2. Seviye Savaş Tanrısı Novel Oku
(Çevirmen – Asura)
(Düzeltici – Silah)
Bölüm 477
Çatırtı...
Kırmızı göz ikiye bölündü.
İçerisinde barındırdığı kırmızı otorite kompleksi.
'Cehennem' bir anda çöküyordu.
(Kabul ediyorum... İnsanlık üzerinde yapılan deney nihayetinde başarısız oldu. Size bağlı olan Cehennem terk edildi.)
Titreme. Titreme.
Gücünün büyük bir kısmını kaybetmiş, ortadan ikiye bölünmüş göz, güçsüzce hareket ederek Seong Jihan'la konuştu.
(Ama bu başarısızlık boşuna değildi. Cehennemin inşa verilerini başarıyla ilettim.)
Bu şekilde ikiye bölünmüş olsa bile veri aktarımı yapılabiliyor mu?
Seong Jihan kaşlarını çattı.
“Ne zaman gönderdin?”
(Arena Sahibi'nin bakımını bana devrettiğin andan itibaren.)
“İyileştin mi? Ses tonun sanki onun ölmesini istiyormuşsun gibi.”
(Cehennemin bir sahibi yeter...)
Bu piç kurusunun cehennemi teslim etmeye hiç niyeti yoktu.
Arena Sahibine aktif olarak yardım etmemesi de şaşırtıcı değil.
(Bu başarısızlığı bir ders olarak alıp, bir sonraki deneyimi başarıyla tamamlayacağım… En azından bir süreliğine huzur içinde sevinin. Başarısız eserim.)
“Artık sonsuza dek ölemez misin?”
Kes!
Seong Jihan yarıya bölünmüş gözü birkaç kez kesti, ancak,
(Haha… Bir canavar bile tek bir in kazmaz…)
Kırmızı göz, parça parça toza dönüşürken bile öyle bir irade bırakıp kaybolmuştu.
“Ah, ne iğrenç bir piç.”
O kırmızı göz küresini nereye sakladı yine?
Seong Jihan onu bulmak için evreni aramayı düşündü ama,
'Hayır, gerisi daimi Yöneticilerin elindedir.'
Evrensel arama görevini üst düzey yetkililere bırakmaya karar verdi.
Dürüst olmak gerekirse, sadece Cehennemi bulması bile işini yaptığını göstermeye yeterdi, değil mi?
Seong Jihan bunu düşünürken,
(Kırmızı rengin 1. sınıf sistem bozulması olan 'Cehennem' ortadan kaldırıldı.)
(Mavi istatistik 100 artar.)
Cehennemi ortadan kaldırmanın ödülü geldi.
'Bu Mavi 205'i oluşturuyor.'
Oldukça baş ağrıtan bir düşmandı ama ödülü de çok büyüktü.
Bu mücadeleyle Mavi'nin notu A'ya yükselirken, istatistiği de ciddi oranda arttı.
Seong Jihan için çok şey kazandığı bir mücadeleydi.
ve,
'Cehennemi yok ettikten sonra, enkazda önemli miktarda kırmızı enerji kalıyor...'
Eğer bu şekilde bırakılırsa atmosfere yavaş yavaş dağılacak olan kırmızı enerji.
Bunu da böyle görmezden gelmek çok yazık oldu.
Bu, Mavi Yöneticinin tam tersi olan Kırmızı Yöneticinin yeteneği olmasına rağmen,
şimdiye kadar hala işe yarıyordu.
'Onu kutsal alevle içimize çekelim.'
Fışşşş...!
Seong Jihan'ın avucundan beyaz alevler yükselirken, etrafa dağılan kırmızı enerji orada toplanmaya başladı.
(Kırmızı istatistik 2 artar.)
(Kırmızı istatistik 5 artar.)
Kutsal alev boyunca giderek artan Kırmızı stat, sonunda 255'e ulaştı.
'Mavi'den 50 kat fark var.'
Mavi Yönetici olmasına rağmen Kırmızı istatistiği neden hala daha yüksekti?
Bu zamanın hasadını böyle organize ettikten sonra, Seong Jihan,
'Peki, bakalım gizli yetenekler ortadan kalktı mı?'
'İnsanlık' yönetim öğesini açtım ve gizli yetenek bölümüne baktım.
'Kırmızı Faktör' ve ?? Cehennemden Gelenler.
Her iki gizli yetenek de ortadan kaybolmuştu.
“Bu artık sıradan bir tür haline geldikleri anlamına mı geliyor…?”
Sıradan olmak da kolay değil.
Seong Jihan bunu düşünürken ve insanlığın yeteneklerini incelerken,
'Ha? Bu daha önce yoktu...'
