Akademiye Geri Dönen Sıradan Bir Öğrenci Oku
(Çevirmen – Angel Dust)
(Düzeltici – Prototip)
Bölüm 183
Akademi'nin yaz tatili sırasında Karl ve Lefia sonunda el ele Lasker'e doğru yola çıktılar.
Bindikleri trene sadece refakatçi birlikler değil, aynı zamanda görünüşte Lasker piskoposluğuyla ilgili konularda Radiant Kilisesi'nin önemli isimleri de eşlik ediyordu.
Ancak asıl amacın Lasker'in misafirlerine saygılı davranıp davranmadığını denetlemek olduğunu da kimse bilmezdi.
Karl, Lasker'i daha önce bir kez ziyaret etmişti. O zaman bile, İmparatorluğun bir savaş kahramanıydı.
Aynı zamanda veliaht Prens'in kayınbiraderi, veliaht Prenses'in küçük kardeşi ve Lasker'in kabusu olarak bilinen Kont Friedrich'in en büyük oğlu ve mirasçısıydı.
Ama şimdi işler farklıydı. Açık bir fark vardı.
En azından o zamanlar, imparatorluk varisi olan veliaht prensesin amcası değildi ve kilisede, hayattayken azizlik mertebesine yükseltilecek kadar önemli bir figür de değildi.
ve imparatorlukta toplumun her kesiminde şu an olduğu kadar geniş çapta övülmüyordu.
Yani Lasker bu sefer misafirlerini karşılamada herhangi bir hata yaptıysa, hatta bilmediğini iddia ettiyse ve Karl hayal kırıklığına uğrayıp bunu kamuoyuna açıkladıysa...
“İmparatorluğun bakış açısından, yeni doğan imparatorluk varisinin siyasi ve sosyal koruyucularından biri olacak genç lord Karl Adelheit uğruna, gerekenden daha güçlü bir baskı uygulayacakları oldukça muhtemel.”
“İmparatorluk varisinden bahsetmeye bile gerek yok. Karl Adelheit'ın adı imparatorluğun her yerinde zaten yer alıyor. İmparatorluk ordusu ayağa kalkarsa ve gaziler ve terhis olmuş askerler ayağa kalkarsa, imparatorluk liderliği de kesinlikle hareket edecektir.”
“Bir de kilise var. Hemen kutsal bir savaş tartışmaları yapıp Lasker'i herkesin düşmanı yapmaları imkansız değil.”
Lasker yönetimi kaos içindeydi.
Karl tek başına gelseydi daha iyi olurdu. Ama Lefia da yanındaydı.
Başarısız olsa da, kendisi reddetmiş olsa da, hâlâ Lasker'in mevcut kraliçesine taht için meydan okuyabilecek potansiyelde biriydi.
Onun dönüşü bile krallık halkı arasında 'ya olsaydı?' havası yaratabilirdi, ama şimdi Karl Adelheit da onunla mıydı?
'Eğer yabancı bir gücün yardımıyla krallığı ele geçirmeye çalıştıkları yönünde söylentiler yayılırsa, bu son olur.'
'Baba Yaga ile işbirliği yaparak Lasker'i yok etmeye çalıştıkları konuşuluyor olabilir.'
Bu endişelerle boğuşan Lasker yönetimi kraliçelerine rapor verdi.
Ne karar verecekti?
Lasker'e girme talebini zaten kabul etmişlerdi, şimdi iptal edemezlerdi ama buna nasıl tepki vereceklerdi?
Tam bu sırada yetkililer ve şövalyeler kraliçenin bu konudaki kararını merak ediyorlardı.
“Neden endişeleniyorsun? Eğer onlar İmparatorluğun kahramanları ve Kilise'nin onur konuklarıysa, onlar Lasker'in de kahramanları ve onur konuklarıdır.”
İmparatorlukla işbirliği yapmaya karar verdik. Kilise'nin öğretilerini zaten kabul ettik.
O yüzden endişelenecek bir şey yok. Gülümseyerek karşılayacağız ve gülümsemeyle uğurlayacağız.
