Kara Büyücünün Dönüşü Bölüm 107: Azalan Adımlar

Kara Büyücünün Dönüşü Novel

Çevirmen: Rin Fenrir

Hanı terk eden Raze şehirden çıkmaya karar vermişti. Başkalarının onu görmeyeceği ve yapacağı şeyden zarar görmeyecekleri bir alanda pratik yapmak istiyordu. Geçen sefer başına gelenlerin aynısını yaşamak istemiyordu.

Şehirde yürürken, Şeytani grup ilginç bir yerdi. Sokaklarda kavgalar çıkıyordu ve bazıları sadece izliyordu. Yakınlarda her zaman olaya müdahale edecek ve çok ciddileşmeden durduracak yüksek seviyeli birileri olurdu.

Bir Şeytani Fraksiyon için, adil olan oldukça fazla insan var gibi görünüyordu. Dışarıdan bakıldığında, belki de içinde bulunduğu Karanlık Fraksiyonun kasabasına kıyasla daha az bağlantılı bir topluluk gibi görünüyordu.

Ancak daha yakından incelendiğinde, Şeytani fraksiyondaki herkesin birbiriyle daha yakından bağlantılı olduğu görülüyordu.

“Yine de merak ediyorum, Alter’in buraya sızmakta zorlanmasının bir nedeni olmalı. Buradaki klanlar yüzünden mi?”

İnsanlara odaklanmışken Raze bir ilan panosunun yanından geçti. Üzerinde birkaç aranıyor afişinin yanı sıra, güçlü savaşçıların orada burada yardım etmesi için birçok talep vardı.

Ancak bir afişte belirli bir kişi aranıyordu. [Kara Büyücü hakkında bilgi aranıyor]

Kapıdan çıktıktan sonra etrafına bakındı ve yüksek bir yere tırmanmaya karar verdi.

Bir tepeye tırmanıyormuş gibi hissediyordu ama etrafta neredeyse hiç yeşillik yoktu ve bunun yerine sadece bir yığın kaya vardı. Etrafına baktığında, tepenin bir tür koruluğuna girmişti ve şimdi her tarafı ve diğerlerinin gözlerini kapatan geniş ve boş bir arazideydi.

Elini uzattığında ilk kitap elinde belirdi. “Bunun adı neydi, inen on basamak, değil mi?”

Raze kitabı karıştırdı ve her bir hareketi tek tek incelemeye başladı. İlk adım için çok fazla açıklama vardı.

“Görünüşe göre her adıma doğru miktarda Qi yerleştirilmesi gerekiyor ve tüm hareketlerin zor olmasının nedeni, adımların her birinin kullanılacak tam bir Qi miktarı gerektirmesi. Kişi hareketleri hatırlamalı ve ardından her birine yerleştirilen doğru Qi miktarına odaklanmalıdır. Azalan adımların akışı ve doğru miktarda Qi bir yapboz gibi çalışarak bir sonraki adımı bir öncekinden daha güçlü kılacak şekilde bir araya gelmelerini sağlar.”

“Doğru!” Raze kitabı itip bir kayaya yaslayarak “Doğru!” dedi. İlk adımın çizimi üzerinde kitabı açmıştı. “Bu o kadar da zor görünmüyor.”

Odaklanan Raze dövüş duruşuna geçti ve kitaptaki çizimi kopyalayarak sağ ayağını kaldırdı ve yere vurdu. Bu on adımın ilkiydi ve en fazla Qi’yi gerektiriyordu.

Qi’nin dantian’dan odaklanması, vücuda akması ve ayak yere vurduğu anda dışarıya doğru genişlemesi gerekiyordu. Ayağını aşağıdaki gibi yere vurduğunda, Qi yanlardan dışarı fırladı ve yerde bir ayak izi kaldı.

Ayağını hareket ettirdiğinde izi net bir şekilde görebiliyordu. “Sanırım, bu muydu… ben mi yaptım?”

Raze yaptığı şeyde yanlış bir şey göremiyordu, o halde doğru adımı tamamlamış olmalıydı, değil mi? Ama bu kadar kolay olması gerekiyor muydu?

Raze rüzgâr büyüsünü kullanarak bir sonraki sayfaya geçti. İkinci adım, ileri atılmak için arka ayakla bir fiske vurmaktı. Dame her adımın tek başına veya birlikte kullanılabileceğini ya da diğer becerilerle birleştirilebileceğini açıklamıştı. Gerçi bu sefer Qi’nin nerede ve vücudun hangi bölümünde toplanması gerektiği farklıydı ama talimatlar kitapta açıktı ve Raze de onları takip etti.

