Kara Büyücünün Dönüşü Novel
Çevirmen: Rin Fenrir
Sonuç olarak, Raze’in diğerleri gelmeden önce avladığı sayısız canavarın yanı sıra Dame ve grubuyla birlikte avladıklarından sonra artık toplam yirmi altı güç taşı vardı.
Yaptığı ilk şey cübbesine bir taş yerleştirerek sayısını 25’e indirmek oldu. Bu şekilde, rastgele bir eşyayı alması konusunda endişelenmesine gerek kalmadı. Şu anda sahip olduğu çok sayıda taşla, bir tanesini esirgemeyi umursamadı.
“Pekâlâ, şimdi ikinci görevin zamanı geldi.” Bir parça tebeşir çıkaran Raze yere sihirli daireyi çizmeye başladı ve ardından satın aldığı yüzüğü dikkatlice yere yerleştirdi. Bu yeşil yeşim taşından bir yüzüktü. Hangi yüzüğün ne işe yaradığını ayırt edebilmek için bu renk özellikle seçilmişti. Ne de olsa, lanetli siyah yüzük çıkarıldığında istenmeyen bir etki yaratıyordu.
Rüzgâr özelliği büyüsüyle sihirli çemberi etkinleştirdiğinde çember aydınlandı ve yüzük eski haline dönmeden önce birkaç saniye boyunca parladı. Raze’in yüzüğün ne işe yaradığını sormasına gerek yoktu; hangi büyü çemberini kullandığını biliyordu. Diz çökerek yüzüğü aldı ve parmaklarından birine yerleştirdi.
“Birkaç farklı büyü hatırlıyorum ve eğer eşyanın büyü ile yüksek bir ilgisi varsa her zaman büyülerimle deneyler yapabilirim, ancak farklı büyüler için belirli tariflere erişimim olsaydı yardımcı olurdu. Acaba Alter’de var mıdır; ne de olsa liderleri 6 yıldızlı bir büyücü.”
Artık parmaklarındaki yüzükler sayesinde Raze farklı büyü türlerindeki gelişimini ölçebiliyordu.
– [Rüzgâr niteliği: 11]
– [Karanlık nitelik: 29]
“Oh, düşündüğümden daha fazla arttı. Sanırım o canavarları öldürmek için tekrar tekrar rüzgâr büyüsü kullanmak işe yaradı.”
Bir sonraki bölümde Raze sihirli daireyi yeniden çizdi ve satın aldığı Qi hapını kristalle birlikte yere bıraktı. Sihirli çemberler neredeyse eşyalarla ne yapılacağına dair bir dizi talimattı ve kristal de çemberin büyüsünün ilk etapta çalışmasını sağlamak için kullanılan enerjiydi.
Şu anda, büyüyü etkinleştirdikten sonra hap kırılmış ve yok olmuştu, ancak küçük bir sise dönüşmeye başladı ve tıpkı eşyaların etkilerini sorduğunda olduğu gibi Raze’in önünde kelimeler oluşturdu.
– [Buğday]
– [Su]
– [Yağ]
– [Tuz]
– [Yumurta]
– [Seviye 1 güç taşı]
– [Silverstone çiçek tohumu]
“Anlıyorum, yani bunlar bir Qi hapı yapmak için kullanılan malzemeler. Sanırım daha sonra tüm malzemeleri bir fırınla yoğunlaştırıyorlar ama benim sadece dış katmana ihtiyacım olacak. Bu yüzden güç taşı ve çiçek tohumunun Qi hapının bir parçası olduğunu unutabilirim.”
Elindeki bu bilgilerle Raze hiç vakit kaybetmeden handan ayrıldı ve pazara geri döndü. Artık aşağıdaki eşyaları satın almak için bir arayış içindeydi. Dame yanında olmasa da, önceki güç taşını Alter’e sattığı için hâlâ parası vardı. Özel bir şey olmadıkları için malzemeleri satın aldıktan sonra bulması zor olmadı. Malzemeleri satın aldıktan sonra hızla odasına dönme vakti gelmişti.
Malzemeleri yere koyan Raze, güç taşını da yere bıraktı ama şişe yoktu. Bunun nedeni şişelerden başka bir şey yaratmaya çalışıyor olmasıydı.
