Maksimum Seviye Oyuncunun 100. Gerilemesi Novel Oku
7. Turun ana görevi bir fantezi dünyasından kurtulmak değildi.
'Asıl amaç, günaha karşı koymaktı.'
İlk görevin bir alt görevi daha vardı: intihar etmek.
İkincisi, asıl görev, baştan çıkarıcı şeylere karşı koymaktı.
7. Tur, şu şekilde çift katmanlı bir fantezi deneyimi olarak tasarlandı:
Çoğu katılımcı, başlangıç aşamasını tamamladıktan sonra, fanteziden kurtulduklarını düşünerek rahatlama hissetti. Ancak durum böyle değildi.
'Gerçekten bitene kadar bitmemiştir.'
Seo Arin'in illüzyondan kurtulmakla ilgili söyledikleri bile bir aldatmacaydı.
Ryu Min'in günaha düşmeme tavsiyesi tam da bu nedenleydi.
'Eğer sözlerimi hatırlasalardı ve günaha karşı koysalardı, asıl görev çok kolay olurdu.'
Elbette, alt görev ödülleri hakkında hiçbir şey açıklamadı çünkü bunları kendisi güvence altına alması gerekiyordu.
Yamti ile karşılaşıldığında, yalnızca bir kişinin elde edebileceği tek ödül olan “Rün” hayati önem taşıyordu.
Tik-tak, tik-tak.
Seo Arin ortadan kayboldu ve Ryu Min ortaya çıkan mesaja baktı.
(Ana Görev '2 Saat İçinde Günaha Karşı Koyma' Tamamlandı!)
'Şimdi gerçekten illüzyonlardan kurtuluyoruz.'
İllüzyon dağılmaya başlamıştı.
Seo Arin, tarla, her şey silinip gitti.
Ortaya çıkan şey saf, renksiz bir uzaydı.
Bu gerçekten de illüzyondan gerçek bir kaçıştı.
(Ha? Birisi kaçtı mı?)
Ryu Min'in hareketini fark eden Priscilla uzaktan uçarak geldi.
(Kim ilk önce bu ayartmaya direnebilir ki... Ah!)
Yaklaştıkça gözleri büyüdü.
(Kara Tırpan?)
“Neden bu kadar şaşırdın?”
Ryu Min meraklı bir şekilde kaşını kaldırdı.
Düşüncelerinin seçilebilmesi için çok uzaktaydı.
Yavaş yavaş Priscilla'nın şaşkın yüzünde bir gülümseme belirdi.
(Hehehe, kehehehehe.)
“Ne bu kadar komik? Talihsiz bir şey mi?”
Ryu Min'in şaşkınlığını görmezden gelen Priscilla, içtenlikle güldü.
Meraklanan Ryu Min sordu, “Hey, Angel? Burada durum nedir?”
(Ah, doğru. Şu an uygun bir an değil. İllüzyondan ilk kurtulan kişi olduğun için tebrikler.)
“İllüzyon mu? Ah, o muydu?”
Meleğin şüphesini çekmemek için bilmezlikten geldi.
(Lütfen zaman sınırı dolana kadar bekleyin. Ödüller sonuçlar toplandıktan sonra dağıtılacaktır.)
Daha sonra bir ışık huzmesi inerek Ryu Min'i tuzağa düşürdü.
vııııııı.
Rahat bir şekilde yere oturan Ryu Min çevresini inceledi.
Bu renksiz alanda, çok sayıda insan gözleri kapalı bir şekilde duruyordu.
İllüzyona kapılanlar onlardı.
'Muhtemelen yanılsamaya bahis oynadıktan sonra bizi farklı bir yere taşıdılar.'
Başlangıçta bulunduğumuz çayır, misyonun gerçek alanı değildi.
Yeni sahaya girdiğinizde ve onu bir illüzyon olarak tanıdığınızda, tur başlamadan önce bile ortadan kaybolmuştur.
'Sistem bir süre geçtikten sonra yanılsamayı oluşturuyor.”
Daha önce bunun bir illüzyon olduğunun farkında olmamıza rağmen, bu durum ortadan kalkmadı.
Ryu Min'in kendi üzerinde emir verebilme yeteneği, görevi başarıyla tamamlamasına yardımcı oldu.
'Muhtemelen çoğu kişi şu anda bu illüzyon fantezisini deneyimliyordur.'
İlk illüzyon intiharla ilgili ve bu sadece bir yan görev.
Kolayca intihar edemeseniz bile, kurtulanlar listesinden çıkarılmazsınız.
Sadece ödül kazanma şansı kaybedilecekti.
'Asıl önemli olan asıl arayıştır. Günaha karşı koymak.'
