Göksel Soy Novel
Çevirmen: Rin Fenrir
Bölüm 62 Birinci Kattan Ayrılmak
Beş dakikadan fazla yürüdükten sonra Kyle nihayet karanlık tünelin sonunu gördü.
Aceleci adımlarla tünelden çıktı ve küçük, boş bir alanın ortasında kocaman, beyaz renkli bir merdiven gördü.
Merdivenin etrafında tehlikeli hiçbir şey yoktu. Merdivenin etrafındaki kayalar bile bir nedenden dolayı keskin değildi.
Hanson ve Blane de ortalıkta görünmüyordu. Kyle sadece onların güvende kalmasını ve kendisine benzer bir şeyle karşılaşmamalarını umuyordu.
Karmaşık bir ifadeyle beyaz merdivene baktı, ne olduğunu biliyordu ama bu garip mağaranın içinde bir merdiven görmeyi beklemiyordu.
Krallıklar ne zaman genç yeteneklerini içeri gönderse, Kule’nin ilk birkaç katı her zaman benzer yapıdaydı. Bu yüzden Kule ile ilgili kitaplarda bu katlardaki pek çok şeyden bahsedilirdi.
Kyle’ın önündeki bu küçük merdiven muhtemelen onu doğrudan Kule’nin ikinci katına ışınlayacaktı ama nedense Kyle mutlu olmak yerine isteksiz görünüyordu.
Çünkü birinci katta onu bekleyen altın haç işaretlerinin hepsini hâlâ yağmalamamıştı!
Hazinelerini nasıl geride bırakabilir?
Eğer iddialarını başka biri duysaydı muhtemelen onu döverdi.
Hazineler ne zaman senin oldu?
Kyle içini çekti ve görünmeyen hazineleri görmeye çalışarak arkasına baktı. Eğer tüneller kapalı olmasaydı kesinlikle geri dönecekti.
İsteksizlik dolu bakışlarla beyaz merdivenlere doğru yürüdü ve zaman zaman arkasına bakarak tırmanmaya başladı.
Merdivenleri çıktıktan sonra küçük dairesel bir diziye bastı. Dizi parlak bir şekilde parladı ve Kyle gözden kayboldu.
Kyle gittikten yaklaşık on-on beş dakika sonra üç elf de aynı beyaz merdivenin önünde belirdi. Merdivene baktılar ve bir saniye bile beklemeden tırmanmaya başladılar.
Onlar da gözden kayboldu ve arkalarından Hanson da merdivenin önüne geldi. Merdiveni gördüğünde heyecanlanan ve mutlu olan tek kişi oydu.
Geniş bir gülümsemeyle Hanson da merdiveni tırmandı ve birinci katta gözden kayboldu.
…
Öte yandan, Alec üç altın meyvesi olan bir ağaç buldu. Bu meyveleri yedikten sonra doğrudan (E+)-Rütbe’ye geçti.
Çok mutluydu çünkü onca günden sonra nihayet Kule’nin içinde bir hazine bulmuştu.
Yine de, Kyle’ın kendisinden neredeyse 10 kat daha fazla meyve bulduğunu öğrendiğinde tepkisinin ne olacağını Tanrı bilir!
Alec bir hafta boyunca ormanın içinde dolaştıktan sonra 2 yarı-insan ve 3 insanın D-Sınıfı bir canavarı yenmek için birlikte savaştığını gördü.
İnsanların ve yarı-insanların D-Rütbeli canavarla berabere kaldığını gördükten sonra Alec de savaşa katıldı.
Bu 5 kişiyle birlikte D-Rütbeli canavarı yendi ancak canavara en fazla hasarı veren Alec oldu.
Canavar öldükten sonra vücudundan beyaz parçacıklar yayıldı ve vücudunun üstünde toplandı.
Parçacıklar kimsenin vücuduna girmedi, bunun yerine tüm parçacıklar toplandıktan sonra Kyle’ın ikinci kata ışınlanmak için kullandığına benzer küçük beyaz bir merdiven oluşturdular.
Orada bulunan herkes heyecanlı ifadelerle birbirlerine baktı.
Hiç beklemeden merdivene tırmandılar ve gözden kayboldular.
