Maksimum Seviye Oyuncunun 100. Gerilemesi Novel Oku
Ryu Min, kurtardığı yabancı oyuncuların kendisine katılmak istedikleri haberini aldı.
Hayatlarını kurtardıkları için duydukları minnettarlık kararlarına neden olmuş gibi görünse de Ryu Min aksini düşünüyordu.
'Şimdiye kadar bunu fark etmiş olmalılar; benimle kalmaları hayatta kalma şanslarını önemli ölçüde artırıyor.'
15. tur sırasındaki eylemleri, özellikle de Ölüm Kilisesi üyelerine nasıl baktığı, muhtemelen onların katılma arzusunu güçlendirdi. Belki bir sonraki turun stratejisini açıklayacağına da inanıyorlardı.
'Ne olursa olsun bu iyi bir şey. Tüm oyuncuları Ölüm Kilisesi altında birleştirmek ideal senaryodur.'
Gelecek görevlerde işbirliği kritik öneme sahip olacak ve oyuncuları tek bir grupta toplamayı hayati hale getirecek. Ölüm Kilisesi bu birlik için mükemmel araçları sundu.
'İşlerin ne kadar ilerlediğini görelim.'
Ryu Min, Ölüm Kilisesi'nin avlusuna adım attığında tüm gözler anında ona döndü.
Anlaşılır bir şekilde öyleydi; sonuçta, beyaz maskeli bir adamın gerçekte ortalıkta dolaşması nadir görülen bir görüntüydü.
“Bu Kara Tırpan!”
“Kara Tırpan!”
Medyada yoğun bir şekilde yer alması sayesinde insanlar onu bir bakışta tanıdı.
“Ha, Tarikat Lideri.”
“Geldin, Kara Tırpan.”
“Burada neden bu kadar çok insan var? Telefonda sadece on kişi olduğunu söylememiş miydin?”
“Ben farkına bile varmadan çoğaldılar. Haha...”
Avluda hepsi farklı milletlerden oyunculardan oluşan yaklaşık yirmi kişi toplanmıştı.
“Peki. Röportajlara devam edelim” dedi.
“Evet efendim.”
Tae-seok hemen arkasını döndü ve Ryu Min'e düşüncelerini okuma fırsatı vermedi. Ryu Min sadece belirlenen yere oturdu ve röportajları yapmaya hazırlandı.
“Katılmak isteyenler lütfen tek sıra oluştursun.”
Em Jun-seok'un sözleri üzerine kalabalık mükemmel bir düzen içinde hareket etti.
“Selamlar. Ben Kardinal Em Jun-seok. Bu başvuru formlarını dağıtacağım. Lütfen bunları okuyun ve onay kutusunu işaretleyin. Ayrıca bazı kişisel bilgilerinizi doldurmanız da yardımcı olacaktır.”
Formlarını özenle dolduran oyuncular, tek tek maskeli adamın yanına geldi.
Akıcı bir İngilizceyle Ryu Min, “Ölüm Kilisesi'ne katılmak ister misin?” diye sordu.
“Evet efendim!”
“Neden?”
“Son turdaki fedakarlığınız beni derinden etkiledi. Size güvenebileceğimi ve tereddüt etmeden takip edebileceğimi hissettim...”
Adam nedenlerini uzun uzadıya sıraladı ama Ryu Min gerçeğin başka yerde olduğunu biliyordu.
“Hayatta kalmak için Kara Tırpan'a bağlı kalmam gerekiyor.”
Ryu Min onların gerçek amaçlarını bilmesine rağmen onları reddetmedi. Sonuçta hayatta kalmak için güçlülerin altına sığınmak tamamen insani bir tepkiydi.
“Üyeliğiniz onaylandı.”
“T-teşekkür ederim!”
Adamın karakteri kötü görünmüyordu, bu yüzden Ryu Min onun isteğini fazla sorun çıkarmadan kabul etti.
“Sonraki.”
Röportajlar devam ederken yeni oyuncular gelmeye devam etti. Bazıları uyandıkları anda sanki Kore'ye giden bir uçağa binmiş gibi, sosis gibi sıraya dizilmişlerdi.
'15. tur onları derinden sarsmış olmalı.'
İşe alınanların sayısının artması iyi bir şeydi, bu yüzden Ryu Min şikayet etmeden görüşmelere devam etti.
