Büyü İmparatoru Novel Oku
Bölüm 874: Eleme
Düzeltmen: Papatonks
Xue Dingxian öfkeden kuduruyordu, elleri titriyordu, yüzü kıpkırmızıydı.
Baili Jingwei, küçük Meng Feitian'ı görmeye yeni geldi ve başını tuttu, “İmparatorluk ailesinin simya bölümünde bir görevi olması gerekmiyor muydu? Burada ne işi var?”
“Başbakan beyefendi, Kılıç Yıldızı İmparatorluğunun her köşeden simyacı seçtiğini duyduktan sonra, Sir Meng imparatorluk başkentindeki görevinden istifa etti ve katılmaya geldi. Her şeye yeniden başlamak istediğini söyledi.” Bir gardiyan kıkırdadı.
İç çekerek Baili Jingwei başını salladı, “Bu huysuz herifler sadece tuhaf tipler. İmparatorluk başkentinde gayet iyi idare ediyordu, o zaman neden her şeyi bırakıp tekrar her şeye geri dönsün ki? Tanrı bilir o beyninde neler pişiyor.”
Baili Jingwei etrafına baktı ve ellerini kavuşturarak Meng Feitian'a doğru yürüdü, “Yaşlı Meng, uzun zaman oldu.”
“Hm? Ah, beni tanıyan başka biri daha mı var? Bana yakın kalarak çok uzağa gidemezsin, evlat.”
Meng Feitian kaşlarını çattı, ama döndüğünde titredi, “E-efendim Baili…”
Sessiz olmasını işaret eden Baili Jingwei, ona yaslanarak güldü, “Yaşlı Meng, imparatorluk başkentinde birbirimizi en son gördüğümüzde. Son zamanlarda nasılsın?”
“Teşekkür ederim, Başbakan, şey, genç efendi, ilginiz için. Çok iyiyim, ha-ha-ha…”
Alnını silen Meng Feitian'ın gülümsemesi gergindi. Xue Dingxian ona komik bir bakış attı.
(Her zamanki kendini beğenmiş Meng Feitian'ın birdenbire bu kadar korkmuş görünmesi neyin nesi? Bu gence bir bakınca korkudan titriyor.)
Baili Jingwei'yi meraklı gözlerle süzdü.
“Yaşlı Meng, imparatorluk başkentinde kendin için iyi işler başardığını duydum. Neden ayrılıp buraya geldin? İmparatorluk ailesinde yerini hak etmedin mi?”
Baili Jingwei, Meng Feitian'ın omzuna vurarak ona sorular sorarken gözleri parladı.
Titreyen Meng Feitian, “He-he-he, dürüst olacağım. veliaht Prens bir olay yaşadığından beri izole edildi ve imparatorluk ailesindeki hiçbir simyacının onu kontrol etmesine izin verilmedi. Şaşkına dönmüştük. İmparatorluk genelinde simyacıların seçildiğini duyduğumuzda, yetersiz olduğumuzu düşündük. Bu yüzden inatla istifa ettim ve buraya gelip bir kez daha değerimi kanıtladım ve başkalarının beni geçmesine izin vermedim.”
“Gerçekten mi?”
Baili Jingwei alaycı bir kaşını kaldırdı, “O zaman neden Kılıç Kralı Feiyun'un yerine kadar geldin? Dokuz diyardan sen burada olmamalısın.”
Meng Feitian'ın yüzü seğirdi, sessiz kaldı.
Xue Dingxian daha da yaklaşarak açıkladı, “Genç efendi, bu budala benimle yarışmak istiyor. O ve ben aynı ustanın altında eğitim gördük, her zaman yarıştık, her zaman başarılı olduk. Fakat imparatorluk başkentindeki son yarışmada, o benden beş sıra önde yer aldı, imparatorluk ailesine girerken ben başarısız oldum. Pişmanlığıma rağmen, kabul etmekten başka çarem yoktu. Bir kez daha, bu nadir fırsat kendini gösterdi ve ben büyük umutlarla katıldım, fakat bu çirkin şeyin ortaya çıkıp her şeyi mahvedeceğini kim düşünürdü ki. Fakat bunun geçen seferki gibi bir tekrar olacağını düşünürse çok hayal kırıklığına uğrayacaktır.”
“Sanki bu zafer yine benim olacak!” Meng Feitian sinirlendi, burnunu çekti.
Baili Jingwei meselenin özünü anlamıştı.
(İki rakip birbirlerinin güçlerini sınıyor.)
Gerçek şu ki Meng'in imparatorluk başkentinden istifa etmesi, rakibine ne kadar değer verdiğini gösteriyordu.
Baili Jingwei, Xue Dingxian'ın omzunu cesaretlendirmek için sıvazladı, “Ah, Yaşlı Meng'in bir kardeşi ve simyada ondan sadece beş puan geride. O zaman Senior gerçek bir büyük usta olmalı. Son yarışmanın böyle bitmesi üzücü, ama bu sefer farklı olacak. Umarım ikiniz de imparatorluk için çok çabalarsınız. Tek istediğim bu, ha-ha-ha…”
Baili Jingwei gülümseyerek ayrıldı.
Xue Dingxian, Meng Feitian'a şüpheci bir bakışla baktı, “Yaşlı adam, o genç tam olarak kimdi?”
“Kim derken neyi kastediyorsun? İmparatorluk başkentine girdiğinde anlayacaksın.”
Meng Feitian ona bir bakış attı ve şöyle dedi, “Onun büyüklüğündeki bir adam kendini ifşa etmek istemediğinden, ben sadece onu memnun edebilirim. ve sen de öyle yapmalısın.”