Birkaç dakika sonra merdiven beyaz parçacıklara ayrıldı ve havada kayboldu.
….
Bu arada, iki haftadan uzun bir süre etrafta savaştıktan sonra. Mia yemyeşil bir ormanın ortasında bir yeraltı tüneli buldu.
Dikkatli bir şekilde tünele girdi ve yerin 20 metreden fazla altında dümdüz ilerledi.
Tünel boştu, sadece ortasında farklı desenlerle dolu tek bir büyük taş vardı.
Mia taşa doğru yürüdü ve garip deseni yakından gördükten sonra taşın üzerindeki garip desen hakkında bir fikir edindi.
Bu bir diziydi!
Mia diziler konusunda yetkin değildi ama geçmişte diziler hakkında bazı kitaplar okumuştu.
Dizi en düşük rütbeli dizilerden biri olmasına rağmen, onu kırması tam iki gününü aldı.
Dizi kırıldığı anda, desenlerle dolu taş beyaz parçacıklara ayrıldı. Mia’nın önünde büyük bir merdiven ve küçük, antik görünümlü bir kitap oluştu.
Diziler hakkında olan kitabı eline aldı. Kitabı saklama halkasının içine yerleştirdikten sonra, Mia merdiveni tırmandı ve gözden kayboldu.
Aynı anda Lara da Alec ile benzer bir durumla karşılaştı. Bir ‘Patron canavarı’ yenmek için diğer bazı insanlarla birlikte savaştı.
O dövüşürken, tesadüfen Nine da ortaya çıktı.
O da (-E)-Rütbesine geçmenin eşiğindeydi ve patron canavarı yenmek için diğerleriyle birlikte savaştıktan sonra (-E)-Rütbesine geçti.
‘Patron canavarı’ yendiklerinde önlerinde benzer bir beyaz merdiven belirdi. Herkesi doğrudan ikinci kata ışınladı.
Öte yandan Carcel, ortasında gizli kocaman bir delik olan şeftali renkli bir ağaç buldu. Ağacın dalları uzundu ve neredeyse deliği gizliyordu ancak bir grup garip sivri dişli sincap canavardan kaçarken Carcel deliği gördü.
Ağaçtaki deliğe girdikten sonra küçük, temiz bir gölün önünde belirdi. Gölün ortasında güzel bir ağaç vardı.
Ağacın dallarında asılı iki meyve vardı. Gölün etrafında kimsenin olmadığını gören Carcel hemen ağaca doğru yürüdü ve meyveleri yedikten sonra E-Rank’a geçti.
Ayrıca, meyve ağacının arkasında beyaz bir merdiven gördü.
Merdiveni gördüğünde Carcel’in mutluluğu ikiye katlandı. Hemen merdivene tırmandı ve birinci katı terk ederek gözden kayboldu.
Carcel ayrıldıktan sonra onu takip eden sincaplardan biri yanlışlıkla ağaç deliğine girdi.
Sincap önce göle, sonra da kısılmış gözlerle boş ağaca baktı.
Ağacın arkasındaki merdiven de minik gözlerinden kaçmadı.
Kendini yalnız görünce biraz ciyakladı ama sonra merdivene doğru yürüdü ve şaşkın bir ifadeyle yavaşça tırmanmaya başladı.
Sincap merdivenlerin tepesinde belirdiğinde, ışınlanmanın ani etkisi nedeniyle tüylerinin diken diken olduğunu hissetti.
Sincap bu kez sevimli bir şekilde ciyaklamadı. Ağzını genişçe açarak jilet gibi keskin dişlerini gösterdi ve beyaz sağlam merdivende küçük bir delik bırakarak kaybolmadan önce merdivenin zeminini ısırdı.
…
Kulenin birinci katının her yerinde benzer olaylar yaşanıyordu, bazı insanlar ikinci kata tırmanmak için hazineler ve gizli merdivenler buldu. Bazıları ikinci kata tırmanmak için etrafta toplandı ve ‘Patron canavarlarla’ savaştı.
Bazı talihsizler ise ikinci kata tırmanamadı ya da birinci katta öldü.
Yorum