Güm~
İkinci Baş Rahibin cansız bedeni grubun üzerine düştü. Vücudunda tek bir yara olmamasına rağmen sanki vücudu her damla kanını kaybetmiş gibiydi.
Gabriel çevreyi gözlemlemeden önce Baş Rahibin cansız bedenini kısa bir süre gözlemledi.
“Ona göre Alevler Kilisesi'nin yaklaşık otuz Baş Rahibi olması gerekir. Lerian bunların yarısını alsa bile burada en az on beş civarında olması gerekir. Sadece iki kişi geldi. Görünüşe göre işleri ciddiye almıyorlar.. “
Gabriel'in yüzünde biraz hayal kırıklığı vardı. Sadece iki Baş Rahip kontrol etmek için geldi ve o daha fazlasını isterken ana gruptan ayrıldı. Sonunda işleri yavaştan almaya karar verdi.
Parmağını bıçakla biraz kesip kanamasına izin verdi.
Gabriel Sözsüz İlahiyi kullanırken kan damlası Baş Rahibin alnına düştü. Kan damlacığı ölü Alevlerin Baş Rahibinin alnına girerek cesedin içine yayılan küçük kan iplikleri oluşturdu.
“Kalkmak!” Ölümün gizemli gücü Baş Rahibin vücudunu doldururken Gabriel'in sakin sesi çevrede yankılandı.
Güç ölü rahibin bedenine akarken, bedeni bir şekilde değişmeye başladı.
Gabriel büyüyü daha önce sıradan bir Alev Büyücüsü üzerinde kullanmıştı, ancak geçen seferki tepki oldukça farklıydı ve bu onu şimdi daha da şaşırttı. Sıradan bir rahibin bedeni, bir Ölümsüz'e dönüştükten sonra bile değişmemişti.
Geçen sefer farklı olan tek şey Alev İşareti'nin ortadan kaybolmasıydı. Daha önce Gabriel'i büyük ölçüde hayal kırıklığına uğratan da buydu. Ancak bu sefer farklıydı.
Cebrail büyüyü bedeni Kilisenin İlahi Alevleriyle beslenen bir Baş Rahip üzerinde kullandığından, vücut değişiklikleri biraz farklıydı.
Alevlerin Baş Rahibinin arkasındaki Alev İşareti hayal kırıklığına uğratmamıştı. Sadece değişti! Şekli hâlâ aynıydı. Sadece işaretin rengi kırmızıdan zifiri siyaha değişmişti.
Kutsal Rahibin saçları da değişti ve uzadı. Saçları tıpkı ay gibi gümüşün güzel bir tonuna dönüştü. Beden hala cansız görünüyordu ama bir şekilde eskisinden daha güçlü görünüyordu, sanki Baş Rahibin vücut kasları artmış gibiydi.
Baş Rahiplerin alnında tuhaf bir işaret belirdi. Gabriel bunu kasıtlı olarak yapmamış olsa da, bilinçaltında alnındaki işaret, Numenleri kendisine bağladığında bıraktığı tüm izlere benzer bir şekil almıştı. Bu işaret, Kanayan Ay'ın işaretiydi!
“İlginç… Neden bu beden son bedenden farklı değişikliklere uğradı? Son bedenle sanki cansız bir insandan başka bir şey olmayan bir ölüyü hayata döndürmüş gibiydim. Ancak bu sefer… sanki kişi ölümün enerjisinin tadını çıkararak tamamen gelişmişti…?”
Ölüm Askerine dönüşmemiş olan Alevlerin Baş Rahibi gözlerini açtı. Bazı nedenlerden dolayı zihni tamamen boştu. Ancak içinde derinlerde bir şey ona ne olursa olsun yanındaki genç adama hizmet etmesi gerektiğini söylüyordu.
