Göksel Soy Novel
Çevirmen: Rin Fenrir
Ertesi gün sabah erkenden,
Birisi aniden kapıyı çaldığında Kyle hâlâ uyuyordu. Kapıyı açmak istemeyen Kyle başını battaniyenin içine soktu ve sürekli çalınan kapıyı duymazdan gelmeye çalıştı.
Birden kapı çalma sesi kesildi ve onun yerini Kyle’ı uykusundan uyandıran Nine’ın bağırışları duyuldu.
Kyle mırıldandı ve pencereden gelen parlak ışığa baktı. Daha fazla uyumak istiyordu ama yine de battaniyeyi kendi etrafına sararak yataktan sürünerek çıktı ve kapıya doğru sendeledi.
Kapıyı açtığında hâlâ uykuluydu ama Nine aniden kapıyı tekmeleyip içeri dalınca uykusu kaçtı.
“Hâlâ uyuyor musun? Bugün sonuçlarımızı kontrol etmemiz gerektiğini unuttun mu? Acele et ve üstünü değiştir ki birlikte gidebilelim.”
Nine Kyle’ı tepeden tırnağa süzdü.
Kyle şaşkın şaşkın Nine’a bakıyordu, Nine battaniyeyi ondan kapıp yatağa doğru fırlattıktan sonra onu banyoya doğru ittiğinde hâlâ neler olduğunu düşünüyordu.
“Acele et.”
Kyle tazelenmek için banyoya doğru yürürken oldukça uykulu bir ifadeyle başını salladı.
Kyle’ın banyoya girdiğini gören Nine iç çekti. Sonucu tek başına kontrol etmek istiyordu ama çok gergindi.
Akademiye katıldıktan sonra Nine bazı arkadaşlar edinmişti ama onlar hep meşguldü. Öte yandan, Kyle güçlü biriydi ve garip bir şekilde Nine onun yanında kendini rahat hissediyordu. Bu yüzden ikisi de kolayca arkadaş oldular.
Kyle’ı bir süre tanıdıktan sonra Nine başka şeyler hakkında emin değildi ama Sıralama Değerlendirmesi sırasında fark ettiği birkaç şey vardı. Öncelikle Kyle biraz tembeldi çünkü Sıralama Değerlendirmesi sırasında üç kereden fazla dinlenmişlerdi! Ki bu sürede oldukça fazla puan toplayabilirlerdi.
Ayrıca Kyle mümkün olan en küçük avantajda bile heyecanlı ve kararlı oluyordu ama heyecanı asla uzun sürmüyor ve kararlılığını çok kolay kaybediyordu. Başlangıçta Nine, Kyle’ın gözlerinde yanan alevi görünce telaşlandı ama kısa süre sonra bu alevler hiç var olmamış gibi söndü.
Nine düşünürken çoğunlukla boş olan küçük odaya baktı. Odada sadece bir yatak ve bir masa olduğu için yatağın yanındaki masanın üstünde duran küçük bir yumurtayı kolayca fark etti. Yumurta düzgünce katlanmış birkaç çarşafın üzerine yerleştirilmişti. Nine yumurtaya doğru yürüdü ve merakla baktı.
Yumurtada özel bir şey yoktu ama yoğun kırmızı rengi çekiciydi. Nine yumurtaya dokunmak istedi ama bunu yapamadan Kyle’ın kıyafetlerini değiştirerek dışarı çıktığını duydu.
Nine arkasını döndüğünde Kyle’ın uzun kollu, siyahımsı gümüş renkli, düzgün bir üst ve siyah bir pantolon giydiğini gördü.
Kyle yatakhaneden çıkmadan önce Nine’a şöyle bir baktı.
“Ne yapıyorsun, hadi gidelim.”
Onun çıktığını gören Nine da Kyle yurttan ayrılırken hafifçe titreyen yumurtayı arkasında bırakarak hızla yurttan çıktı.
Yurt binasından çıktıktan sonra ikisi de yavaşça Ana Salona doğru yürümeye başladı. Nine aynı anda hem heyecanlı hem de gergin olduğu için durmadan konuşuyordu.
Kyle bir yandan Nine’ın homurdanmalarını dinliyor, bir yandan da başını sallayarak zaman zaman cevap veriyordu. Kyle yetenek sınavından sonra arkadaş edinmekten hoşlanmamıştı, düşük yeteneği yüzünden tüm arkadaşları onu terk etmişti ama şimdi Nine ile konuşurken arkadaş edinmenin o kadar da kötü olmadığını hissediyordu.