“Ve arka ayağın bir fiskesi!” Raze bağırdı, ayak parmakları yere bastırıldı ve havada yaklaşık beş metre ileri fırlatıldı. Bunun ne kadar etkili olacağını hemen görebiliyordu. Bu hareket iki adımlı kaymadan çok daha fazla mesafe kat ediyordu ama sadece doğrudan ileriye doğru hareket edebilmek gibi bir sorunu vardı.

‘Bekle, az önce yine ikinci adımı mı yaptım? Dame bunun zor olduğunu söylememiş miydi? Gerçekten zor olduğunu söylemişti, değil mi? Bir şeyleri yanlış yapmış olmalıyım ama her şey doğru geldi.

Raze emin olmak için adımı tekrarladı, Qi’siyle güç verdi ve ayağının arkasına fiske vurdu ve aynı mesafeyi geri kat ederek ikinci iniş adımını atmaya başladı.

Kitaba göre, bir başarısızlık, kişinin vücudundaki eşit olmayan Qi dağılımı nedeniyle kendi kendine takılıp düşmesiyle sonuçlanırdı. Hareket ve doğru miktarda Qi elde edildiğinde, hareket Raze’in ürettiği gibi olmalıydı.

Raze başını kaşıyarak, “Sanırım bunu yapmayı başardım,” dedi.

İlk hareketi ve ardından ikinci hareketi birkaç kez yaptıktan sonra, hareketleri yanlış yaptığına dair aklındaki tüm şüpheler silinmişti çünkü hareketler kitapta tarif edildiği gibi çalışıyordu.

İlk hareket kişinin duruşunu güçlendirmek için kullanılıyordu ve eğer düşman hazırlıksızsa, Qi’nin dışarı doğru patlaması rakibin dengesini bozabilirdi. Dengeleri bozulduğunda ise ikinci hamle devreye giriyordu.

“Belki de işin zor kısmı burasıdır,” diye düşündü Raze. ‘Hamleleri bir araya getirmek. Her hareketten gelen Qi’nin akması gerekiyor, bu yüzden bir ayağa taşınan Qi’nin dantian’a geri akması ve sonra tekrar ayaktan çıkması gerekiyor ve yaptığım gibi doğru miktarda kullanmalıyım.

Raze yoğun bir şekilde odaklandı ve derin bir nefes aldı. Ardından ayağını yere mükemmel bir şekilde vurdu, Qi dışarı fışkırırken ayak izi kaldı. Sonra bunu vücudunda hareket ettirerek arka ayağına bir fiske vurdu ve bunu hissedebiliyordu, ilk hareketten gelen güç ikincisine ekleniyordu. Arka ayağını hareket ettirdiğinde, neredeyse iki kat daha fazla güç kullanıldı ve onu daha da hızlı bir şekilde karşıya gönderdi.

Bir an için orada duran Raze tüm vücudunda tatmin edici bir his hissetti. Her şey birbirine bağlandığında, bir karıncalanma hissi oluştu. Doğru yaptığını biliyordu.

“Başardım, iki hareketi birleştirdim. Bu hızla gidersem, iniş adımlarının onunu da öğrenebilir ve hepsini birleştirmeyi öğrenebilirim. Ama bu kadar kolaysa, gerçekten bu kadar etkileyici bir beceri mi? Dame sadece 6 adımı yapabildiğini söylemişti. Dolandırıldım mı?”

Raze hiç de dolandırılmamıştı. Dame On İniş Basamağı hakkında konuşurken doğruyu söylüyordu. Raze’in bilmediği şey, büyüyü kontrol etme, bu tür efsunlar yapma, çeşitli büyüler yapma ve büyülerin bir kombinasyonunu yapma konusundaki yılların deneyiminin Qi’yi kontrol etmeye de aktarılabileceğiydi.

Qi ve Mana birçok benzerliği paylaşıyordu, bazı açılardan İlah Dereceli bir Pagna savaşçısının Qi üzerindeki kontrolü 9 yıldızlı bir büyücü kadar iyiydi. Bu nedenle, başkalarının öğrenmesi yıllar sürecek şeyleri Raze birkaç saat içinde öğreniyordu.