Kutlama pek çok küçük etkinliğin gerçekleştirilmesiyle üç gün boyunca devam etti. Bu süre zarfında çeşitli klanlar arasında gençlerin savaşacağı küçük bir yarışma kuruldu.
Yaşlılar bunun kendileri için son fırsat olduğunu düşündüler. Eğer klanlarının genç nesli dövüş becerileriyle hâlâ Dört General'in dikkatini çekebiliyorsa, o zaman hâlâ General'in öğrencisi olma umutları vardı.
Böylece çeşitli klanların katıldığı bir savaş turnuvası düzenlendi. Bu klanların birçoğu Karyk'ın katılması için bile ısrar etti, ancak sonunda Karyk böyle bir şeyle ilgilenmediği için reddetti.
Bir yandan da General'in gelişini bekliyordu. Şu anda ihtiyaç duyabileceği her fırsata sahipti.
****
Gençler arasındaki turnuva devam ediyordu ama Karyk buna aldırış etmedi. Kazananın kim olduğu umrunda bile değildi.
Merdiven testinde ikinci olan kişi, mücadelelerin galibi olarak ortaya çıktı. Ancak yine de mutlu görünmüyordu, sanki bir ölümlüye olan önceki kaybından dolayı hala hüsrana uğramış gibiydi.
Bu durumdan yararlanan Büyükler, daha güçlü olduklarını göstermek için kendi aralarında da bazı savaşlar yaptılar. Burada bu kadar çok etkili insan varken, bu onların da şöhretlerini yaymaları için mükemmel bir fırsattı.
Karyk da bu savaşla ilgilenmedi ama Gabriel farklıydı. Gabriel, Çeşitli Klanların Ustalarının savaşlarına çok dikkat etti ve onlardan öğrenebileceği her şeyi öğrenmeye çalıştı.
Potansiyel düşmanları olmalarına rağmen onlardan elinden gelen her şeyi en iyi şekilde öğrenmeye çalıştı.
Sonunda üç gün geçti ve ziyafetin sonu yaklaştı. Artık herkes tek bir şeyi bekliyordu. Generallerin gelişi.
İnsanların burayı terk etmesine izin veren portal açılmıştı ama en azından Generaller gelmeden önce kimse ayrılmıyordu.
Neyse ki Özel Diyar'ın ortasında yeni bir portal açıldığından bekleme uzun sürmedi. Bilinmeyen ama güçlü bir aura, Kral'ın yönetimindeki en güçlü dört kişinin gelişiyle birlikte portaldan dışarı fırladı.
Gabriel bile onların aurasını hissetti ve ne kadar güçlü olduğunu fark etti. Bu Doğa Tanrıçasına hiç benzemiyordu. Çok daha güçlüydü.
Dört General yüzlerinde fazla bir ifade olmadan yan yana duruyordu. Ancak bazı nedenlerden dolayı biraz hayal kırıklığına uğramış göründükleri açıktı.
Savaş turnuvası performansı nedeniyle hala Gençlerinin seçilmesini umut eden Klan Ustaları, Güneyli Generalin doğum günü ziyafetine katıldıkları için onlara teşekkür etmesiyle hayal kırıklığına uğradılar.
Ancak başka bir şey söylemedi, sadece gitmelerine izin vermeden önce onları bir dahaki sefere de görmeyi umduğunu söyledi.
Klan Ustaları şaşırmıştı. Başka kimseyi almakla ilgilenmedikleri açıktı.
Bunun yerine Güneyli General, yüzünde ilginç ama hayal kırıklığı dolu ifadelerle Karyk'a baktı.
“Benimle geliyorsun.” Karyk'a söyledi. Şaşırtıcı bir şekilde Karyk büyüsünü kullanmadığı sürece genç adamı hâlâ tanıyamıyordu.
Karyk'a kendisi ve diğer generallerle birlikte gitmesini işaret etti.
Karyk da direnmedi. Onun için daha iyi ne olabilir? Amacı Üst Diyarın Kralıydı ve bu dört general Orta Dünyaya ulaşmanın anahtarıydı. Hepsini bir arada bulmak mümkün değildi.
Hiç tereddüt etmeden Dört Generalin peşinden gitti. Gabriel de Karyk'a eşlik etti. Maalesef Gabriel'in önünde onu engelleyen bir alev duvarı belirdi.
Güneyli General Gabriel'e tembel tembel baktı. “Bu noktadan sonra korumaya ihtiyacı olmayacak.” Ancak sanki Gabriel'e, eğer adam onları daha fazla rahatsız ederse onu öldüreceğini söylüyormuş gibi geldi.
Karyk arkasına bakmadı ama elleri arkasında, Gabriel'e sakin kalmasını işaret etti. Yalnız olsa bile kendini koruyacak güveni vardı.
Gabriel yumruğunu sıktı ve Karyk ile diğerlerinin geçide girip gözden kaybolmasını izlerken hareketsiz durdu.
Herkes gittikten sonra Gabriel sanki biraz hayal kırıklığına uğramış gibi nihayet başının arkasını kaşıdı. Beklemekten başka yapabileceği bir şey yok muydu? Hayır, bunu istemedi. O, Karyk'in astı değildi. Karyk daha büyük olmasına rağmen bu onun için hiçbir şey ifade etmiyordu.
Başından beri kendisiydi ve kendi fikrine göre çalışıyordu. Her şeyi Karyk'a bırakamazdı.
“Senin kendi yolun olduğuna göre, sanırım benim de kendi yolumu çizmem gerekecek.” Gabriel arkasını dönerek Gizli Diyar'ı terk etti.
Doğa Tanrıçası ve Jia, Karyk'in Gölgesinde olduğundan, Üst Diyar'da yalnız kalmıştı. Ancak şimdiye kadar en azından Üst Diyar hakkında temel bilgileri toplamayı başardı.
Artık Güney Dünyasında yapacak hiçbir şeyin olmadığını da biliyordu. Sonuçta burası Üst Diyar'ın çorak topraklarıydı.
Böylece yeni varış noktasını da seçmiş oldu… Orta Dünya'dan sonra üst alemdeki en müreffeh Dünya… Yeryüzünden onlara ihanet eden tüm küçük tanrıların yerleştiği Kuzey Dünyası.
Tek sorun oraya ulaşmaktı. Ama aynı zamanda bir yol da düşündü.
Gizli diyarı terk eder etmez bir gölgeye dönüştü ve Kuzey Dünyasının önde gelen bir ailesinin geldiği Görkemli Geminin içine gizlice girdi. Bu aynı zamanda tehlikeli olmasına rağmen Kuzey Dünyasına ulaşmanın en kolay yoluydu.
Gemi, Kuzey Dünyasındaki dördüncü en güçlü aileye, Eser Yaratımı konusunda uzman olan Stein Ailesi'ne aitti.
Kimsenin Stein Ailesi'nden daha fazla hazineye sahip olmadığı söyleniyordu. Buna rağmen kimse onlara zarar veremiyordu çünkü Stein Ailesi atalarının yarattığı ölümsüz golemleri korunmak için kullanıyordu. Bu onların gücünün sırrıydı.
Yorum