Bir İblisin Yetişim Günlüğü Novel Oku
Çevirmen: Fenrir Çevirileri
—
Daha önceki gizli bölge açılışlarında canlı çıkmayı başaran yetişimciler bu odanın varlığından hiç bahsetmemişlerdi.
Bu, bu odanın daha önce var olmadığı anlamına geliyor.
Ya da başka bir deyişle beşlinin yıktığı taş duvar da yoktu.
Çift kanatlı beyaz kaplan bir şekilde bu dev taşları getirmeyi başarmış ve taş salonu kapatarak gizli diyarın çıkışını engellemiş.
Beyaz kaplanın zekası biraz korkutucuydu.
Gizli bölgeye giren tüm uygulayıcıları içeride tuzağa düşürmeyi amaçlıyordu.
Beyaz kaplan taş salonun girişine hücum edip taş kapıyı pençesiyle savurduğunda, beşinin henüz deliği genişletmeye zamanı olmamıştı.
Bir anda taş kapı düzinelerce parçaya bölündü ve şiddetle taş salonun iç kısmına doğru uçtu.
İçerideki beş kişi hemen paniğe kapıldı ve aceleyle deliğe doğru koştu.
Ancak deliğin genişliği sınırlıydı ve aynı anda yalnızca bir kişinin geçmesine izin veriliyordu.
Song Wen deliğe en yakın kişiydi ve oraya doğru koşan ilk kişi oldu.
Tam delikten geçmek üzereyken, aniden arkasından bir ıslık sesi geldiğini hissetti.
O Xue Gu'ydu!
Uçan bir kılıç kullanarak Song Wen'in ayaklarına saldırmayı hedefleyerek Song Wen'i yakından takip etti.
Xue Gu kılıcını son derece hızlı bir şekilde hareket ettirerek diğer üçünü birkaç pozisyon geride bıraktı.
Song Wen'i ciddi şekilde yaralayabilseydi, yalnızca bir engeli ortadan kaldırmakla kalmayacak, aynı zamanda delikten tam hızla geçmesine de izin verecekti; Song Wen'i beyaz kaplanın öfkesini açığa çıkarması için hedef olarak bırakabilir, gizli diyardan kaçmak için kendine biraz zaman kazanabilirdi.
İkisi arasındaki mesafe çok yakındı ve uçan kılıcın hızı hızlıydı, Song Wen'e savunma için ruhsal silahını harekete geçirecek zaman bırakmıyordu.
Ancak genellikle temkinli olan Song Wen, birkaç kişiye karşı hazırlıksız olmazdı.
Aniden vücudundan yeşil bir ışık çıktı ve bunu bir yıldırım dalgası takip etti.
Büyük bir bronz kazan anında etrafında belirdi.
Bronz kazanın dışında yıldırım hızla toplanıp bir kalkana dönüştü.
Yıldırım kalkanı tam olarak oluşamadan kılıç ışığı çarptı.
Kılıcın ışığı yıldırım kalkanını deldi ve onu sayısız küçük elektrik kıvılcımına dağıttı.
Kılıcın ışığı bronz kazanı kesmeye devam etti.
Bronz kazan yeşil ışıkla parlıyordu.
Xue Gu aceleyle uçan kılıçla tüm gücünü açığa çıkarmamıştı.
Bronz kazan saldırıyı engellemeyi başardı.
Uçan kılıcın muazzam etkisi Song Wen'in ilerlemesine yardımcı oldu.
Hızı önemli ölçüde arttı ve deliğe doğru koşarken tökezledi.
Xue Gu'nun kararlı saldırısı ıskalanmıştı.
İfadesi sanki büyük bir düşmanla karşı karşıyaymış gibi büyük ölçüde değişti.
Çünkü Song Wen deliğe girerken aniden arkasını döndü ve bir hançer çağırırken arka odaya doğru hücum etti.
Hançer soğuk bir ışıkla parlıyordu, büyüleyici ve yürekleri ürpertiyordu.
Bu hançer tartışmasız üst düzey bir ruhsal silahtı!
Ruh Parçalayan Kılıç soğuk bir ışık huzmesine dönüştü ve Xue Gu'ya doğru koştu.
Xue Gu'nun yüzü karardı ve uçan kılıcını geri çağırırken elini kaldırdı.
Uzun kılıcı tutarak Ruh-Yarıyan Kılıcı'na şiddetle saldırdı.
Bıçak ve kılıcın çatışması patlak verdi!
Buzlu bıçak enerjisi ve keskin kılıç ışığı aynı anda patlayarak her yöne yayıldı.
Çarpmanın yarattığı muazzam kuvvet Xue Gu'nun tökezlemesine ve hızının önemli ölçüde düşmesine neden oldu.
Onu yakından takip eden Rong Jingyun, başının üzerinde küçük sarı bir bayrak dalgalandırıyordu.
Küçük bayrak, sarı ışıkla parlak bir şekilde parlayarak, aşırı kılıç enerjisini ve kılıç qi'sini engelliyordu.
Rong Jingyun hızla Xue Gu'nun yanından geçti ve onu geçme fırsatını değerlendirerek deliğe doğru koştu.
Rong Jingyun'un da onu geçtiğini görünce Xue Gu'nun yüzü daha da karardı.
Bir öfke anında uzun kılıcını Rong Jingyun'un sırtına doğru salladı.
Uzun kılıç savrulmadan önce soğuk bir ışık titreşti ve Ruh-Yarıyan Kılıç tekrar saldırdı.
“Tang!”
Metalin çarpışma sesi keskin bir şekilde yankılanıyordu.
“Gürültü, güm, güm…”
Xue Gu, Ruh Parçalayan Kılıcın muazzam etkisiyle birkaç adım geriye savruldu, neredeyse düşecekken vücudu sallanıyordu.
