Benim Ejderha Sistemim Novel
Bölüm 58:Kaza
Mesajı gördükten sonra gittim ve durum ekranımı açtım. Ekranda mana havuzumun gerçekten arttığı görülüyordu, adımın altında mana için önce 0/0 gösteriliyordu, şimdi 1/1 görüntüleniyor.
Yaşlı adam mananın Ki'ye benzediğini söylerken haklıydı. Sistem onlara aynı şeymiş gibi davrandı.
Hala yerde yatan yaşlı adamın yanına gittim. Vücudunu kaldırdım, böylece artık ön tarafı yerine sırtüstü yatıyordu. Kalp atışını duyup duymadığımı görmek için kulağımı göğsüne dayadım. Daha sonra nefesini kontrol etmeye gittim.
Neyse ki hâlâ nefes alıyordu ve kalbi hâlâ atıyordu. Yaşlı adam bana öğretiyordu ve bu süreçte onu öldürmekten nefret ederdim. Kendisi aynı zamanda akademinin yaşlılarından biriydi, olanları anlatsam kimsenin bana inanmasına imkân yoktu. Bütün krallık kanımın peşinde olacaktı.
Yaşlı adamın uyanmasını beklerken az önce yaşanan olayı düşündüm. Yeteneğin kendi kendine etkinleşmesini sağlayan şey neydi? Daha önce bana dokunduğunda hiçbir şey olmamıştı, sadece Ki akışını bana doğru hareket ettirmeye çalıştığında başladı. Daha sonra bildirim sesi geldi.
Belki sistem bana yardım etmeye çalışıyordu? Ama bu başlı başına korkutucu bir düşünceydi; eğer sistemin kendine ait bir aklı varsa, bu onun benim tarafımdan kontrol edilmediği anlamına geliyordu.
Yaşlı adama baktım, artık acı çekmiyor gibi görünüyordu ve mutlu bir şekilde horluyordu. Birazdan uyanacağını düşünerek bir süre yaşlı adamı izledim, beş dakika sonra bu yakın zamanda olacak gibi görünmüyordu.
Yaşlı adamı bekleyerek zamanımı boşa harcamak istemedim. Aynı zamanda onu uyandırmak da istemiyordum. Sanki ondan bir şey çalmışım gibi hissettim, bu yüzden en azından dinlenmesine izin verebilirdim.
Ki akışını kendi başıma uygulamaya karar verdim. Yerin ortasına oturdum ve ejderha gözleri yeteneğimi etkinleştirdim. Bu şekilde vücudumun içinde dolaşan akışı görmek daha kolaydı. Gözlerimi kapattım ve içimdeki enerjiyi hissedip toplamaya çalıştım. Yavaş yavaş vücudumun her yerinde küçük parlak yeşil parçacıkları hissedebiliyordum, onları bezelye büyüklüğünde küçük bir top oluşana kadar mideme doğru toplamaya başladım. Yaşlı adamın bahsettiği Ki akışı buydu.
Tıpkı adamın yaptığı gibi akışı bedenimin farklı bölgelerine taşımak için yavaş yavaş irademi kullanmaya çalıştım. Tuhaf bir his hissettim ve aniden akış dağıldı.
Bir an bile odaklanmayı bırakırsam akış kaybolacakmış gibi görünüyordu.
Akışı vücudumun etrafında serbestçe hareket ettirene kadar bu işlemi tekrarlamaya devam ettim. Ne kadar küçük yaparsam akışı kontrol etmenin daha kolay olduğunu buldum. İlk başta vücudumun etrafındaki bezelye büyüklüğünü kontrol edebiliyordum, bir süre sonra yumruk büyüklüğünü kontrol edebiliyordum.
Ama yaşlı adam gibi hücrelerimi aktive etmek için Ki akışını kullanamıyordum ve o hâlâ uyurken bunu sormamın hiçbir yolu yoktu. Daha sonra bedenimin içinde ne kadar büyük bir Ki akışı toplayabildiğimi görmeye karar verdim.
Akış bezelyeden yumruğa, oradan da küçük bir futbol topuna dönüştü. Top büyüklüğüne ulaştığında vücudum titremeye başladı. Kaslarım seğirmeye başladı, organlarım yanıyormuş gibi hissettim ve vücudumdan ter akmaya başladı. Enerji sanki yeniden küçük parçacıklara salınmak istiyormuş gibi dengesiz bir his uyandırdı.
Tüm vücudumda hafif bir ağrı hissediliyordu ama katlanılabilirdi.
.
*Ding
Sistem başka bir mesajla ortaya çıkmıştı; bedenimde topladığım iç güç Ki miydi?
Sistem bana daha önce hiç zarar vermemişti, bu yüzden ona güvenmeye başladım. Ne zaman ortaya çıksa bana her zaman yardımcı olmuştu. Bu yüzden evet'i seçmeye karar verdim.
Sonra birdenbire dışarıdan bir güç benim bedenimde de toplanmaya başladı. Futbol topu büyüklüğündeki Ki biraz büyümüştü. Sorun artık donuk ağrının daha da güçlenmiş olmasıydı. Sanki her an kaslarım parçalanacakmış gibi hissettim.
Yüzümden daha fazla ter akıyordu. Ki akışını durdurmak istedim ama nasıl olacağını bilmiyordum, sanki bedenimi terk etmezse patlayacakmış gibi hissettim.
“Ne yapıyorsun!” Yaşlı adam bağırdı.
Yaşlı adam hızla bana doğru koştu ve elini sırtıma koydu. Bu sefer Ki akışının benden alındığını hissettim. Akış vücudumdan hızla ayrılıyordu ve aynı zamanda vücudumdaki baskı da gitmeye başlamıştı.
Yaşlı adam terlemeye başladı, eli sırtıma temas etmeyi bıraktı. Ne yaptığını görmedim ama sonra büyük bir patlama sesi duyuldu.
Sanki birisi dövüş sanatları salonunda top atmış gibiydi. Ne olduğunu görmek için arkamı döndüğümde, yaşlı adam sanki havaya yumruk atıyormuş gibi yumruğunu uzatmış, nefes nefese orada duruyordu. Sanki tüm vücudundan buhar çıkıyordu.
Yumruğunun nişan aldığı yere baktığımda dışarıdaki sokağı görebiliyordum.
Binanın duvarına daire şeklinde bir delik açılmıştı. Duvar caddeyi görebilecek kadar tamamen kırılmıştı.
“Seni aptal çocuk! Kendini öldürtebilirdin!”
Adamın sözlerini duyunca görüşüm bulanıklaşmaya başladı, sonra yavaş yavaş gözlerime karanlık doldu.
Fenrir Scans'den güncellendi.com
Yorum