Kara Büyücünün Dönüşü Bölüm 550 Bir Evlilik mi?

Kara Büyücünün Dönüşü Novel

Çevirmen: Rin Fenrir

Bölüm 550 Bir Evlilik mi?

Raze tam da Alba’yı aralarındaki ilişkiyi bozabilecek bir şeyden haberdar etmek üzereydi: Kızıl Turna ile Kara Büyücü arasındaki ortaklık. Pagna’ya geldiğinden beri Raze’e çok faydaları ve yardımları dokunmuştu ama sonunda, korumak istediği ahlaki değerleri onlarla olan ilişkisinin öneminin önüne geçmişti.

Ta ki Rayna sözlerini kesip ağzından birkaç kelime kaçırana kadar. Aklı neredeyse bomboş kalmıştı.

“Hemen evlenmeliyiz!” Rayna bağırdı.

Bu kelimeleri söylemek için doğru zamanı veya nasıl ifade edeceğini bulamadı ve bu kelimeleri söyleyebileceği birçok farklı yolu gözden geçirdikten sonra, sonunda sadece bağırarak söyledi.

Sokaklarda yürüyen birçok kişi duymuş ve dönüp bakmıştı.

“Bu kadar genç olmak ne kadar tatlı!”

“Avazı çıktığı kadar bağıracak kadar cesur biri; sence aralarında bir tür anlaşmazlık mı var?”

Yoldan geçenlerin sözlerini duymak yüzünün eskisinden daha parlak olmasına neden oluyordu ve sonunda çok utandı ve yere baktı.

Rayna kendi kendine, “Benim statümde birinin… birkaç kelime söylemesinin bu kadar zor olduğuna inanamıyorum,” diye mırıldandı.

Alba da inanamadığı için sürekli başını çeviriyordu.

“Bir dakika, onu aramanın tek nedeni buydu, bu yüzden arıyordun, çünkü ikinizin evlenmesi gerekiyordu!” Alba emin olmak için sormak zorunda kaldı ama Rayna’nın davranışlarına bakılırsa hepsi doğru gibi görünüyordu.

Bu konu hakkında biraz daha düşününce, Alba’nın aklında başka bir endişe daha belirdi. Kara Büyücü Kızıl Turna Klanı’nın bir parçasıydı.

Neverfall Klanı’ndan Rayna’yla evlenirse ne olacaktı? Bu başlarına bela açmaz mıydı? Eğer Kara Büyücü’yü ele geçirmek istiyorlarsa, Kızıl Turna’nın Neverfall Klanı’yla mücadele etmesinin hiçbir yolu yoktu.

Alba, “Bir lider olarak onu bırakmak zorunda kalabilirim gibi görünüyor,” diye düşündü.

Evlilik haberini duyan Raze, Şeytani Fraksiyon’da en son neler yaşandığını hatırlamaya başladı. Bunun Rayna’dan değil, babasından gelen bir baskı olduğunu biliyordu.

Yapılacaklar listesindeki en önemsiz şey olduğu için, diğer her şey olup biterken bu konu aklından çıkmıştı.

Raze Anna’ya bakarak, “Görünüşe göre kedi çantadan çıktı,” dedi. “Kafası inanılmaz derecede karışmış olmalı ve tüm bu insanları nasıl tanıdığımı ve işlerin nasıl bu noktaya geldiğini merak ediyor olmalı.

“Yine de onun için endişelenmeme gerek yok; o daha çok Zon’u bulmakla ilgileniyor ve bu gerçekleşene kadar benim iyi tarafımda kalacağından emin.

Bunu düşünen Raze, Alter’den Anna yanında olsa bile, istediği gibi konuşabileceğini hissetti.

“Ama ben şu anda Kızıl Turna’dayım,” dedi Raze. “Diğerlerinden önce onların klanına bağlılık yemini ettim. Eğer ikimiz evlenirsek, bu ilişkiyi mahvetmez mi?”

Rayna başını kaldırdı ve oldukça hızlı bir şekilde salladı.

“Hayır, olmaz,” diye yanıtladı Rayna. “Aksine, ilişkimizi güçlendirir. Bazı klanlar evlilik ve ilişkiler yoluyla güçlenir, bu da öyle olacaktır.”

“Hâlâ Kızıl Turna’nın bir parçası olabilirsin, sorun değil.”

Rayna bunu söylemiş olsa da Raze henüz bundan o kadar emin değildi.