Jie Ku ve Mu Yunxin her iki tarafta birer birer onun yanından geçip duvar deliğine doğru koştular.
“Kükreme!”
Xue Gu'nun arkasında devasa bir güç dalgasıyla birlikte bir kaplan kükremesi duyuldu.
Beyaz kaplan gelmişti.
Bir anda Xue Gu'nun yüzü kül rengine döndü.
Arkasına bakmadan uzun kılıcını arkasına fırlattı ve onu takipçisine yönelik bir kılıç ışığı ışınına dönüştürdü.
Ancak kılıcın ışığı beyaz kaplanın pençesi tarafından bastırıldı.
Beyaz kaplan kanatlarını açarak uzaktaki birkaç zhang'ı anında geçti. Muazzam ağzını açtı ve duvardaki delikten kaçmaya çalışan Xue Gu'yu ısırdı.
“Ah...”
Xue Gu'nun tüyler ürpertici çığlığı eşliğinde beyaz kaplan onu hızla çiğnedi ve bütün olarak yuttu.
Beyaz kaplan kanlı gözlerini kaldırdı ve delikten gizli odaya baktı.
Şu anda odada sadece Mu Yunxin ve Jie Ku kaldı, havada asılı duran gizli diyarın çıkışına doğru kaçarken Song Wen ve Rong Jingyun çoktan ortadan kaybolmuştu.
…
Gizli Diyar'ın dışında.
Büyük gölün yüzeyi şiddetle çalkalandı.
Merkezde devasa bir girdap durmadan dönmeye devam ediyordu.
Su, güçlü bir çekim kuvveti tarafından çekilerek girdabın kenarından akıyor ve sürekli olarak merkeze doğru yaklaşıyordu.
Girdabın üzerinde aniden bir figür belirdi.
Gizli diyarın çıkışına ulaşan ilk kişi Song Wen'di.
Hemen onu takip eden Rong Jingyun da yanında belirdi.
Minnettar bir ifadeyle Song Wen'e baktı.
“Yaşlı Wu, yardımınız için teşekkür ederim.”
Song Wen'in Xue Gu'ya müdahalesini kaçışına yardım olarak yorumladı.
Song Wen daha fazla ayrıntıya girmedi ve hafifçe gülümsedi.
“Bu sadece küçük bir çabaydı; Kıdemli Rong'un bu konuda endişelenmesine gerek yok.”
Rong Jingyun, “Hayat kurtaran bir lütfun karşılığını nasıl ödemeyeyim? Gelecekte benden bir şeye ihtiyacınız olursa Kıdemli Wu, lütfen sormaya çekinmeyin.” dedi.
Song Wen, “Aramızdaki sözü umarım Elder Rong hatırlar.” diye yanıtladı.
Rong Jingyun başını salladı.
Bir keresinde Song Wen'i öldürmeyeceğine ve Stinging Mother Beast'in yaşadığı mağarayla ilgili herhangi bir ayrıntıyı yabancılara açıklamayacağına dair bir ruh yemini etmişti.
Ruh yemini ettiği için Song Wen ona hatırlatmasa bile bunu net bir şekilde hatırlayacak ve aşmaya cesaret edemeyecektir.
Canglan Gizli Bölgesi'ne yapılan bu gezi sırasında Song Wen'in yıldırım büyüsünü ustaca kullandığına birçok uygulayıcı şahit olmuştu.
Bu sırrın sızması kaçınılmazdı; Song Wen'in yıldırım büyüsü kullandığını gören her gelişimciyi yakalayıp öldürmesi mümkün değildi.
Şimşek büyüsü konusundaki ustalığını ortaya çıkarmak Song Wen için çok az tehdit oluşturuyordu. Sonuçta çoğu uygulayıcının kendi gizli kartları vardı.
O anda aniden iki figür ortaya çıktı: Mu Yunxin ve Jie Ku.
Onlar da beyaz kaplandan başarıyla kaçmışlardı.
Mu Yunxin, Song Wen'e baktı ve hafifçe gülümsedi.
“Arkadaş Wu, yardımın sayesinde gizli diyarı güvenli bir şekilde terk edebildik. Böbrek ateşin güçlü olduğunda, beni bulmak için He Huan Cennetsel Bahar Avlusuna gelmekten çekinmeyin; seni memnuniyetle karşılayacağımdan emin olacağım.”
Gökyüzünde.
Beş uçan gemiden rakamlar ortaya çıktı.
Canavar Ustası Tarikatından Tu Lian, Kaynak Cennet Kılıç Tarikatından Yan Yuyan, He Huan Tarikatından Shu Qing, Karma Yuan Tapınağından Hui Ming ve Lei Ailesinden Lei Jun.
Beş Altın Çekirdek yetiştiricisi bir araya geldi.
Yan Yuyan'ın bakışları Song Wen ve diğerlerinin üzerinde gezindi, ifadesi karardı.
Gizli alemden çıkan dört kişiden hiçbiri onun Kaynak Cennet Kılıç Tarikatının öğrencisi değildi.
“Gizli alemin kapanmasına sadece birkaç gün kaldı. İlk çıkanlar arasındasınız; gizli alemde ne oldu?”
(Bölümün Sonu)
—
Devamında (RDC) okuyun (pa treon.com/FenrirTL) – Bölüm 542.
Erken erişim 5 dolardan başlıyor. Desteğiniz bunu devam ettiriyor!
Abone olun ve Nightmare Strikes'ı ÜCRETSİZ okuyun!! 😉
4 Seri, 1,5K+ Bölüm ve 1,78M+ Kelime çevrildi.
yorum 1 yorum Oy ver
Yorum