Karanlıklar Cenneti… Adını Cennet'ten alıyor ama geçmişte burada mahsur kalan insanlar için burası cehennemden başka bir şey değildi.
Novius bu büyüyü gerçek hayatta nadiren kullanırdı ama ne zaman kullansa, onu kullanmasını sağlayan kişiyi mutlaka öldürürdü. Novius'la yapılan savaşta tek bir kişi bile canlı çıkmayı başaramamıştı.
Neyse ki Novius şu anda bir düşmanla savaşmıyordu, dolayısıyla savaşı bitirmek için acelesi yoktu. Yüzünde en ufak bir öfke yoktu.
Zaman geçtikçe, büyünün etkileri sona yaklaşırken Cebrail'in Karanlık Tezahürü kaybolmaya başladı.
Kara Sis'ten yapılmış prangalar, Gabriel'i Karanlık Tezahür'ünden çıkar çıkmaz tuzağa düşürmek için bekliyordu ve Gabriel bile bunu görebiliyordu. Zaten dışarı çıkmak da çok zor olacağından yakalanmak istemiyordu.
“Büyü Etkilerinin bitmesine on saniye kala… Ne yapabilirsin küçüğüm?” Novius, Gabriel'in onu gerçekten şaşırtıp şaşırtamayacağını merak ederek sordu.
“Dokuz…”
Büyünün ne zaman sona ereceği konusunda kesin bir fikri olduğu için geri saymaya başladı.
“Sekiz…”
Ona göre bu durumdan kurtulmanın bir yolu yoktu, çünkü Gabriel'in büyüsü biter bitmez, başka bir büyü yapamadan Prangaları onu yakalayacak, hatta Atalardan kalma Asasını ondan alacaktı.
“Yedi…”
Gabriel de geri sayımı duydu ve bunun doğru olduğunu biliyordu. Bu büyüden yalnızca yedi saniyesi vardı ama zaten bir yolunu da düşünmüştü.
Atalarının Asasını sıkı bir şekilde tuttu.
“Beş…”
Novius henüz konuşmuştu ki Gabriel Atasal Karanlığın Asası'nı salladı ve Karanlık Tezahür'ünü zamanı gelmeden iptal etti. Novius büyüsünün ne zaman sona ereceğini tam olarak biliyordu, bu yüzden onu başından savmanın en iyi yolu büyüyü çok daha erken bitirmekti! En azından plan buydu.
Gabriel, Novius'un zaman kazanmak için yarışmaya çalıştığını bildiğini anlıyordu, bu yüzden her saniyeyi kullanarak her büyüye elinden geldiğince dayanacağı açıktı ama işte bu noktada yanılıyordu.
Kendi güvenliği için ve bir miktar sürpriz kazanmak için Gabriel yarı yolda stratejisini değiştirdi. Değerli büyüsünün birkaç saniyesini boşa harcamak anlamına gelse de büyüsünü sonlandırdı.
Başlangıçta şaşıran Novius, büyünün sözde sona erdiği sayım sonunda Prangalarını kullanmaya karar verdiği için yavaş tepki verdi.
Tepkisindeki en ufak bir gecikme bile artık Gabriel'e bir fırsat veriyordu.
“Gölge Dağılımı!” Gabriel ilahiler söyleyerek Karanlık Alan'da kaybolan bir gölgeye dönüştü.
“Bu bile seni kurtaramaz sevgili öğrencim!” Novius havaya yükselmeye başladı. Gabriel'in vakit kaybetmek istediğini bildiği için o bile bu sefer Gabriel'in dileğini yerine getirmeye karar verdi.
Gölge havaya ulaşamadığından yüksekte uçtu. Eğer Gabriel uçmak istiyorsa Gölge Dağıtmayı iptal etmesi gerekiyordu, bu da saklandığı yerden çıkması gerektiği anlamına geliyordu. Bu şekilde Novius, Gabriel'in ona arkadan saldıramayacağını biliyordu.
Bum~
Adam bu havaya yerleşir yerleşmez sert bir şey geldi, doğrudan kafasına çarptı ve onu tekrar yere fırlattı.
Gabriel, Novius'un daha önce durduğu yerde birdenbire ortaya çıktı. Sanki Novius'tan bunu bekliyor gibiydi. Saklanacağı yeri bile tam olarak biliyordu.
Karanlık Tezahür'ün dikkatinin dağılmasıyla Novius, Gabriel'in daha önce yaptığı ve oldukça sıradan görünen başka bir büyü olduğunu unutmuştu… Bu, Işığın Kanatlarıydı.
Çünkü büyü o kadar basitti ki Novius'un aklını bile kaçırdı. Gabriel Karanlık Tezahürünü bitirdiğinde Uçuş Kanatlarını korudu.
Aslında Gabriel, Novius'u elde etme beklentisiyle aynı anda iki büyü yaptı. Ayrıca bu kez saldırıdan önce konuşmadı ve Cylix'le olan savaşından ders aldı!