“Bunun nedeni Ölümsüzler Ordusu'nun daha güçlü insanlar üzerinde en iyi sonucu veren benzersiz bir büyü olması olabilir mi?” Gabriel, ilk gerçek Ölüm Askerini gözlemleyerek merak etti. “Bu bir Çekirdek Seviye Büyü, yani nedeni bu olabilir… Ama bu, Karyk'in ordusundaki yüzlerce Ölümsüzün bir Baş Rahip kadar güçlü olduğu anlamına gelmiyor mu?! Bu güç…”
Büyü özellikle güçlü insanlar için yapıldı. Sanki bu büyüyü daha zayıf insanlar üzerinde kullanmak sadece zaman ve yer kaybıydı! Gabriel, Karyk'in büyüyü bu şekilde boşa harcamayacağından emindi. Bu sadece Aziz Şövalye'nin ilk kez gördüğü Ölümsüz ordusunda tüm üyelerin en azından şu anda kontrol ettiği Baş Rahip kadar güçlü olduğu anlamına gelebilir!
“Bu tür bir güç ve orduyla ona tam olarak ne oldu… Peki ordusuna ne oldu? Eğer bu tür bir ordu geri dönerse, bu tüm dünyanın ayağa kalkabileceği anlamına gelmez mi?”
Gabriel'in artık iki Ölümsüz Askeri vardı. Sadece bir tanesine dikkat etti. Teorisini test etmek için ilk Baş Rahibin yanına yaklaştı.
Buraya başka bir şey için geldi ama ondan fazla Ölüm Şövalyesi elde edebilirse bunun en iyi sonuç olduğuna inanıyordu!
“Kilise Oluşumu ruhsal gücümün yarısından fazlasını kısıtlıyor, bu da her büyüyü kullanmayı zorlaştırıyor ve daha fazla zaman alıyor. Eğer Drain Touch'a sahip olmasaydım oldukça zahmetli olurdu.”
Kimsenin onu rahatsız etmediğinden emin olmak için Ölüm Şövalyesine çevreye göz kulak olmasını emretti.
Kanayan parmağını diğer Baş Rahibin alnına koyarak (Ölümsüzler Ordusu)'nu attı.
****
“O ikisi hâlâ dönmedi mi?”
Toplantıya döndüğümüzde diğer Baş Rahipler sabırsızlanmaya başladı. Orada kaldıkça kendilerini daha da rahatsız hissediyorlardı, sanki zehirli bir yılan onlara yaklaşıyormuş gibi.
Artık bekleyemediler. Daha güvenli olmak için hepsi üst katta olup bitenleri bizzat kontrol etmeye karar verdiler.
Bütün Baş Rahipler yukarı koştu.
****
Sadece birkaç dakikalık sıkı çalışmanın ardından büyüyü başarıyla tamamladı ve başka bir Ölüm Şövalyesi yarattı.
Hâlâ bilmediği tek şey Ölüm Şövalyelerinin büyü yapıp yapamayacağıydı. Alev İşareti vardı ama rengi her zamanki Alev İşaretinden farklıydı. Daha çok bir modifikasyona benziyordu bu yüzden o unsuru hâlâ kullanıp kullanamayacaklarından emin değildi.
İkinci bir Ölüm Şövalyesi yarattıktan sonra onlardan bir büyü denemelerini istemek istedi. Ne yazık ki, aynı zamanda yukarıya doğru koşan bazı ayak seslerini de o sıralarda duydu.
“Sonunda dışarı çıkmaya karar verdiler,” diye mırıldandı Gabriel, gözünü merdivenlerden ayırmadan.
Ataların Ölüm Çağırma Asasını merdivenlere doğru kaldırdı. “Eğer bedenlerinizi havaya uçurmak konusunda endişelenmeseydim, Ölümsüzlerin Gazabı'nı kullanmak çok daha kolay olurdu. Ne yazık…”
“Ruh Patlaması!” Gabriel, Necromancy Kitabı'ndaki beşinci büyüyü kullandı. Yüzüğünden bir ruh uçarak doğrudan merdivenlere doğru koştu.
Henüz orada kimseyi göremese de, her şeyi doğru zamanladığından emin oldu.
Baş Rahipler neredeyse üst kattaydı. Ancak sarmal merdivenlerin etrafında döndüklerinde kötü bir ruhun çığlıklar atarak onlara doğru uçtuğunu gördüler.
Bum~
Yorum