Benim vampir Sistemim Novel Oku
Bölüm 719 Mantıksız düşünceler
Olaya yardım etmek için gelen liderler, birden fazla sebepten ötürü şatolarına geri dönmüşlerdi, çünkü bir kez daha başka bir konsey toplantısı çağrılmıştı. Ancak, çağrılan vampir şövalyeleri öğrencilerle birlikte geri dönmüşlerdi.
Şimdi büyük okul toplantı salonunun içinde, tüm öğrenciler toplanmıştı. Herkesin durumu iyi olup olmadıklarını görmek için kontrol ediliyordu ve aynı zamanda mümkün olduğunca fazla bilgi toplamaya çalışıyorlardı.
Öğrencilerde hafif yaralar vardı ancak bazıları, özellikle canlarını kurtarmak için koşanlar veya önlerinde bir öğrencinin öldüğünü görenler, zihinsel olarak diğerlerinden daha fazla etkilenmişti.
Sorgulamanın asıl sebebi gerçekleşen saldırının ölçeğini öğrenmekti. Umarım bu onlara ne kadar güçlü ve büyük bir güçle karşı karşıya olduklarına dair bir fikir verirdi. Gücün gerçek boyutunu bilmenin bir yolu olmasa da en azından minimumu hakkında bir fikir sahibi olurlardı.
Öğrenciler kontrol edilirken, vampir şövalyelerden biri sahneye çıktı. Koyu mor, neredeyse yere değecek kadar taşan saçları olan bir kadın şövalye.
“Öncelikle, tüm öğrencilere, burada olduğunuz sürece bugün beklenmedik bir şekilde üzerinize gelen tehditten güvende olduğunuzu bildirmek istiyorum. Birçoğunuz için bir şok olduğunu biliyorum, ancak en önemlisi, deneyimlemek ve bir gün daha yaşamak için hala hayatta olmanız.” dedi.
“Belki de sana Kan Emiciler hakkında bilgi vermede biraz geride kaldık, bu bizim hatamız, ama şimdi sana gelecekte, eğer bir daha onlarla karşılaşırsan, işine yarayacak bilgiler vereceğim.”
Şövalye öğrencilere kan emicinin ne olduğunu ve iki kan emici türü arasındaki farkı anlatmaya başladı. Çoğu öğrenci, kanları bittiğinde bir vampirin başına ne geldiğini biliyordu ancak kana bağımlı olacak türden habersizdi. Kan bağımlılığını biliyorlardı ancak bunun neye yol açabileceğini bilmiyorlardı.
Silver bunu dinlerken, Rowa'nın söylediği sözleri düşünmeye başladı. vampirlerin geçmişte kendileri hakkında kötü olan her şeyi nasıl gömmeye ve saklamaya çalıştıklarını. Üstüne üstlük, tehdit olarak gördükleri her şeyden kurtulduklarını.
Kardeşiyle yaşadığı olaydan önce kanunlara uyan bir vampirdi ama son zamanlarda düşüncelerinin ve diğer insanların ideallerinin kendisini etkilemesine izin veriyordu.
“Son olarak, birisi kan emicinin formuna dönüştüğünde, artık onları bağlayan o aile bağı kalmaz. Belki bazılarınız, aile üyelerinizden biri dönüştüğünde güvende olduğunuzu düşünebilirsiniz, ama değilsiniz.
“Herkese zarar vermekte özgürdürler, bu yüzden çok tehlikeli kabul edilirler.” Şövalye açıklamasını bitirdi.
Leo, Erin'i kontrol etmeye gitti ve her şey yolunda görünüyordu, ancak sanki bir şey sormak istiyormuş gibi biraz garip davrandığını fark etti.
Aklında olan şey bir dhampir olmasıydı. Dövüşünün ortasında kullandığı o garip aura hakkında daha fazla şey bilmek istiyordu. Bunu nasıl etkinleştirebilmişti? Ama etrafta bu kadar insan varken burasının doğru yer olmadığını biliyordu. Ayrıca Leo sıradan bir vampirdi, bunu görebiliyordu, bu yüzden onun bir şey bilmesi pek olası değildi.
“İyi iş çıkardığını duydum Timmy,” diye iltifat etti Leo. “Edward'a en sevdiği öğrencisinden bahsedeceğim.”
Timmy utangaç olduğu için kızarmaya başladı. Bu tür iltifatları almakta pek iyi değildi. “Teşekkür ederim, gelecekte onuncu aile için daha çok çalışmaya devam edeceğim.”
Tedavi gören Xander, iyi eliyle Timmy'e başparmağını kaldırdı. Bu deneyim, ona sadece yumruklarına güvenemeyeceğini ve belki de Edward'ın ona sis yeteneğini öğretmesinin iyi bir fikir olduğunu fark ettirdi.
