Unutulan Prenses Novel
Banyo yaptıktan sonra yemekhaneye doğru yürüdüm. Kapının hemen yanında tanıdık bir genç adamın durduğunu gördüğümde kapıdan çok uzakta değildim.
Leon'du. Siyah gündelik şövalye üniformasını giyerken muhteşem görünüyordu. Orada dururken bile çok yakışıklı görünüyordu.
Sonra Leon bana baktı. Bana o çok sevdiğim parlak gülümsemesini verdi. Dün gece olanları hatırlayınca anında kızardım.
“Günaydın Alicia.” Leon beni gülümseyerek karşıladı.
“G-günaydın Leon.” Ben de selam verdim. Yanaklarımın yandığını hissedebiliyorum.
Leon bana hevesle baktı ve gülümsedi. Yanaklarıma dokundu ve yavaşça okşadı.
“Bugün çok güzel görünüyorsun.” Leon tatlı bir şekilde söyledi. ve yanaklarımın daha da yandığını hissettim.
Leon kıkırdadı. “Hadi içeri girelim. Eminim açsınızdır.”
Sadece başımı salladım.
Leon elimi tuttu ve elinin arasına aldı. Beni yemek odasına götürdü.
İçeride tabaklar masada hazırlanıyordu. Bugünkü kahvaltı pastırma ve yumurta ile tereyağlı kızarmış ekmekten oluşuyor. Oldukça karışık bakıyorum.
“Nedir?” Leon sordu. “Hoşunuza gitmiyor mu?”
“Hımm hayır, mesele bu değil.” Yanıtladım. “Sadece yemekler abartılı görünüyor.”
Biraz şaşırdım. Son birkaç gündeki yemekler iyi ve abartılıydı. Geçmişte bana sadece soğuk ve yemek artıkları gibi görünen yiyecekler servis ediyorlardı.
“Elbette. Artık buradayım, yediğiniz yemeğin vücudunuz için doğru besinleri içermesini sağlayacağım.” dedi Leon. “Oldukça zayıf ve solgunsun. Geçmişte sana ne sunduklarını bilmiyorum. Ama şimdi biraz kilo alman gerekiyor ve ben cildinin pembe olmasını istiyorum.”
“Teşekkür ederim.” Gülümseyerek söyledim. Kahvaltımı yapmaya başladım.
“Kahvaltıdan sonra Tricia'ya binicilik dersleri için kıyafetini hazırlamasını söyleyeceğim.” dedi Leon. “Atları kısa sürede hazırlayacağım.”
“Hmm tamam.” Başımı salladım.
Leon yanağımı tuttuğunda irkildim. Ona şaşkın gözlerle baktım. Gözleri endişeyle bana bakıyordu.
“Hala acıyor mu?” Leon sordu. Sonra dün James'le olan olayı hatırladım. James bana tokat attıktan sonra şişmiş yanağımı soruyor olmalı.
“Şişlik azaldı. Sadece iz bıraktı ama bir süre sonra kaybolacak.” Yanıtladım.
“Hımm bu iyi.” dedi Leon. Sonra bir an gözlerinde öfkenin parladığını gördüm ama hızla geçti. “Şimdi atları hazırlamak için ayrılıyorum. Kahvaltının tadını çıkar Alicia.”
“Tamam aşkım.” Ona cevap verdim ve gülümsedim. Geri çekilen sırtına baktım.
***
Ahırlarda bir hizmetçinin içeriye baktığı görülüyor. Seyircinin dışarı çıktığını ve içeride kimsenin olmadığını görünce gizlice içeri girdi.
Beyaz bir atın yanına gitti. Etrafına tekrar bakınca kimseyi göremeyince beyaz atın yanına geldi. Cebinden bir şey çıkarıp atın nallarından birinin üzerine koydu.
Bundan sonra aceleyle ahırların dışına koştu.
Hizmetçi ikinci prensesin avlusuna doğru koştu.
Prenses Elizabeth bir bahçe çardağında çay içerken görüldü.
“İkinci prenses.” Hizmetçi nefes nefeseydi ve prensesin önünde eğildi.
“Sana yapmanı söylediğim şeyi yaptın mı?” Elizabeth sordu.
“E-evet prenses.” Hizmetçi başı hâlâ eğikken korkudan titriyordu.
“İyi.” Elizabeth haince gülümsedi ve çayından bir yudum aldı. “Bu kadar kolay çekip gitmene izin vermeyeceğim Alicia. William'ımın dikkatini çektikten sonra. William'ın seni bir daha görmek istemeyeceğinden emin olacağım.”
En iyi roman okuma deneyimi için Fenrir Scans adresini ziyaret edin
Yorum