin bir yolunu umutsuzca arıyordu.
“BENCE...”
'Majesteleri bunu öğrenirse, telafisi mümkün olmayacak. Bu olay, burada, İmparatorluk Sarayı'nın vIP salonunda, küçük bir aksilik olarak sona ermeli.'
“Ben yapmadım.”
Selina sonunda o kelimeleri söylemeyi başardı.
“Hanımefendi, sizce bu tek cümle yeterli bir açıklama mıdır?”
Prenses Helena, sanki başka bir açıklama yapılamayacakmış gibi, sinirli bir şekilde konuştu; zaten yapılmış olsaydı bile dinleyip dinlemeyeceği şüpheliydi.
Eğer Selina'nın iyi bir itibarı ya da popülaritesi olsaydı, birileri çıkıp onu savunurdu ve şöyle derdi: “Leydi Arsene öyle biri değil!”
“Belki de Majestelerinin Baron'un kızı Leydi Hazel için hazırladığı elbise olduğunu düşünerek yırtmıştır?”
Ama kimse öne çıkmadı. Onu korumak yerine, hava Selina'nın suçlu olduğuna dair dile getirilmemiş bir inançla çatırdadı.
'Hayır, ben yapmadım!'
Selina bağırmak istediği kelimeleri yutmak için kendini zorladı.
Sonra kalabalığın arasından titreyen genç bir kadın öne çıktı ve şöyle dedi:
“Hanımefendi, bu çok fazla değil mi? Hatta… hatta bu elbise benim için yapılmış olsa bile, nasıl böyle bir şey yapabildin…? Hanımefendi, gerçekten çok ileri gidiyorsun.”
Ingrid Hazel.
veliaht Prens'in çılgınca aşık olduğu yoksul baronun kızı.
Titrek sözleri, acınası görünümüyle birleşince soylular arasında sempati uyandırdı.
“Lady Hazel'dan hoşlanmasanız bile, sınırlarınızı bilmeniz gerekirdi.”
“Furon Prensesi'ni bile gücendirmeye cesaret ettin!”
“Dayanamadığımız ve bir şeyler söylemeye çalıştığımızda, bize her zaman bunun dışında kalmamızı söylerdin çünkü bu seninle Lady Hazel arasında bir meseleydi. Şimdi başka bir kurban daha var. Kendin için söyleyecek bir şeyin varsa konuş!”
Soyluların tepkileri giderek hararetlendikçe Eric de telaşlanmaya başladı.
Etrafına bakınarak durumu kurtarmaya çalışırken, Selina'nın nişanlısını görünce hemen konuştu.
“Sel… hayır, Leydi Arsene tüm bu zaman boyunca Genç Efendi Patel'in yanındaydı, değil mi?”
“O bizimleydi.”
“Ona, şiddet yanlısı Leydi Arsene ile nişanlanmasından dolayı çok sıkıntı çektiği için tavsiyelerde bulunuyorduk.”
“Yakında ailesinden nişanın feshedilmesi için resmen talepte bulunmayı düşündüğünü söyledi.”
Genç Efendi Patel'e yakın üç arkadaşı sanki bir işaret almış gibi söze katıldı.
'Ben de tam nişan sorunu hakkında konuşuyordum! Bunu bahane mi olarak kullanıyorsun?'
Selina'nın göğsünü öfkeyle tuttuğunu görenler yine fısıldaşmaya başladılar.
“Şuna bak, ne kadar da masum davranıyor.”
“Her zamanki davranışları ne kadar korkunç olmalı ki iptali hak ediyor… Şu elbisenin durumuna bir bakın. İptal edilmeyi hak ediyor.”
“Böylesine kötü bir kadının sosyal çevremizde kalmasına izin mi vermeliyiz?”
Durumu kontrol altına alamayan Eric, bir an donup kaldı.
“Benden nefret etmene sebep olan ne kötülük yaptım?”
Ingrid Hazel hüzünlü bir ifadeyle gözyaşlarını döktü.
Eric hızla çevredeki insanların arasından sıyrılıp kadına yaklaştı ve bir mendil uzattı.
“Leydi Hazel, lütfen ağlamayı bırak. Her zamanki gibi, senin için buradayım.”
“Ah, Majesteleri...”