O yüzden İmparatorluk, bize fazla baskı yapmaya çalışma.
Eğer bu mütevazı duruşumuza rağmen üzerimize gelmeye devam ederseniz, son kılıcımız kırılıncaya kadar kılıçlarımızı kaldırmaktan başka çaremiz kalmayacaktır.
“Misafirlerimizi en üst düzeyde misafirperverlikle karşılıyoruz.”
Bizi uçurumun kenarına itmeyin. Hepsi bu. En azından şimdilik.
Lasker Kraliçesi'nin iradesi netleşince yetkililer daha rahat bir tavırla ilerleyebileceklerdi.
* * *
“...Lasker’deki mevcut atmosfer bu, Kardeş Karl.”
Lasker'e kadar bize eşlik eden rahiplerden biri haberi getirdi.
Kiliseden beklendiği gibi. Çok güvenilir. Bu yüzden nereye giderseniz gidin dine bağlı olmak en iyisidir.
Sana sormadan bile bilgi getirecek iki güç olduğunu söylüyorlar.
Din ve Komünizm.
'Kırmızı lezzet'i hariç tutabiliriz çünkü henüz bu dünyada yok. Dürüst olmak gerekirse, monarşizm hala sağlam bir şekilde yerindeyken, bundan bahsetmek bile ciddi sonuçlara yol açabilir.
Geriye din kalıyor.
Şu anda, Aydınlık Kilise'de saygı duyulan bir isimim, hatta azizlik mertebesine bile yükseltildim.
Doğal olarak durumumu takip ettiler ve ben sormadan bile işime yarayabilecek bilgileri bana ulaştırdılar.
“Teşekkür ederim, rahip. Rahatladım. Lasker'in ziyaretimden çok rahatsız olabileceğinden endişeleniyordum.”
“Nasıl cüret edebilirler? Sen İmparatorluğun bir kahramanı ve Kilise'nin onurlu bir bireyisin. Lasker olumsuz tepki verirse ve tepkiyle karşılaşırsa, eylemlerinin tüm gerekçelerini kaybedecekler.”
Doğrudur. Ama tam da bu yüzden daha çok endişeleniyorum.
Dürüst olmak gerekirse, eğer ben Lasker yetkilileri olsaydım ve benim gibi biri ziyarete gelseydi, muhtemelen onlarca kez 'Ah, lütfen gelme! Sadece git! Git!' diye bağırırdım.
Elbette artık geri dönmek için çok geç.
“Genç Lord. Yakında kraliyet başkentine varacağız.”
Lasker yetkililerinin tek bir derdi vardı: Lefia'nın konaklaması.
İster prenses statüsünden vazgeçmiş olsun, ister ülkede hiçbir siyasi gücü olmasın, şu anda iktidarda olanlar için sorunlu ve huzursuz edici bir figür olmaya devam ediyor.
Hatta şimdi Kilise'nin verdiği haberlere göre, gözetleme filan konuşuluyor.
Eğer bunu gerçekten yapmaya kalkarlarsa, Lasker'in o gün benim Büyük Kılıcımla yüzleşeceğini rahatlıkla söyleyebilirim.
Statüsünü ve her şeyini bırakıp kendi hayatını yaşayan bir kadına bunu nasıl söylerler? Kahretsin.
ve biz bunu öngördük, bu yüzden programı mümkün olduğunca basitleştirdik.
Seyahat güzergahlarını azalttık, yanlış anlaşılmalara yol açabilecek gereksiz toplantıların önüne geçtik.
'Önce tahttan çekilen eski kralla bir görüşme. Sonra da Lasker Kraliçesi.'
Resmi toplantıların sonu geldi. Başka kimseyle görüşmeyeceğiz.
Bir sonraki durağı ise Lefia'nın doğduğu yer ve anne tarafının evi olacaktı.
Sadece bununla bile, o adamlar rahatsızlıktan yakınıyorlardı ama bunu açıkça dile getiremiyorlardı.
Lefia'yı görmek isteyen eski kraldı, buna kim hayır diyebilirdi ki?
