Büyü İmparatoru Novel
Bölüm 75, Ruh ve Bedenin Arındırılması
Dizi döndükçe Zhuo Fan'ın vücuduna elmas zerreleri battı. Kum, kaslarını delip kan çeken küçük iğneler gibi davranıyordu.
Ona dokunan Elmas Kumun tamamı istisnasız vücudunu deldi. Bir ya da iki zerreye dayanabilirdi, ama yüz, bin tane… bunlar ona zarar vermeye başlıyordu ve bütün bunlar olurken o sadece dişlerini gıcırdatabiliyordu.
Sayı milyonlara ulaştığında tüm vücudu kanlar içindeydi. Ve bu kanın tamamı, çok ince bir eleğe benzeyen, elmas zerresinin geride bıraktığı iğne büyüklüğündeki deliklerden geliyordu.
Yakından bakıldığında Elmas Kumu kaslarını harap etmiş, onları lapaya çevirmişti.
Ve bu sadece başlangıçtı ama acı o kadar dayanılmazdı ki, her türlü işkenceden daha beterdi; Kelimenin tam anlamıyla binlerce kesikle ölüm.
Ancak, güç artışını hızlandırmak için Zhuo Fan hâlâ dişlerini sıkarak, homurdanmaya bile isteksiz bir şekilde buna göğüs geriyordu. Acının kanıtı olarak vücudundan ince terler aktı. Kudretli Şeytani İmparator bile titreyen bir karmaşaya düşmüştü.
“AHH!”
Sonra Zhuo Fan'ın gözleri kısılarak çığlık attı, cildini ve kaslarını delen bir milyon lekeye daha dayanamadı.
Acıdan bağırdı ve uludu ama durması gerektiğini biliyordu ve çok geçmeden ağzını kapattı.
Kalbinde biliyordu ki, bu vücut iyileştirme yöntemi onun tüm vücudunu içten dışa yeniden şekillendirecek ve tüm vücudunu Elmas Kum ile değiştirecekti. Öyle ki kırılmaz bir elmas haline gelecekti.
Ama ondan önce bu acıya katlanmak zorundaydı.
Ancak bu sadece etti, çok geçmeden onu kemikler ve iç organlar takip edecekti.
Zhuo Fan yalnızca dişlerini gıcırdatıp takip edebildi. Xue Ningxiang'ı kurtarmak istemeseydi sonuç ne kadar muhteşem olursa olsun bu yolu seçmezdi!
Çok zalim!
Garip düzen hiç durmadan Zhuo Fan'ın vücudunu Elmas Kumla besledi. İki uzun saatin ardından kasları son parçaya kadar parçalandı, ardından Elmas Kum kemiklerini delmeye devam etti.
“Ah…”
Zhuo Fan acıdan sarsıldı ve sıktığı dişlerinden bir homurtu kaçtı.
Bağırmak, daha fazla dayanamayana kadar acısını daha da artıracaktı. Ölümünü önlemek için gözleri beyaz yüzünden dışarı fırlarken ağzını zorla kapattı.
(Lanet olsun, çürümüş, yıpranmış bunak Dokuz Serenities İmparatoru. Bu çılgın arıtma yöntemini nasıl buldun?)
Elmas Kumu kemiklerine girdiği anda Zhuo Fan spazm geçirdi. Konuşamıyordu bile, bu yüzden geçmiş çağların ilk Şeytan İmparatoruna zihninde lanet okudu.
Şeytan İmparator duymuş olsaydı, cevabı alay konusu olurdu: “Elini mi ittim? Senin gibi zavallı bir şeyin başarılı olabileceği konusunda sana kim yalan söyledi?”
Aniden Zhuo Fan'ın vücudu bir saniye ele geçirildi ve bir sonraki saniye hareketsiz kaldı. İskeleti o anda toza dönüştü.
Böyle bir acı gözlerini yaşlarla doldurmuştu ama artık bir lapa yığınından başka bir şey değildi. Ve yapabildiği tek şey felçli bir şekilde yerde yatmaktı.
(Ayrıca son adım da var… vücudun yeniden şekillendirilmesi…)
Zhuo Fan, gıcırdayan dişlerinin arasından derin bir nefes alırken kurşun terliyordu.
İskeleti kemik unundan başka bir şey olmayan Elmas Kum, organlarının derinliklerine gömüldü. Daha önce olduğu gibi onlara bağlı kalmayı beklemedi ama doğrudan onları delip geçti.
Zhuo Fan'ın organları parçalanmıştı ve tekrar tekrar ete karışmış kan kusuyordu.
Kan garip düzenin içine sızdı ve onunla kaynaştı. Ancak sürekli kan akışına, tere ve acıya rağmen dudakları uğursuz bir sırıtışla kıvrıldı.
(Ben galip geldim. Artık sadece vücut tadilatı kaldı…)
Zhuo Fan'ın gülümsemesi bir feryatla silindi.
“AHHH!”
Planlandığı gibi gitmedi. Elmas Kum'un organları bitti ve beynini hedef aldı.
İster ölümlü ister uygulayıcı olsun, beyin her ikisi için de en zayıf olandı çünkü beyin, kişinin ruhunu barındıran yerdi.
Elmas Kumu onun ruhuna, zihnine yıkım yağdırıyordu. O gittikten sonra ölümü nihai olacaktı.
Sanki binlerce hayalet ona saldırıyormuş gibi hissetti; kalbinin derinliklerine kadar uzanan bir acı. İlk adımdan binlerce kat daha acımasızdı. Ancak daha önce olduğu gibi, zihni açıkken acı artık bilincini kemiriyordu.