İki gün böyle geçti.
Ryu Min, kardeşine evde olmayacağını bildirdi ve Ölüm Kilisesi'nin karargahında kalmaya karar verdi. Ne zaman dinlenmeye çalışsa yeni adaylar gelmeye devam ettiğinden gece gündüz görüşmeler yapıyordu.
Üçüncü günde 150'den fazla yeni oyuncu katıldı.
'Bunu tamamlamak için 25 tane daha hedefleyebiliriz.'
25 yeni üyeyle birlikte dünyadaki neredeyse her oyuncu Ölüm Kilisesi'nin bir parçası olacaktı. Bunların arasında özellikle baş büyücü Alex'i ve ilahi okçu Dorothy'yi işe almayı umuyordu.
'En azından bu ikisini gemiye getirmem gerekiyor.'
Gelmeme ihtimalini kısaca düşünse de bu düşünceyi aklından çıkardı.
'Hayır, eğer bir sonraki turda hayatta kalmak istiyorlarsa başka seçenekleri yok.'
Ryu Min sabırla bekledi.
Öğle vakti nihayet bir grup oyuncu geldi.
“Burası Ölüm Kilisesi mi?”
“Öyle. Katılmak için mi buradasın?”
“Evet. Kara Tırpanla tanışabilir miyiz?”
“Elbette. Lütfen bu başvuru formunu doldurun, kendisi ile birebir görüşme gerçekleştireceksiniz.”
Adam doldurduğu formu, ayrıntıları okurken gözbebekleri bir an titreyen Ryu Min'e verdi.
(İsim: Alex Pearson)
(Takma adı: Alex)
(Uyruğu: Almanya)
(Seviye: 69)
(Diğer Dünya Sınıfı: Başbüyücü)
(Yaş: 25)
(Doğum Tarihi: 24 Eylül 1997)
(Katılma Nedeni: Hayatta Kalma.)
'Yani bu Başbüyücü Alex mi?'
Adamın tombul yapısı ve gözlükleri onu hayal ettiği şık figürden çok uzak gösteriyordu.
“Takma adın Alex mi?”
“Bu doğru.”
“Neden Ölüm Kilisesi'ne katılmak istiyorsun?”
“Dürüst olacağım. Sanırım seninle hayatta kalma şansım daha yüksek Kara Tırpan.”
İnsanları görünüşlerine göre yargılamamak gerektiğini hatırlatıyordu. Alex'in fiziği tembelliği çağrıştırsa da gözlerindeki kararlılık açıkça görülüyordu. ve yeteneğini sorgulamaya gerek yoktu.
“Çok iyi. Onaylandın.”
“...”
Ne kadar çabuk geçtiğine şaşıran Alex, inanamayarak Ryu Min'e baktı.
“Neyi bekliyorsun? Bir sonraki başvuru sahibine yer açın.”
“Ah, ayrılmadan önce bir soru sorabilir miyim?”
Alex'in bakışlarındaki ciddiyet bunun uzun zamandır merak ettiği bir şey olduğunu gösteriyordu.
“Devam etmek.”
“15. turda neden adımı çağırdın?”
'Çünkü 18. tura kadar hayatta kalacağını biliyorum.'
Ryu Min bunu yüksek sesle söyleyemezdi. Şimdilik o bir peygamber değil, Kara Tırpan'dı.
“Belirli bir nedeni yok.”
“Bağışlamak?”
“Az önce gözüme çarptın. Hepsi bu.”
“Ah...”
Alex şaşırmasına rağmen hayal kırıklığına uğramadı.
“Yani bu kadar mı? Sanırım fazla düşündüm.”
Cevabı sakince kabul eden Alex, olumlu bakış açısını sürdürdü. Her zamanki gibi karakteri her zamanki kadar güvenilirdi.
Cevabınız için teşekkür ederim. Görüşürüz.”
“Dikkatli ol.”
Şu anda aşağıdaki romanların çevirisini yapıyorum: Pick Me Up! | Bir Cephe Askeri Savaşta Oyuncu Olarak Uyandı! | Maksimum Seviye Oyuncunun 100. Gerilemesi. Bana destek olmak ve daha fazla bölüm okumak istiyorsanız lütfen Patreon'uma abone olun!
Yorum