Birden arkasından tanıdık bir ses Kyle’ın adını seslendi. Kyle kim olduğunu görmek için arkasını döndüğünde Alec ve Carcel’in onlara doğru yürüdüğünü gördü.
Alec elini Kyle ve Nine’a doğru sallayarak durmalarını işaret etti.
Kyle, Alec’in neden onun adını seslendiğini anlamaya çalışırken şaşkın bir ifade takındı. ‘Goblin Mağarası’ndayken onunla konuşmuştu ama daha sonra birbirleriyle pek etkileşime girmemişlerdi.
İkiliye ulaştıktan sonra Alec sordu,
“İkiniz de sonucu kontrol etmek için Ana Salon’a mı gidiyorsunuz?”
“Evet.” Dedi Nine. Bu sırada Kyle başını sallayarak gerçekten de ana salona doğru gittiklerini belirtti.
Alec birlikte gitmeyi teklif etmeden önce gülümsedi.
Nine hemen kabul etti, Alec ve Carcel’e eşlik etmekten çok mutluydu. Her ikisi de Sınıfta ünlüydü, biri (SSS+) kademe olan nadir yeteneği nedeniyle, diğeri ise Krallığın İkinci Prensi olduğu için.
Öte yandan Kyle, Alec’i tepeden tırnağa süzdükten sonra selamlamak için başını sallayan Carcel’e baktı.
Kyle’ın aklında bir soru vardı, hiçbiriyle yakın değildi, o halde neden birlikte gitmek istiyorlardı? Nine’ın şaşkın ifadesini gören Kyle, onun da onlarla yakın olmadığından emindi.
Yine de bu konu hakkında fazla düşünmedi ve o da kabul etti.
Hep birlikte ana salona doğru yürümeye başladılar, Nine zaten durmadan konuşuyordu, şimdi Alec de ona katılmıştı ve her ikisi de heyecanla sonuçlar hakkında konuşmaya başladı. Bu sırada Kyle ve Carcel sadece onları dinliyordu.
Kısa süre sonra öğrencilerin sürekli girip çıktığı büyük salonun önüne geldiler. İçeri girdiklerinde salonun oldukça kalabalık olduğunu gördüler.
Tüm birinci sınıf öğrencileri salonun ortasında bulunan büyük panoya bakıyor gibiydi. Bazı ikinci ve üçüncü sınıf öğrencileri de ilk onda yer alan birinci sınıfları görmek için oradaydı.
Alec ve Carcel’in salona girdiğini gören pek çok öğrenci onlara gıpta ve saygıyla baktı. Kalabalık onlara yol açarken birbirleriyle fısıldaşmaya başladı.
Alec ve Carcel büyük kalabalığa aldırmadan, üzerinde eğitmen kıyafetleri olan zayıf ve yaşlı bir adamın durduğu büyük panoya yaklaştılar. Lara ve Mia diğer bazı öğrencilerle birlikte yaşlı eğitmenin arkasında duruyorlardı ve eğitmen yeni gelen dört öğrenciye merakla bakıyor gibiydi.
Nine ve Kyle da Alec ve Carcel’in arkasından geliyordu ama öğrenciler Alec ve Carcel’e odaklandıkları için pek kimse onları fark etmedi.
Tahtaya ulaştıktan sonra Alec önce kendi ismini sonra da Carcel, Kyle ve Nine’ın isimlerini gördü.
___________
SIRALAMA;
Sıra 1_ Alec (Puan 878)
Sıra 2_ Carcel (Puan 845)
Sıra 3_ Mia (Puan 750)
Sıra 4_ Lara (Puan 745)
Sıra 5_ Jake (Puan 680)
Sıra 6_ Lily (Puan 677)
Sıra 7_ Kyle (Puan 670)
Sıra 8_ Nine (Puan 654)
…..
___________
Kyle da sıralamasına baktı ve sonuçtan memnun kaldı, ancak yine de Alec ile arasındaki 200 puandan fazla farkı görmek kalbini acıttı.
Tahtanın önünde duran yaşlı adam Alec’e ve diğerlerine bakarak konuşmaya başladı,
“Sanırım dördünüz de ilk on içindesiniz?”
Derin ama sakin sesi duyan Alec “Evet” diye cevap verdi.
Yaşlı adam tekrar konuşmadan önce başını salladı,
“Dördünüz en son ortaya çıkanlarsınız. Önce bana kimliklerinizi gösterin, sonra hepiniz ödülünüzü almak için beni takip edebilirsiniz.”
Yeni gelenlerin kimliklerini kontrol edip onayladıktan sonra yaşlı adam ilk on öğrenciye arkasından gelmelerini işaret etti.
Yorum