Ingrid acınası bir şekilde gözyaşlarını sildi. Selina, gösteri yapan Eric'e dik dik baktı.
'Bu durumda hala aşk oyununu mu oynuyorsun? Bana bir mazeret bile vermiyorsun ve sadece aşkın peşinden mi gideceksin? Senin yüzünden iptalle karşı karşıyayım ve şimdi diplomatik bir meseleye mi bulaştım?!'
Bu doğru.
Mağdur olan Selina'ydı.
Bütün bunlar Eric'in emriyle, daha doğrusu telkiniyle düzenlenmiş zalimce bir oyundu.
* * *
Her şey üç yıl önce Eric'in Ingrid Hazel'ın mezuniyet balosunda ona ilk görüşte aşık olmasıyla başladı.
“O çok güzel.”
Yüzünden yayılan doğal hüzün.
Gülümsediğinde gözlerinde parlayan o masumiyet.
ve onun yaşındaki diğer kızlarda bulunmayan o gizemli aura.
O gece birçok adam Ingrid'e aşık oldu.
Bir gecede adeta sosyetenin ilk aşk ikonu haline geldi.
Ancak Ingrid pek fazla halkın önüne çıkamıyordu.
Baron kızı olması nedeniyle düşük statüsü, katılabileceği yerleri kısıtlıyordu ve maliyet nedeniyle her seferinde şık giyinmek zordu.
Eric, Ingrid'i daha fazla görmek ve onunla baş başa vakit geçirmek istiyordu.
Ancak statüsü, bir baronun kızına duygularını açıkça ifade edemeyecek kadar yüksekti.
Baronların, vikontların ve kontların sayısının arttığını gören Eric, öfkeden deliye dönerek ilk önce isimsiz hediyeler gönderme yoluna gitti.
Elbise ve uyumlu aksesuarlar gönderdi ama hepsi geri döndü.
Sebebi ise tanımadığı birinden bu kadar aşırı bir nezaket görmeyi kabul edememesiydi.
Ingrid'in iyi kalpliliğinden daha da etkilenen Eric, sonunda hiç yapmaması gereken bir yönteme başvurdu.
Sahte bir kötü kadın yaratmak.
* * *
İki yıl önce Eric, Selina'yı saraya çağırdı ve elini tutarak şöyle dedi:
“Leydi Hazel'a zorbalık yapıyormuş gibi yap.”
“Ne saçmalıyorsun? Anlayabileyim diye sana açık konuş dedim.”
Selina elini çekti.
İkisi çocukluk arkadaşı ve akademi sınıf arkadaşlarıydı, birbirlerine çok yakınlardı. Selina'nın reddetmesine rağmen Eric tereddüt etmeden konuşmaya devam etti.
“Örneğin, bir baloda bilerek bir içki döküp, 'Ah, seni orada görmedim.' diyebilirsin. Sonra, senin adına özür dileyip ona bir elbise hediye edebilirim. Ne dersin?”
“Peki ya itibarım? Toplumda yüzümü bile göstermemem gerektiğini mi söylüyorsun?”
Selina homurdandı. Eric onu yatıştırmak için elinden geleni yaptı.
“Nişanlandın zaten, değil mi?”
“Evet.”
“İşletmenizin çıkarına Patel ailesiyle evlenmeye söz vermiştiniz.”
“Bu doğru.”
“O zaman balolarda iyi bir üne ihtiyacınız yok. İnsanların önünde bir satış elemanı olmayacaksınız. İnsanlar iyi bir evlilik bulmak için balolara katılmıyor mu? Ama siz zaten nişanlısınız.”
Selina onun saçma sözlerine alnına bir şaplak atarak karşılık verdi.
“Ah!”
“Saçma sapan konuşmayı bırak. İmparatoriçe Dowager seni duysa bayılırdı.”
“Kraliyete el kaldırmaya cesaret ediyorsun! Eğer böyle devam edersen, bunu söylemekten başka çarem kalmayacak.”
“Ne? Ne dedin?”
Eric, öfkelenmiş gibi davranarak son derece ciddi bir şekilde şöyle dedi:
“Bu bir imparatorluk emridir. Kötü kadın ol.”
——————
Fenrir Scans
(Çevirmen – Kie)
(Düzeltici – Starfall)
Güncellemeler için Discord'umuza katılın!
–
——————
Yorum