“Bu sihirli oluşuma eklemek istediğim bir dokunuş daha var.” Sihirli dairenin içinde iki harf yazılıydı: ‘KB’.
Oluşum kara büyü ile etkinleştirildiğinde, tüm malzemeler havaya kalktı. Ardından, birbirleriyle çarpışıp yoğunlaşmaya başladıklarında enerji parçacıklarından başka bir şeye dönüşmemeye başladılar. Hafif bir ışık parlaması oldu ve kaybolduğunda, yerinde koyu mavi renkli, üzerine iki harf kazınmış bir Qi hapı vardı: KB.
Küçük Qi hapını alan Raze onu avucunun içine yerleştirdi. Yaptığı işe ve üzerinde hafif mor bir ton olan oymaya baktı.
“Bunu sevdim, çok sevdim. İşe yaramış gibi görünüyor,” diye düşündü Raze. “Bu Qi hapı lanetli mana iksiriyle tamamen aynı etkiye sahip. Eğer burada eşya satmayı planlıyorsam, onlara daha tanıdık gelecek bir şeye ihtiyacım var. İksir şişeleri zor olurdu ama hapların yayıldığını şimdiden hayal edebiliyorum. Üzerindeki işaret sayesinde benim ürünüm olduğunu anlayacaklardır. ‘D’ ve ‘M’ gömülüdür ve hapın bir parçasıdır, bu nedenle bir büyüteçle, birisi harfleri hapın üzerine kazıyıp kazımadığını anlayabilir. Böylece gerçek ile sahte arasındaki farkı anlayabilecekler.”
Kitlesel pazara yönelik ürünler yaratırken geleceği de düşünmek gerekiyordu ve Raze birkaç adım sonrasını düşünüyordu. Qi hapları şeklindeki iksirlerle, Alter’in de bunu tespit etmesi zorlaşacak ve bunun büyüden ziyade simya ürünü olduğunu düşüneceklerdi. Şeytani fraksiyondan başlayarak bunların yayılması da biraz zaman alacaktı.
Raze koyu mavi renkli haplardan dokuz tane daha üretmeye devam ederek Dame’ın verdiği siparişi tamamlamış oldu. Bundan sonra da hâlâ 13 kristali vardı.
“Önceden olsa kristallerin geri kalanını bozuk para karşılığında satardım. Ne de olsa, malzeme ve eşya satın almak gelecek için oldukça önemli olacak,” diye düşündü Raze. “Ama daha da fazla para kazanmamın bir yolu var.”
Raze şimdilik heykeli büyüleme işini sonraya bıraktı. Daha yüksek seviyeli bir güç taşı istiyordu, her ne kadar daha önce küpe için yaptığının aynısını yapabilse de, kristalleri birleştirmek her zaman başarılı olmadığı için oldukça fazla sayıda kristali yakma ihtimali vardı.
Raze birkaç eşyayı efsunlamaya ve Qi hapları yaratmaya devam ettikten sonra sonunda biraz uyumaya karar verdi. Çok geçmeden kapısının çalındığını duydu.
“Kara Büyücü, benim Dame. Geldim!” Kapıdan bir ses duyuldu.
Raze gözlerini açtı ve üzerine vuran ışık huzmelerini gördü. Kıyafetleri üzerindeyken uyuyakalmıştı ve perdeleri bile çekmemişti ama güneş yüzünden hâlâ uyanmamıştı. Çok yorulmuştu.
“Böyle bir gece geçirmeyeli uzun zaman olmuştu. Çalışırken akış durumuna geçmek oldukça heyecan verici.”
Ayağa kalkan Raze, kapıya gidip kilitleri açarken kapüşonunun yüzünü örttüğünden emin oldu. Kapıyı açtığında Dame oradaydı ama bu kez sadece kendisi vardı.
“İyi uyuduğunu gördüğüme sevindim,” dedi Dame, kapıyı arkasından kapatırken. “Sanırım sana aldığım hediyeleri seveceksin. Özel içkiniz çok beğenildi, o yüzden ben de sizi aynı şekilde güzel bir şeyle ödüllendirmeliyim diye düşünüyorum.”
Yorum