Ölenlerin grubu bir araya toplandı ve az önce yaşanan olay hakkında konuşmayı bırakamadılar. Diğerleri korkarken birçoğu heyecanlandı.
“Yemin ederim, o kan emici kaçmasaydı onu indirirdim.”
“Bilmiyorum dostum, Kathey'in az önce ne dediğini duydun mu? Onlar tehlikeli.”
“Ne demek istiyorsun, Nicu birini indirdiyse biz de indirebiliriz tabii.”
Ancak, tüm bu olaydan heyecan duymayan bir kişi vardı ve o da Nicu'nun kendisiydi. Kendini torunlarından biraz uzaklaştırmıştı. Onlarla aynı duyguları paylaşamıyordu.
Duyulan seslere göre, diğerleri tek bir kan emici tarafından saldırıya uğradı, en fazla iki. Onların grubunda çok daha fazla kan emici vardı. Ayrıca kan emicilerin güçleri de değişiyor gibiydi. Bu mantıklı çünkü bu, hangi vampirden döndüklerine bağlıydı.
Kan emiciye dönüşecek olanların çoğu zaten zayıf normal vampirlerdi, sadece birkaçı daha yüksek seviyedeydi.
Yine de bu, Nicu'nun iki şeyi hissetmesini engellemedi. Neredeyse ölmenin korkusu ve ikincisi, pişmanlık. Hala kendi elleriyle iki öğrenci arkadaşını öldürmüş olmasının üstesinden gelemiyordu.
Duvarın dibine oturduğu sırada diğer öğretmenler ve şövalyeler arasındaki bazı konuşmaları duymaya başladı.
“Raporu kontrol ettin mi?”
“Evet, öğrencilerden ikisinin vücudunda diğerlerinden farklı yaralar vardı. Saldırının kan aurası kullanılarak yapıldığına dair işaretler var.”
“Yani diğer tarafın vampirlerin kendileri için çalışıyor olma ihtimali olduğunu mu düşünüyorsun?”
“Belki, ama bu iki öğrencinin kan emiciler gelmeden önce öldürülmüş olma ihtimali de var. Belki bayraklar konusunda bir anlaşmazlık, birileri çok ileri gidip ikisini de öldürmüş olabilir. Ya da belki öğrencilerden veya öğretmenlerden biri Kan Emiciler için çalışıyordu. İlk etapta eğitimin gerçekleştiğinin nasıl farkında oldukları mantıklı olurdu.”
“Bir arama başlatacağım ve bu iki çocuk hakkında daha fazla bilgi bulup bulamayacağımıza bakacağım. Onları canlı gören son kişilerin kim olduğunu kontrol edeceğim.”
Onların konuşmalarını duymak, Nicu'yu titretiyordu. Elini önünde tutarak düz tutmaya çalışıyordu ama titremeyi bırakmıyordu. Kalp atışları kontrolden çıkmıştı ve normal bir insan gibi atıyordu.
'Acaba kan emicilerle çalıştığımı mı sanıyorlar?' diye düşünmeye başladı Nicu.
Henüz öğrenmemişlerdi ama genç bir çocuk olan Nicu mantıksız düşüncelere sahipti. Olumsuzluğun derin ve karanlık bir çukuruna doğru düşmeye başladı. Eğer onları öldürdüğünü öğrenirlerse ona ne olacaktı? Ünvanı elinden alınacak mıydı, bir sonraki lider olma şansı ortadan kalkacak mıydı?
'Belki de durumu onlara açıklasam?' diye düşündü. Bu ona sadece küçük bir tokat attırmış olurdu. Elbette ona inanırlardı.
Kısa süre sonra, olumsuz düşünceler onu ele geçirdi ve artık küçük sonuçları düşünmüyordu, sadece büyük sonuçlar hakkında aşırı endişeleniyordu. Başparmak tırnağını yiyordu.
'Beni ilk aileden sürgün edecekler, bir hücreye koyacaklar. Çürüyüp idam edileceğim, hepsi bir yanlış anlaşılma yüzünden. Bunun olmasına izin veremem, o öğrencileri öldürenin ben olduğumu düşünmelerine izin veremem. Bir şeyler yapmalıyım.' diye düşündü Nicu, Eirn'e doğru bakarak.
******
Kurt adam sistemim Patreon'da özeldir, ayda sadece 1 dolar. Webnovel'dan daha ucuz:) ve MvS webtoon'a erişim elde edersiniz. (Ayda 2 Bölüm)
Desteklemek isterseniz PATREON'umdan ulaşabilirsiniz: jksmanga
MvS sanat eserleri ve güncellemeler için Instagram ve Facebook'u takip edin: jksmanga
Yorum