Çevrimiçi Yetişim Novel Oku
Bölüm 659: Gu Ailesiyle Karşılaşma
“O kaltak nerede, Min Li?! Neredeyse bir haftadır burada bekliyoruz! Şimdiye burada olması gerekirdi!” Gu Tao sabrını kaybettiğinde öfkeli bir sesle bağırdı.
“Min Ailesi tarafından kandırıldığımızı mı düşünüyorsun?” Daha sonra vagonda yanında oturan babasına sordu.
“Bu mümkün değil. Böyle bir konuda yalan söylemez. Bu sadece ailesinin itibarına zarar verir ve yüzümüze ne kadar değer verdiğimizi bilirsin. Üstelik bahsettiğimiz kişi Min Li. Onun için ailelerinin itibarını feda etmezlerdi. Onu neden bize sattılar sanıyorsunuz?”
“Bu mantıklı... Ancak bu Min Li'nin burada olmadığı gerçeğini değiştirmiyor. Min Ailesi'nden ayrılır ayrılmaz buraya geldik, bu yüzden onu kaçırmış olmamıza imkân yok.” Gu Tao dedi.
“Bu da mümkün değil. Buradaki insanlarla konuştum. Hiçbiri Min Li'yi görmedi ve o göz alıcı bir kız.”
“Peki daha ne kadar bekleyeceğiz? Üç gün sonra olması gereken düğün bir yana, sonsuza kadar burada kalamayız!” Gu Tao yüksek sesle iç çekti.
“Beklemekten başka yapabileceğimiz bir şey yok.”
İşte o anda Gu Ailesi bir grup bireyin kendilerine doğru yaklaştığını fark etti ve biri hariç hepsi krallığı deviren güzelliklerdi.
Ancak Gu Tao'nun gözünde sadece tek bir kişi vardı; tanıdık bir yüze sahip genç bir bayan!
“vay canına, burası Cennete Giden Merdiven, öyle mi? Tahmin ettiğimden çok daha büyük.” Yuan, çok uzakta olmayan, havada asılı duran devasa merdivenlere bakarken huşu içinde mırıldandı.
Bu merdivende toplam 9 basamak vardı ama o kadar büyüktü ki gökyüzünü dolduruyordu ve devler için yaratılmış gibi görünüyordu ve dokuzuncu basamağın sonunda çok güzel bir altın kapı vardı.
“Daha önce hiç bu kadar büyük bir merdiven görmemiştim. Sanki devler için yaratılmış gibi.” Chu Liuxiang sersemlemiş bir sesle mırıldandı.
“Devlerden bahsetmişken… Onlar yetiştirme dünyasında varlar mı?” diye sordu.
“Öyle yapıyorlar.” Feng Yuxiang başını salladı.
“Ancak onlar artık yalnızca üst göklerde varlar.”
“Daha önce gördün mü?” Meixiu ona sordu.
“Hala orada yaşarken birkaç tanesiyle tanıştım. Hepsi rakipsiz güce sahip, inanılmaz derecede güçlü varlıklardır. Ayrıca neredeyse yok edilemez bedenlerle doğarlar.
“Şimdi biriyle tanışmak istiyorum.” Yuan gülümsedi.
“Bu arada, gerçek Cennete Giden Merdiven bu değil.” Feng Yuxiang aniden söyledi.
“Peki gerçek nerede?”
“Şu altın kapının içinde” dedi.
“Böylece...”
“Yuan...” Min Li aniden cüppesini soktu.
“Hım? Sorun ne?”
“Önümüzdeki büyük arabayı görüyor musun? Bu Gu Ailesi,” dedi endişeli bir şekilde kaşlarını çatarak.
“Gu Ailesi mi? Evlenmen gereken aile mi? Yuan onay istedi.
“Evet.” Min Li başını salladı.
“Burada ne yapıyorlar? Seni bulmak için burada olduklarını mı sanıyorsun?”