“Ayrıca, babam Neverfall Klanı’nın adını taşımamı istemiyor; bunun yerine bize düğün hediyesi olarak Şeytani Fraksiyon’da bir arazi verdi. Burada ikimizin Neverfall Klanı’nın bir alt bölümü olarak kendi Klanımızı kurmamızı istiyor, bu yüzden hiç sorun olmaz,” diye açıkladı Rayna.

Şeytani Fraksiyonda toprak sahibi olma fikrini duymak Raze için oldukça sevindiriciydi. Şeytani Fraksiyon, Raze’in başı sıkıştığında kaçabileceği bir yerdi.

Kendi toprağına ve korunacak bir alana sahip olmak kulağına müzik gibi geliyordu ama bütün bir klan kurmak da kulağa çok fazla iş gibi geliyordu ve o kadar da özgür olacakmış gibi gelmiyordu.

Ama bununla ilgili görevlerin çoğunu Rayna’ya da yaptırabilirdi.

Alba elini çenesine götürerek, “Bu ilginç,” dedi. “Görünüşe göre Neverfall Klanı, Şeytani Fraksiyon’daki nüfuzunu genişletebilir ve bu şekilde daha az tüyü diken diken edebilir.

“Özellikle de ayrı bir klan olarak muamele görürse, ancak bir alt bölüm olarak, sizinle uğraşmaya çalışan herkesin Neverfall Klanı ile de uğraşacağını belirtir.”

“Eğer bu işe yararsa, Şeytani Fraksiyonda ilk kez başarılı bir alt bölüm klanı var olabilir. Geçmişte, diğer klanların bunu yapmaya çalıştığını duymuştum ama daha fırsat bulamadan ortadan kaldırılmışlardı.”

Alba, “İşte bu yüzden Şeytani Fraksiyon’da böyle bir statüko var,” diye açıkladı.

Bu kesinlikle ilginçti, diye düşündü Raze, ama bu sözler, evlendikleri ve bölgeyi işgal ettikleri anda onların da hedef alınma ihtimali olduğu anlamına geliyordu.

“Bu durumda, hedef alınmak kötü bir şey mi? Raze düşündü. “Bu aynı zamanda güçlenmek için bir şans değil mi?

Konuşmadan önce Raze’in aklında sadece bir soru daha vardı.

“Karanlık ve Şeytani Fraksiyon arasında geçiş yapmanın kolay bir yolu var mı? Ne de olsa Karanlık Fraksiyona daha yeni döndüm,” diye açıkladı Raze.

“Bizim de kendi yöntemlerimiz var,” diye yanıtladı Rayna. “Ama düğün töreni büyük bir olay. Büyük olasılıkla tüm Şeytani Hizip Klanı liderleri davet edilecek.

“Törenden sonraki olaylar biraz sürecek ama sonra dövüş sanatları turnuvası başlamış olacak. Eğer gerçekten Karanlık Fraksiyon’a geri dönmek istiyorsan, bu senin için en kolay zaman olacak ve işimiz bittiğinde babamın bizi daha fazla rahatsız edeceğini sanmıyorum,” diye cevap verdi Rayna ve tekrar eğildi. Karanlık Büyücü’ye rahatsızlık veriyormuş gibi hissediyordu.

Yine de biraz düşündükten sonra, Raze bir sonraki adımının ne olacağını bilmediği için bir cevap bulmuştu.

“Peki, seninle birlikte Neverfall Klanı’na geri döneceğim. Evlenebiliriz,” diye cevap verdi Raze.

Rayna yavaşça başını kaldırdı; buna inanamıyordu. Bu gerçekten olacak mıydı? Babasına söyleyecek bir şeyler bulmaya çalışıyordu ama onun yerine Kara Büyücü’nün evet dediğini duydu.

Raze, “Geçmişteki Karanlık Fraksiyon kurucusunun Neverfall Klanı ile yakın bir ilişkisi vardı,” diye düşündü. “Benim de onlarla yakın bir ilişkim olması en iyisi olabilir.

“Buna inanamıyorum,” diye gülümsedi Alba ellerini kalçalarına götürerek. “Oldukça etkili bir karakter olmaya başladın. Bu hızla gidersen, Kızıl Turna’nın lideri ben değil de sen olsan daha iyi olur.”

Alba’nın bu konulardan bahsettiğini duymak, aklına daha önce söylemesi gereken şeyin gelmesini sağladı.

Raze, “Aslında Alba, sana söylemem gereken bir şey var,” dedi.

Güncelleed from Fenrir Scans