Ruhu yavaş yavaş tükeniyordu ve parçalanmanın eşiğindeydi. Ve yapabileceği tek şey onun ölümünü beklemekti.
“Ha-ha-ha, benim için, büyük Şeytani İmparator, kendi ellerimle ölmek! Ne kadar ironik! Keşke bu vücut arındırma yönteminin ne kadar berbat olduğunu bilseydim…”
Zhuo Fan zayıfladıkça kendini azarladı.
Bütün bunlar olurken, tuhaf dizilim hiç durmadı ve üzerinde kalan Elmas Kumu onun kanına bulanmıştı ama o bunu umursayacak kadar ileri gitmişti. Her saniye incelen bir ipe asılıyordu.
Ona tuhaf gelen şey şuydu: Neden bu cehennemi işkenceyle vücudunu iyileştirmek zorundaydı?
“Delirmiş olmalıyım. Bu sapkın gizli sanatı neden kullandım…”
Zhuo Fan, hayatı gözlerinin önünden geçerken bir miktar pişmanlıkla gözlerini kapattı.
Şeytani bir yetiştirici olduğundan beri, yolunu kapatan tüm zorlukların üstesinden geldi ve Kutsal Bölgedeki Sekiz İmparatorun lideri, bir Azizden sonraki ilk imparator oldu; zaferlerle dolu bir yol. Daha sonra Nine Serenities Gizli Rekorlarını kazandı ve bu ona daha fazla neşe getirdi ve öğrencisi onu satsa da Luo klanında bir kâhya olarak yeniden doğdu. Daha sonra Xie Tianyang ve Xue Ningxiang ile tanıştı…
“Xue Ningxiang… Xue Ningxiang…” Zhuo Fan'ın dudakları aralandı ve hezeyan içinde onun adını mırıldandı. Sonra gözlerini açtı ve “Ning'er!” diye bağırdı.
Neden bu yolu seçtiğini hatırladı. Onu kurtarmaktı.
O anda garip düzen giderek daha hızlı dönmeye başladı ve içindeki her şeyi gizemli güçle kuşattı.
Zhuo Fan'ın alnından mavi bir alev çıktı ve bu alev dallara dönüştü ve vücudunu sardı, sonunda bu garip düzene dönüştü.
Zhuo Fan'ın bu gizli vücut iyileştirme yönteminin sadece bedeni değil aynı zamanda kişinin ruhunu da iyileştirdiğine dair hiçbir fikri yoktu. Amacı bir uygulayıcının tüm potansiyelini ortaya çıkarmaktı.
Keşke vücut bu yöntemle arıtılsaydı, başarısızlık garanti edilirdi ve ölüm kesin olurdu.
Zhuo Fan ölüme yaklaştığında, seçiminin ardındaki nedenin ve güçle dolu yaşama isteğinin farkına vardı. Ruhunda yankılandı ve bedenindeki mavi alevin diziyle kaynaşmasına izin verdi.
Bu garip düzen gerçek gücünü ancak şimdi gösteriyordu.
Dizi o kadar hızlı döndü ki fırtına koptu. Kısa süre sonra alevden maviye döndü ve Elmas Kumunu eritip Zhuo Fan'ın vücudunda akan kanıyla birleştirdi.
Altın rengi kan, Zhuo Fan'ın parçalanmış vücudunu rahatlattı, kaslarına, kemiklerine ve organlarına hayat verdi. İşlem tamamlandığında mavi alev alnına geri döndü ve ruhuyla birleşti.
Zhuo Fan dışarıda olup bitenlerden habersiz gözlerini kapalı tuttu. Sadece hayatının her geçen an yenilendiğini ve büyüdüğünü hissediyordu.
Bunca zaman boyunca Kan Bebek, Dantian'ında bağdaş kurup oturdu. Gelen altın kanı görünce coşkuyla doldu, yutabildiği kadarını yuttu.
Sonunda altın bir bebeğe dönüşmek için gerçekliğe girip çıkma arasında geçiş yapmaya başladı. Gözlerini açtı ve gözleri güçle dolu, altın renginde parladı.
Mavi alev sayesinde yıldırım çizen kanat çifti sıvıya dönüştü ve Zhuo Fan'a girdi. Göz açıp kapayıncaya kadar sırtında, üzerlerinde şimşek çakan bir çift mavi kanat görüntüsü belirdi.
Allbeast Sıradağları'nın derinliklerinde, yüksek bir dağın tepesinde bir mağara vardı. Ve bu mağaradan orta yaşlı, güçlü bir adamın şok olmuş sesi geldi.
“Ha? Çocuğa verdiğim masmavi alev nasıl oldu da şimdi gitti? Kaldırdı mı, yoksa kontrol altına mı aldı?”
Sonra mağaranın derinliklerinden kahkahalar geldi, “Ha-ha-ha, yaşlanıyor olmalıyım. O çocuğun bunu silmesi zaten imkansız, peki nasıl düzeltebilirdi ki? Masmavi alevimi bir Aziz Sahne uzmanı bile alamaz.”
“Ama eğer gerçekten çıkardıysa onu nasıl bulacağım? Eh, er ya da geç kendine gelecektir, ha-ha-ha…”
Adam mağarasında güldü ve ses yüzlerce kilometre boyunca yayıldı ama etrafta onu duyacak bir ruhani yaratık yoktu…
Yorum