Büyü İmparatoru Novel Oku
Bölüm 712: Korkunç Gök Gürültüsü Alevi
Düzeltmen: Papatonks
Hu~
Korkunç güç öyle bir yayıldı ki, alevler içinde kalan Ye Lin bile titredi ve bir adım geri çekildi.
Her zaman yenilmez olan altın alevi geri itildi ve bastırıldı. Etrafındaki ejderha heykeli de dağılmanın eşiğindeydi.
Avuç içi büyüklüğündeki gök gürültüsü alevi ortaya çıktığı anda, tarifsiz bir değişime yol açtı.
Altın alev püskürmeleri Zhuo Fan'a hiç dokunmadı bile, gök gürültüsü alevleri nedeniyle planlanandan önce toz haline geldi.
Ye Lin şaşkına dönmüştü.
(N-nasıl olur bu?)
(Bu şey de neyin nesi? Yok Edici Altın Alev'in karşılık veremeyecek hale gelmesini nasıl sağlayabilir?)
(Bu adamın ne kadar korkunç bir gücü var acaba?)
Ye Lin gözlerini kıstı, ejderhanın alnındaki gök gürültüsü alevine boş boş baktı.
Ona göre, beş büyük kutsal canavarın güçleri en üstündü. Bunun yerine kaçacakları bir zaman ne zaman oldu? Asla!
Dünyanın böyle bir güce sahip olabileceğine beş büyük kutsal canavar bile inanmazdı.
Oysa gerçek bunun tam tersini kanıtladı.
Her şeyi aşan korkunç bir güç doğmak üzereydi. Hepsi Zhuo Fan'ın imparatorlardan ve kutsal canavarlardan aldığı güçlerden geliyordu ve onları birleştirmişti.
“Bu aura… vekil Zhuo odasından çıktığında hissettiğimle aynı. Hayır, daha da kötü!” Kui Lang, her şeyi ve her şeyi yok edebilecek gücün görüntüsü karşısında ürperdi. Korkudan yutkundu.
Geri kalanlar refleks olarak başlarını sallıyor, sırılsıklam sırtlarıyla ona bakıyorlardı.
Zhuo Fan'ın böyle bir gücü serbest bırakmak için ne gibi bir hamle yaptığına dair hiçbir fikirleri yoktu ama bundan korkuyorlardı.
Ultimate Clarity Sect takımı daha da kötü durumdaydı. Wu Qingqiu'nun yüzü, gök gürültüsü alevi belirdiği anda düştü.
Zhuo Fan'ın ne yaptığı hakkında hiçbir fikri yoktu ama bu gücün Ye Lin'in altın alevinin ötesinde olduğunu hissedebiliyordu.
Bu gücün bir insanın sahip olmaması gereken bir şey olduğunu sezmişti. Sanki bu dünyanın yıkımına işaret ediyormuş gibi hissediyordu.
Yüzü seğiren Wu Qingqiu dişlerini gıcırdattı ve zorla gülümsedi, “Tanrılar, o ikisinin kavgası nereye kadar gitti? Eğer bir daha böyle kavga ederlerse Double Dragon Malikanesi'ni yerle bir edeceklerinden hiç şüphem yok.”
“Kıdemli kardeş, a-abartıyorsun. Onlar sadece Ethereal Aşamasındalar. Double Dragon Malikanesi'nde yüceltilmişler var, bu yüzden bunun olmasına izin veremezler.” Bir mürit dedi.
Wu Qingqiu ciddi bir bakışla başını salladı, “Hala yeşilsin ve bunu göremiyorsun. Bu güçle ilgili değil, birbirimizden dünyalar kadar uzakta olmamızla ilgili. Hepiniz küçük kardeşin altın alevinin ne kadar ölümcül olabileceğini biliyorsunuz, ancak o kara gök gürültüsü alevi bana daha da kötü bir his veriyor. Yüce olanın, altın alevden daha az olmayan bu gök gürültüsü alevini engelleyemeyeceğine kesinlikle inanıyorum.”
Wu Qingqiu izlerken alnı sırılsıklamdı.
(Bu lanet kavga çok çirkin. Biri diğerinden daha korkunç. Bunlar insan değiller…)
Sss~
Seyirci ekrandaki görüntünün statik hale gelmesini izledi ve kapıcılar sinyali geri yüklemek için açıyı değiştirmek için sürekli işaretler yaptı. Mesele şu ki, kavgadan her zaman daha da uzaklaşıyordu.
Görüntü nihayet sabitlendiğinde, üç mil öteden izliyorlardı. Seyircilerin gördüğü tek şey, hareketsiz duran iki noktaydı, göz kamaştırıcı alev püskürmesi ve ejderhanın alnındaki siyah alev ise birbirine zıttı.
“Ne oldu? Görüntü neden bu kadar uzakta?” Yüce Hei Ran iki yaşlıya sordu.
İçlerinden biri eğildi, “Yüce, ikisinin etrafındaki izleme dizileri biraz parazit yapıyor ve daha yakından bakmamızı engelliyor. En yakın çalışanı üç mil uzaklıktaki bu izleme dizisi.”