Xue Dingxian'ın yüzü düştü ve alaycı bir şekilde, “Ne büyüklük? Baksana, imparatorluğun tüm sırlarını biliyorsun. Ama bu sadece bir kraliyet simyacısı olmak değil mi? Bu sefer bana yenilirsen, o yer benim olacak.” dedi.
“He-he-he, domuzlar uçtuğunda!” diye alay etti Meng Feitian.
Baili Jingwei kalabalığın önünde yürüyordu, etraftaki muhafızlar onu korumak için bir araya gelmişlerdi.
Gürültü o anda durdu, tüm gözler gençteydi. Zhuo Fan da onu izliyordu, gözleri titriyordu.
(Tuhaf bir şekilde tanıdık geliyor...)
Sahneye çıkan Baili Jingwei, yerleşmeleri için elini salladı, “Merkezi bölgenin her köşesinden gelen simyacılar, Majestelerine olan bağlılığınız, veliaht Prens'e ihtiyaç anında yardım etme arzunuz ve imparatorluk için çabalarınız için minnettarım. Uçan Bulut malikanesinde simyacı seçimine ben başkanlık edeceğim!”
İnsanlar fısıldaşmaya başladılar, kaybolmuş gibi görünüyorlardı.
(Bu çocuk kim? Hap Kralı Kongresi önemli değil mi? Daha ünlü birinin yönetmesi gerekmez miydi? Bunun yerine bu çocuk neden burada? Peki ya Kılıç Kralı Feiyun?)
Baili Jingwei onların akıllarını kolayca okudu, “Hap Kralı Konvansiyonu, imparatorluk başkentine gidip Majestelerini iyileştirecek en iyi on simyacıyı seçmek için üç turdan oluşuyor. Ön eleme ve ikinci turlar benim tarafımdan denetlenecek, sonuncusu ise bizzat Kılıç Kralı tarafından yönetilecek. Kılıç Kralı gibi ün yapmış bir adam, yalnızca zamanına layık olanlarla karşılaşacaktır.”
Bu durum kalabalığı harekete geçirdi.
Burada sadece Hap Kralı Konvansiyonu değil, değerleri de söz konusuydu. Son tura ulaşamazlarsa, hiçbir şey olarak mı görüleceklerdi, Kılıç Kralı'nın dikkatini çekmeye layık değiller miydi?
Hırslı adayların birçoğunun içini yakan bir ateş vardı.
Baili Jingwei onayladı. Tüm bu heyecanla, Shangguan klanının casusunun öne çıkmasını sağlayacaktı.
Baili Jingwei gülümserken gözleri parladı. El salladı ve bin muhafız simyacılara tepsiler taşıdı, üzerinde basit bir saklama halkası vardı.
“Ne? Çok sayıda değerli bileşen, nadir hazineler ve hatta 10. sınıf hapı için bile bileşenler!” İnsanlar yüzükleri taradı ve haykırdı.
Kalabalık bir kez daha heyecanla harekete geçti. Buradaki simyacıların çoğu çok fakirdi. Hapı bırakın, 10. sınıf bir malzemeye bile el atsalar mucize olurdu.
Bu Pill King Kongresi'nde bu kadar değerli malzemelere dokunma fırsatı buldular. Hayatları tamamlandı.
Baili Jingwei sırıtarak onları izliyordu ve muhafızlarına simyacıları işaret ediyordu: “Kovun onları!”
“Evet efendim!”
Muhafızlar kararlılıkla hareket ediyor, simyacıları tavuklar gibi havaya kaldırıp malikanenin dışına sürüklüyorlardı.
İnsanlar en hafif tabirle öfkeliydiler, “Neler oluyor? Neden bizi dışarı atıyorsunuz?”
“Elendin.” Baili Jingwei gülümsedi.
Adamlar şikayet ettiler, “Neden? Daha rafine etmeye bile başlamadık, o zaman neden bizi kovuyorsunuz?”
“Simyanın sakin bir zihne ihtiyacı vardır. 10. sınıf malzemelerini görmekten bile neşenizi kontrol edemiyorsanız, bu sadece harika simyacılar olmadığınızı gösterir.” Baili Jingwei küçümsedi.
Adamlar dışarı atıldılar ve doğal olarak öfkeyle karşılık verdiler, “Siktir git! Biz sadece zavallı simyacılarız, sizin gibi değiliz, efendinin hizmetindeyiz. Böyle harika malzemeleri görünce kim heyecanlanmaz ki? Kuralınızı kabul etmeyeceğim…”
Baili Jingwei başını salladı.
Kalabalık fısıldaşıyordu. Hap Kralı Konvansiyonu, bir simyacının sevincini bile içeren, fark ettiklerinden daha sert çıktı.
“vay canına, bu kadar gergin bir yarışmada ilk kez bulunuyorum.”
Shangguan Qingyan dudaklarını şapırdattı.
Zhuo Fan gülümseyerek başını salladı. Ama sahnede Baili Jingwei'ye baktığında ciddileşti.
Bir simyacının ihtiyacından kaynaklandığı düşünülebilir, ancak Baili Jingwei'nin yaptığı, Shangguan klanının casusu olma olasılığı daha düşük olanları ortadan kaldırmaktı.
Shangguan klanı doğu topraklarının en iyi klanıydı. 10. sınıfın yetersiz bir malzemesinin önünde gözlerini bile kırpmazlardı.
Yani simyacıları seçmek gibi görünse de, asıl amaç Shangguan klanının casuslarını filtrelemekti.
(Hap Kralı Kongresi'nin bir tuzak olduğunu yeni biliyordum.)
“Şimdi onu neden tanıdık bulduğumu anladım. Tıpkı Zhuge Changfeng gibi.” Çarpık bir gülümseme takınan Zhuo Fan başını iki yana salladı.
(Çocuk iyi bir şey...)
Yorum