Kara Büyücünün Dönüşü Novel
Çevirmen: Rin Fenrir
Simyon’un zihni kırılma noktasını çoktan geçmişti; kafası eriyormuş gibi hissediyordu ve önünde bile sadece renklerin hareket ettiği bir alan görebiliyordu. Kelimeleri duyabiliyor ve birilerinin içeri girdiğini bir şekilde anlayabiliyordu ama ne kadar uzaktaydılar, hatta neredeydiler?
Çoktan ölüp ölmediğinden emin değildi ama bildiği tek bir şey vardı: uyanık kalmalıydı. Ne olursa olsun gözlerinin açık kaldığından emin olması gerekiyordu; aksi takdirde şu anda yaşadığı her şey boşa gidecekti.
Aklına kız kardeşiyle birlikte olduğu zamanlara dair anılar geldi. Her köşede ölümün olduğunu düşündüğü o an hissettiği duygu. Şu anda hissettiği duygu.
İşte o anda kafasının içinde bir ses duyuldu. ‘Simyon… Sana söz veriyorum, ne olursa olsun bundan kurtulacaksın, hayatta kalacaksın!
Önünde kız kardeşinin saldırıya uğradığı görüntü ve kız kardeşinin ona söylediği son sözler kafasında tekrar tekrar çınlıyordu. “Yaşa Simyon, yaşamak zorundasın!
Simyon’un bedenine bir güç dalgası girdi ve önünde görebildiği duygusal görüntü kaybolmaya başladı. Çevresinde sahip olduğu duyuların neredeyse tamamını kazanıyor; olup bitenlerin farkına varıyordu.
Bu, mühür kırmanın gücüydü. Üç günlük işkenceye katlanan eşyanın gücü Simyon’un içinden akıyor, ona enerji patlaması yaşatıyordu.
“Bekle… neden burada bir Kızıl Tugay üyesi var? Simyon düşündü.
Sağ tarafta, yerden kalkmakta olan Safa’yı görebiliyordu. Yaralı görünüyordu ve klan üyesinin kılıcı çoktan çekilmişti. Safa şaşkınlıktan ayağa kalktıktan sonra adamın Simyon’a yaklaştığını gördü ve ileri doğru koşarak onu belinden yakaladı.
Klan üyesi, “Ne yapıyorsun, seni küçük pislik, bırak beni!” diye bağırdı ve kılıcını havaya kaldırarak aşağı doğru savurdu.
“HAYIR!” Simyon avazı çıktığı kadar bağırdı ve bulunduğu yerden ileri atıldı. Saldırıyı engellemek için kolunu uzattı. Neler olup bittiğinden hâlâ tam olarak emin değildi; bu da gördüğü başka bir illüzyon muydu, tıpkı kız kardeşiyle kafasında yaşadığı gibi.
“Aynı şeyin tekrar olmasına izin veremem, bu sefer olmaz!
Güçlü düşünceler Simyon’un her şeyi feda etmeye hazır olmasını sağlamıştı ve bu süreçte kolundan vazgeçmişti. Klan üyesinin eski liderin dikkatini dağıtmak için çocuklardan yalnızca birine ihtiyacı vardı, bu yüzden birinin gitmesi önemli değildi, bu yüzden tüm gücüyle savurdu.
Ancak kılıç Simyon’un koluna çarptığında, metal metale çarptığında çıkan sesin aynısı olan yüksek bir çınlama duyuldu. Kılıç aşağı doğru itildi ama Simyon’un kolunu delip geçemedi.
“Ne oluyor, ben hâlâ rüya mı görüyorum, neden kolumu kesmiyor?” dedi Simyon.
“Sen, sen çelik gövdeli bir Pagna savaşçısı mısın? Ama sen sadece bir çocuksun!” Klan üyesi öfkelenerek duruşunu değiştirmeye karar verdi ve Simyon’un tam karnına bir yumruk attı. İçinde Qi barındıran güçlü bir darbeydi bu.
Ağır bir gümbürtü duyuldu ve klan üyesinin parmak eklemleri acıdı. Fırsatı gören Safa havaya sıçradı, bacağını duvara vurdu ve klan üyesinin tam suratına bir yumruk indirdi.
Klan üyesinin tökezlediğini gören Simyon bunun tek şansı olabileceğini düşündü. İleri atıldı ve Kron’un ona öğrettiği şeyi yapmaya koyuldu: sonunda bir yumruk olan iki adımlı kayma.
Ayak hareketleri hâlâ biraz beceriksizdi, yumruğu en doğrudan yoldan gitmedi ama adamın kaburgalarının yan tarafına isabet ettiğinde, kemikler kırılırken bir çatırtı duyuldu.
Adam diz çöktü ve Simyon’un iki elini kaldırıp klan üyesinin tepesine vurarak onu yere düşürmesine izin verdi. Adam hareket etmiyordu, ya bayılmıştı ya da ölmüştü ama emin değildi ve odada sadece onun ve Safa’nın oflayıp puflama sesleri duyuluyordu.
Birkaç dakika sonra Simyon iki eline de baktı. Alt kısmı adamın kafatasının tepesine vurduğu darbeden dolayı kanla lekelenmişti.
‘Bunu nasıl yaptım ve kılıçtan gelen saldırıyı nasıl durdurdum? Kolumu tamamen delip geçmesi gerekmez miydi? Bunların hiçbiri mantıklı değil mi? Simyon adamın söyledikleri hakkında düşünmeye başladı. Çelik beden sanatında kendini geliştirmiş bir Pagna savaşçısı mıydı?
Ama daha önce hiç böyle bir şey yapmamıştı ve sağlam bir çekirdek üretmeyi bile bitirmemişti. O bir Pagna savaşçısı değildi ama Safa ile birlikte adamı yenmeyi başardılar.
“Küpe! Simyon elini kaldırıp alt kısmını okşadı. “Raze, eğer bu süre boyunca dayanabilirsem, bu dünyanın dışında bir güç elde edebileceğimi söyledi!
[Efsanevi Rütbe Eşyası: Siyah Çelik Küpe] [Durum: Mühürsüz]
[Bu küpe yalnızca mührü açan kullanıcı tarafından takılabilir, aksi takdirde öğe normal bir küpe olarak değerlendirilir]
[Etkileri: Kullanıcı bir ‘Ortak’ Çelik Gövde oluşturabilir]
[Çelik gövdenin gücü Evrimleştirilebilir]
[Çelik Gövde’nin nitelikleri, küpeye yerleştirilen farklı büyü nitelikleri tarafından geçici olarak değiştirilebilir ve etkilenebilir]
Simyon’un küpenin etkileri hakkında hiçbir fikri yoktu, çünkü neler olup bittiğini görebilmek için büyü gerekiyordu ama Efsanevi Sınıfta bir Eşya elde etmişti. Raze’in geçmişte hiç yapmadığı bir şey, neredeyse efsanevi bir statüye sahip bir başarı.
Eğer Alter bunu öğrenirse, bir daha asla kullanılamaması için onu mühürlemek için her şeyi yapabilecekleri bir eşya.
Çünkü Simyon bir Pagna savaşçısı olmamıştı ama büyü gücü içeren bir eşya kullanıyordu.
Yorum