“Burada olmalarının başka bir sebebini düşünemiyorum. Bu çok fazla tesadüf.”
“Onlar için endişelenmene gerek yok. Komik bir şey yapmaya kalkarlarsa seni koruyacağım. dedi Yuan.
Tam arabanın yanından geçeceklerken birisi aniden “Durun!” diye bağırdı.
Bir sonraki an Gu Tao ve babası, birçok gardiyanla birlikte etraflarını sardı.
“Min Li! Evliliğimizden kaçmaya nasıl cesaret edersin? Acele et ve benimle aileye geri dön, ben de seni bu dünyanın en mutlu kadını yapacağım! Gu Tao öne çıktı ve göğsünü okşadı.
“Reddediyorum. Min Ailesi'nden bir sebepten dolayı ayrıldım Gu Tao. Ailene katılmaktansa kendimi öldürmeyi tercih ederim.” Min Li alay etti.
“İşleri zorlaştırmayalım Min Li.” Gu Tao'nun arkasında duran orta yaşlı adam aniden konuştu.
“Min Ailesinden kaçsan bile nereye gidebilirsin?”
“Nereye gittiğim seni ilgilendirmez!”
Orta yaşlı adam dönüp arkasındaki Cennete Giden Merdiven'e baktı ve güldü.
“Gerçekten bir Ruh Savaşçısı olarak merdivenlerden yukarı çıkma yeteneğine sahip olduğunu mu düşünüyorsun? Lanet aklını mı kaybettin?”
“Kendi başına tırmanacağını kim söyledi?” Yuan aniden öne çıktı ve Min Li ile Gu Ailesi'nin arasında durdu.
“Peki sen kimsin? Kim olduğumuzu biliyor musun?” Gu Tao, Yuan'ın bir nedenden dolayı tehditkar görünen varlığına anında kaşlarını çattı.
“Benim adım Yuan. ve sen Yedi Miras Ailesinden birisin, değil mi?”
“Biliyorsan, hayatını kaybetmeden önce yoldan çekil. Burada kadınımla konuşmaya çalışıyorum.” Gu Tao gözlerini kıstı.
Geçtiğimiz hafta Cennete Giden Merdiven'de bekledikleri için Yuan'ın en son başarısını henüz duymadılar. Yuan'ın Kan Tarikatını tek başına ortadan kaldırdığını bilselerdi ona bu şekilde saygısızlık etmeye cesaret edemezlerdi.
“ve Genç Efendimle bu kadar iğrenç bir şekilde konuştuğuna göre ölmeyi diliyorsun olmalı.” Feng Yuxiang ileri adım atmaya çalıştı ama Yuan tarafından engellendi.
“Peki ya Yedi Miras Aileden biriyseniz? Min Li zaten sizin ailenizden biriyle evlenmeyeceğini belirtti. Üstelik o da benimle birlikte Cennete Giden Merdivenden çıkacak.”
Gu Tao'nun alnında damarlar belirmeye başladı.
“Min Li, sakın bana bu hiç kimseyle birlikte olmak için kendi aileni terk edip benim ailemi kırma riskini göze aldığını söyleme? Delirdin mi?!” Gu Tao soğuk bir sesle homurdandı.
“Eğer o bir hiçse, o zaman sen bir çöpsün, Gu Tao. Kiminle uğraştığın hakkında hiçbir fikrin yok.” Min Li başını salladı.
Orta yaşlı adam daha sonra şöyle dedi: “Bu saçmalıktan bıktım. Eğer bizi isteyerek takip etmek istemezsen, seni zorlarız! Onu yakalayın!
Gardiyanlar hemen silahlarını Yuan'a ve diğerlerine doğrulttular.
“Ben de senin Gu Ailenden bıktım!” Feng Yuxiang aniden bağırdı ve Büyük Ruh Ustası yetiştirme üssünü serbest bıraktı.
Yorum