“Ne?!”
Yüce Bai Mei haykırdı. “O vadideki tüm izleme dizileri kutsal taşlarla kurulmuştu. Onları kolayca yok edemezsin bile. ve şimdi, ikisi birbirleriyle savaşırken, biz bile…”
Yüce Bai Mei bir şey düşündü ve Yüce Hei Ran'a şaşkın bir bakış attı.
Yüce Hei Ran biraz kaybolmuştu, “Bana sadece kavgalarının şok dalgalarının izleme dizilerine zarar vermeye yettiğini söyleme! Biz bile bunu yapamayız…”
Yüce Hei Ran ekrana bakmak için döndü ve siyah flaşa ve Ye Lin'in endişeli yüzüne baktı. Zhuo Fan'ın solgun yüzüne rağmen, alev daha fazla yaklaşmıyordu. Harekete geçen yüceydi.
Yüce Bai Mei de tepki gösterdi ve şok oldu.
(Yani bana o siyah şeyin dalgasının kutsal taşları yok edebileceğini mi söylüyorsun?)
Bu, mavi alev veya altın alev ne kadar çarpışırsa çarpışsın asla gerçekleşmedi. Ancak siyah alevle gerçekleşti.
Bu, bu kara alevin diğer ikisinden çok daha üstün, korkutucu bir varoluş olduğu anlamına geliyordu.
(Peki Zhuo Fan bu gücü kontrol edebilir mi?)
Zhuo Fan'ın titrediğini ve kan tükürdüğünü gören Yüce Bai Mei gerildi ve cevabını aldı.
(Şimdilik yapamaz.)
Ama artık sönmüştü ve alevlerin onu yok etmesini istemiyorsa, sonuna kadar onun baskısına dayanması gerekiyordu.
(Ye Lin ile olan dövüşünde ruh hayvanı ağır yaralanana kadar bunu hiç kullanmamasına şaşmamalı.)
Bu, birinin hayatını tehlikeye atan, ancak diğerinin ölmesini istediğinizde almaya değer bir hareketti. Ye Lin'in ruhunu yakmasından bile daha ileri gidiyordu.
Zhuo Fan'ın hamlesi başarısız olursa, ruhu da onunla birlikte batardı. Başarılı olursa, Ye Lin ruhu ve bedeninin birleşmiş hali tost olurdu.
Burada birinin ölmesi kaçınılmazdı. Hei Ran bunu gördü ve harekete geçti.
vuuuş~
Elini şıklattığında siyah bir ışık parladı ve sonra beyaz bir tünel belirdi. Yüce Hei Ran içinden geçti ve vadiye girdi.
Seyircilerin dili tutulmuştu.
(Yüce Hei Ran şimdi nereye gidiyor?)
O yüce varlığı daha önce hiç bu kadar sinirli görmemişlerdi.
vadide, Zhuo Fan kan kusmaya devam etti, vücudu patlıyor ve kan yayıyordu. Buna rağmen, buna katlandı. Korkunç gök gürültüsü alevi o kadar sinsiydi ki vücudunu da yedi.
Ejderha ruhu titriyordu, gök gürültüsünün alevlerinin gücü altında parçalanmanın eşiğindeydi.
Zhuo Fan, alevlerin kendisine dokunamayacağını anlayınca, her şeye rağmen sırıttı.
(Her krizde bir çıkış yolu vardır!)
Gök gürültüsü tehlikeliydi ama en azından işe yarıyordu.
(Sadece bu korkunç güçle seni harcarım, serseri!)
Zhuo Fan gözlerini kıstı ve ellerini hareket ettirmeye başladı. Ejderha ruhu sarsıldı ve yavaşça ağzını açtı. Gök gürültüsü alevi yavaşça alnından boğazına doğru hareket etti.
Ama ikisi de en ufak bir esintide yere düşecek gibi görünüyorlardı.
Ye Lin içinse bu saf bir dehşetti. Aslında bir kere korkmuştu ve geri çekildi.
Belki de ilk defa böyle bir şey hissediyordu. Bu dakika gök gürültüsü alevi ona şimdiye kadar hissettiği en kötü doluluğu veriyordu.
Yutkunan Ye Lin, gergin ve titrek bir şekilde Zhuo Fan'a baktı.
Zhuo Fan'ın işaretleri sonunda sona erdi ve pis bir sırıtış takındı, “Görünüşe göre riskim karşılığını verdi ve sen, velet, bunun bedelini ödeyeceksin. Wraith Style'ın 3. hamlesi, Necro Dragon's Screech!”
Kükreme!
Şok dalgası ejderha kükrediğinde dünyayı sarstı. Gök gürültüsü alevi boğazında bir yılana dönüştü ve ileri fırladı.
Bir metreden büyük olmayan bir yılandı. Zhuo Fan'ın kullandığı tüm Necro Dragon's Screech'in arasında, bu şimdiye kadarki en kötü görünümlü olanıydı.
Ancak bu minik yılan Ye Lin'e yaklaşan kıyamet hissini veriyordu…
Yorum