Eğer biri bunu yaparsa, eski krala meydan okuduğu için mevcut kraliçe tarafından haklı olarak cezalandırılabilir.
Bu arada, gelecekteki kayınpederime de yüzümü göstermiş olacağım.
“Hoş geldiniz. Lasker ikinizi de ziyaret etmekten mutluluk duyuyor.”
Şuna bakın. Kraliyet ailesinin resmi elçisi Lefia'ya karşı hiçbir özel muamele göstermedi.
Normalde, eski kralın kızı ve şu anki kraliçenin kız kardeşi olduğu için ona kraliyet ailesinden biri gibi davranmak uygun olurdu. Ancak bunu yapmamış olmaları, kararlarını açıkça verdikleri anlamına geliyor.
Lefia’ya bir göz attım.
Onun gücenmesinden endişe ediyordum ama neyse ki öyle olmadı.
Bunun yerine, kraliyet ailesinden biri gibi muamele görmekten endişe duyuyor gibiydi.
“Sizi eski kralın ikametgahına götüreceğiz.”
Yüzde 100 hoş karşılanan bir misafir olmadığımız için programımız hızlı ilerledi.
İlk durak Lasker'in eski kralıyla görüşmeydi.
Önünde Lefia, hafif titrek bir sesle gelişini duyurdu.
“Majesteleri.”
“...Hoş geldin.”
Ne yazık ki ne Lefia ne de eski kral yeniden bir araya gelip kucaklaşabildiler.
İkisi de böyle hareketlerin krallık içinde gereksiz söylentilere ve kargaşaya yol açacağını çok iyi biliyorlardı.
“Buraya gel, Genç Lord Karl Adelheit.”
Bunun yerine eski kral, Lefia'ya mesajını iletmek için bana, yani damadına seslendi.
“O dürüst bir çocuk, ama aynı zamanda narin bir çocuk. Her şeyden vazgeçti, ama her şeyi kazandı. Lütfen ona iyi bakın. Sizden onu en çok sevmenizi istemeyeceğim, ama lütfen onu sevgiyle kucaklayın.”
Sadece 'Elbette' demek bir babanın yüreğini kolayca yatıştırmaya yetmez.
Bu yüzden yabancı kayınpederime Laskervari bir şekilde güvence vermeye karar verdim.
“Lasker'den olmasam da, Lasker şövalyeleri tarafından bir şövalye olarak tanındım. ve bir şövalye olarak, hanımımı beslemenin benim görevim olduğunu öğrendim.”
“...Teşekkür ederim.”
Konuşmamız burada sona erdi.
Kızıyla biraz sohbet etmek isteyebilirdi diye ben de sessizce geri çekildim ve Lefia uzun bir aradan sonra eski kralla, daha doğrusu babasıyla sohbet etmeye başladı.
* * *
Eski kralla görüşme kısa sürdü.
Sırada Lefia'nın üvey kız kardeşi olan Lasker Kraliçesi vardı.
Gerçekte kraliçeyle geçirilen zaman daha da kısaydı.
Nispeten özgür bir kral olan kraliçenin yapması gereken dağ gibi bir iş vardı, dolayısıyla istese bile bize daha fazla zaman ayıramaması anlaşılabilir bir durumdu.
“Lefya.”
Yine de kraliçe yapması gerekeni yaptı.
“Yaklaşan evliliğiniz için tebrikler.”
“Majesteleri.”
“Koşullarım düğününüze şahsen katılmamı engelliyor. Ama sizin için uzaktan dua edeceğim.”
Mutlu ol.
Lefia, bu sözler üzerine dudağını ısırdı.
Böylesine mutlu bir anda gözyaşlarını tutmaya çalışmasını görmek yürek parçalayıcıydı.
“Onu sizin bakımınıza bırakıyorum, Genç Lord Karl.”
“...Yapacağım.”
Bu şartlar altında yeğenime kılıç isteyemezdim.
Bunu ayrılmadan bir gün önce yapmak daha iyi olacak gibi görünüyor.
(Çevirmen – Angel Dust)
(Düzeltici – Prototip)
Yorum