Karanlığın Ata Asası büyülü bir asaya benziyordu ve büyüyü yapan kişinin büyüsünü güçlendirmesine yardımcı oluyordu, ancak bir Ata Kademe Asası olduğu için aynı zamanda kırılmazdı ve bu gibi durumlarda künt bir silah olarak çalışıyordu.
Novius bir anda vuruldu, hem şaşırdı hem de sersemledi. Saldırı da zayıf değildi. Sertleştirilmiş savunmasına rağmen geri uçarken alnından aşağı kan damladığını hissedebiliyordu.
Neyse ki yere düşmeden önce sis onu yakaladı ve düşüşünü yumuşattı.
Gabriel Novius'un peşinden koşmadı ama bir sebepten dolayı. Novius şaşkına dönmüş, ağrıyan başıyla yerde dengesini sağlamaya çalışırken, Gabriel başka bir büyü yapmayı çoktan bitirmişti.
Savunma savaşı uzun süredir devam ediyordu. Novius bile ne planladığını biliyordu ve eğer hâlâ yeterince stresli değilse, bu, tüm savunma büyülerine rağmen Gabriel'in Karanlık Cennetinden daha fazla dayanamayacağını bildiği anlamına geliyordu. Gabriel'in stratejisini tekrar hücum stratejisine çevirmesinin nedeni de buydu.
Novius'un yenilmez Karanlık Cennet'e sahip olmasının bir önemi yoktu; bunu ve daha fazlasını kendi Karanlık Cenneti ile parçalayacaktı.
“Karanlık Gece!”
Gabriel tarafından yapılan ikinci bir büyü, tüm dünyayı zifiri karanlık haline getirdi. Novius bile bu karanlıkta hiçbir şey göremiyordu.
Karanlığın Gecesi, menzili çok kısa olan başka bir büyüydü. Yalnızca on metrelik menzili vardı ama büyü yürürlükte olduğu sürece Büyücü dışında hiç kimse bu on metrelik alanı göremezdi. Sanki tüm dünya, herkesin görüşünü de beraberinde götüren sonsuz karanlık tarafından yutulmuş gibiydi.
“Anlıyorum… Ciddileşiyorsun gibi görünüyor. Ben de buna razı olmalıyım.” Novius'un arkasında tamamen çevredeki karanlık sisten yapılmış koyu renkli bir cübbe belirdi.
Vücudu bir kez daha havaya yükselmeye başladı ama bu sefer gözlerini kapalı tuttu. Dünya zaten karanlık olduğundan görmenin yalnızca iki yolu vardı. Ya büyünün menzilinden çıkabilirdi ya da görmeden savaşabilirdi ama onun için ikinci seçenek daha ilginçti.
İsviçre~
Novius başka bir saldırıdan kaçınarak zarif bir şekilde sola doğru hareket etti. Gabriel bir kez daha göremeyen Novius'un arkasında belirmişti. Novius şaşırtıcı bir şekilde gözleri olmadan bile saldırıdan kaçındı.
Bum~
Etrafında binlerce Kara İğne belirdi, her yöne ateş ediyordu, özellikle de Novius'un Gabriel'in ayakta durmasını beklediği arka tarafa.
“Yanlış yer…” Gabriel'in sesi geldi ama bu sefer Novius'un arkasından gelmedi. Yukarıdan geldi.
Novius sesin kaynağına doğru uçtu ama sanki yere güçlü bir büyü yapılıyormuş gibi altında yıkıcı bir enerji hissetti.
“Yıkım Gecesi!”
Gabriel'in sesi şaşırtıcı bir şekilde bu kez yerden geldi. Novius, Gabriel'e bildiği her büyüyü öğretmiş olsa da, Gabriel'in bunu nasıl yaptığına kendisi bile şaşırmıştı. Nasıl bu kadar hızlı yer değiştiriyordu? Sanki burada tek bir Gabriel yokmuş gibiydi!
Gabriel, Karanlık Cenneti görmezden gelinirse Novius'un en güçlü bireysel büyüsü olan Yıkım Gecesi'ni yaptı. Tek sorun, büyüyü yapmanın kolay olmamasıydı çünkü büyüyü yapan kişinin kanını ve onu kurmak da zaman gerektiriyordu.
Rakibin bir kişiyi yenmesi için bu kadar zaman yeterli olduğundan, bu büyüyü kullanmayı en zor kılan şey uzun hazırlıklardı.
Novius ancak şimdi her şeyin farkına varmaya başladı! (Karanlık Tezahür), ardından (Gölge Dönüşümü), ardından da (Karanlığın Gecesi), bunların hepsi Gabriel'in bir komplosuydu!
“Ha… Haha… Hahaha!” Novius ne olduğunu anlayınca kahkahalara boğuldu. “Bu çok…”
Güçlü bir yıkıcı enerji her yöne yayıldı ve çoğunlukla Novius'un durduğu gökyüzüne doğru ilerledi.
Karanlık ama yıkıcı enerji, sisin korumasından uzakta, havada bulunan Novius'u sardı ve onu kucakladı…
Yorum