Hemen ardından ikinci yanılsama geldi: ayartma.
Sistem, ilk illüzyonda olduğu gibi oyuncuları en derin verilerine dayanarak kandırıyordu.
Ayartılmanın birçok yolu vardı.
Maddi cazibeler, romantik cazibeler, acıdan kurtulma özlemi, vb.
Farklı bireyler farklı cazibelerle karşı karşıya kaldılar.
'Benim durumumda Seo Arin bana itirafta bulundu.'
Peki ya günaha yenik düşüp ayrılan zamanı tüketirseniz ne olur?
Doğal olarak diskalifiye olursunuz.
Peki ya günaha karşı koyarsanız?
Sıralamanız, ne kadar çabuk direndiğinize bağlıydı.
'Çabuk direnmek daha iyidir. Tıpkı benim gibi.'
Ancak Seo Arin ortaya çıktığı anda onu öldürseydi, bu sayılmazdı.
Siz bu teklifi reddettikten sonra zamanlayıcı çalışmaya başladı.
Ryu Min'in Seo Arin'in itirafını beklemesinin sebebi burada yatıyordu.
'Ayartılma başladığı anda onu ortadan kaldırmak.'
Gerçekleşmedi ama hızlı davranmasaydı bir iki saniye içinde onunla birlikte olacaktı.
Önceki hayatında da durum aynıydı.
Ryu Min iç çekti ve bekledi, biraz sıkılmıştı.
(Turun sonuna kalan süre: 01:30:51)
'Hala bir buçuk saatimiz var.'
Başkalarının hayallerini görebilseydi bu kadar sıkıcı olmazdı.
Bu düşünceyle, beklerken, birkaç kişi hayallerinden sıyrıldı.
“vay canına! Neler oluyor!?”
“Neredeyiz?” diye sordu diğerleri şaşkınlıkla.
“Neler oluyor?” yüzlerindeki şaşkınlık açıkça belli oluyordu.
“Daha fazla yaklaşma! Ha?” diye temkinli bir şekilde biri ısrar etti.
“Beni baştan çıkarmaya çalışsan bile, işe yaramaz! Sevdiğim biri var… Ha?” diye şaşkınlıkla dolu başka bir ses araya girdi.
Melek basit gerçeği açıklamaya başladı ve yanılsamadan yeni uyananları şaşkınlık içinde başlarını kaşıyarak bıraktı. Zaman geçtikçe, daha fazla insan kendilerini ışık sütunuyla çevrili buldu.
Sonunda zaman sınırı doldu ve herkes bu yanılsamadan sıyrıldı.
Şak, şak!
Priscilla ellerini çırptı, yüzünde bir gülümseme vardı, (Şimdi herkes aklını başına toplasın! Şimdiye kadar tanık olduğunuz her şeyin sadece bir fantezi olduğunu anlamış olmalısınız. Görevin ayrıntılarını bir kez daha sizinle paylaşmama izin verin.)
Görevin ayrıntılarını gösteren bir mesaj penceresi açıldı:
– 2 Saat İçinde Günaha Girmekten Kurtulun
– Tereddüt Etmeden İntihar Edin
– Başarı ▶ Ödül Dağıtımına Yol Açar
(Gördüğünüz gibi, ana görev illüzyonun cazibesine direnmekle ilgiliydi. Gizli alt görev ise tereddüt etmeden intihar etme mücadelesiydi.)
“Ne? İntihar etmek bir yan görev miydi?”
“Ah, yani asıl senaryo bu değildi mi?”
“Aman Tanrım, böylesine berbat bir durumda nasıl intihar edebiliriz?”
“Bu arayış çılgınca. Kim hiç düşünmeden intihar edebilir?”
Oyuncular, ciddi bir zihinsel gerginlik yaşadıklarını belirterek memnuniyetsizliklerini dile getirdiler.
(Heh, burada bazıları patlamaya hazır gibi görünüyor?)
“...”
Priscilla tavrını ciddiyete çevirince kalabalık, sanki üzerlerine bir kova soğuk su dökülmüş gibi sessizliğe büründü.
(Ama telaşlanmayın. Kimsenin canını almayacağım. Şu anda oldukça iyi bir ruh halindeyim.)
Priscilla, yaramaz bir sırıtışla kanatlarını çırptı.
Herkesin gözünün önünde bir sonuç penceresi belirdi.
Şu anda şu romanları çeviriyorum: Beni Al! | Savaşta Oyuncu Olarak Uyanan Bir Cephe Askeri! | Maksimum Seviye Oyuncusunun 100. Gerilemesi. Beni desteklemek ve daha fazla bölüm okumak istiyorsanız lütfen Patreon'uma abone olun!
Yorum