Yönetim kaleminin en altına İnsanlık yazısı eklenmiş ve parıldamaya başlanmıştır.
Seong Jihan bunun ne olduğunu merak ederek aşağı kaydırdı ve orada,
(BattleNet'ten Çekilme Mümkün)
görüntülendi.
* * *
(Çevirmen – Asura)
(Düzeltici – Silah)
Bu sırada,
-Oh… Yaşayacağız galiba lol
-Seong Jihan-nim'in bunu yapacağını biliyordum.
-Beklendiği gibi ona inandım...!!
– Seong Jihan-nim'e Kırmızı Faktörü neden kaldırdığı konusunda şikayet eden ve hemen tavırlarını değiştiren o piçlere bakın
-Hahaaha İnsanlık budur işte.
Cehennem yok edildiğinde ve hızla tükenen yaşam gücü geri döndüğünde,
İnsan izleyicilerin tutumları ise 180 derece değişmişti.
Az önce Seong Jihan'a, Kırmızı Faktörü neden kaldırdığı ve onları neden öldürdüğü konusunda protesto eden insanlar
Şimdi sanki hiç böyle bir şey olmamış gibi Seong Jihan'ı daha da güçlü bir şekilde övüyorlardı.
“Herkes, gizli yetenekler kayboldu, ancak yeni bir eşya eklendi.”
-İnsanlığa başka neler eklendi?
-Ne kadar kazarsanız kazar, bu türden mutlaka bir şeyler çıkıyor...
-İşte bu yüzden bir tanesini kaçırıp üzerinde deney yapmak istiyorum...
-Piyasada satılan bir ürün yok mu?
-Hala Bronz Lig'e aitler, dolayısıyla bu yasadışı.
Seong Jihan'ın ifadesine göre, insanlık denen bu türün ne olduğunu merak eden ve onlar üzerinde insan deneyleri yapmak isteyen uzaylılar vardı.
Neyse ki bu durumda Bronz Lig'e aitlerdi.
Seong Jihan, uzaylılarla ilgili yanlış anlaşılmayı gidermeye karar verdi.
“Bu sefer eklenen şey sadece insanlığa uygulanan özel bir yetenek değil. Bu.”
Yönetim öğesi İnsanlık penceresinde (BattleNet Çekilmesi Mümkün) öğesini gösterdiğinde,
-Oh. Çekilme…
-BattleNet'ten kaçabilir miyiz?
-vay canına, harika
-Savaşsız eski günlere dönebilir miyiz...?
İnsan izleyicilerden ise patlayıcı bir tepki geldi.
“Ah, tabii ki, şu anda mümkün değil. Oldukça fazla Yönetici yetkisi gerektiriyor.”
Seong Jihan bunu söyleyip parmağını parıldayan yazıya götürdüğünde,
(Derhal geri çekilebilmesi için 1 milyar Yönetici yetkisi gerekmektedir.)
(Bu sezonun bitiminden sonra çekilmek için 10 milyon Yönetici yetkisi gerekmektedir.)
(BattleNet'e davet edilme sebebi ortadan kaybolan bir tür.)
(BattleNet'ten çekildiğinizde, çekilme kalıcıdır.)
BattleNet çekilmesine ilişkin çeşitli bilgiler ortaya çıktı.
“Hemen çekilmek imkansız ve sezon bittikten sonra çekilmeye gelince… Dürüst olmak gerekirse bunu garanti edemem.”
Aldığı Yönetici yetkisi tamamen Mavi istatistiğini güçlendirmek için kullanıldı.
10 milyonluk yetkiyi toplayamadan sezon bitebilir.
Hayır, belki de orijinal çekilme koşuluna ulaşmak,
'Uzay Ligi'nde 3 galibiyet' daha hızlı olabilir.
Hala,
“Bu sefer ayrılırsak bir daha BattleNet ile işimiz olmaz.”
BattleNet'e davet alan türler, 'sonsuza kadar' yaşayabilen bir faktöre sahip olanlar mıydı?
İnsanlığın gizli yetenekleri olan Kırmızı Faktör ve Cehennemden Gelenler, ebedi hayatın ötesine geçmiştir.
Tek bir varlığın kalıcı bir Yönetici pozisyonuna bile talip olma potansiyeli vardı.
Artık gittiklerine göre, bu sefer çekilmeleri bir daha davet alamayacakları anlamına geliyor.
'Demek özgürlüğün tadını böyle çıkaracağız.'
Kırmızı Faktörün kaldırılması gerçekten doğru bir karardı.
Seong Jihan bunun bugünün en büyük başarısı olduğunu düşünürken,
-Ooh… Harika…!
-O zaman zindan portallarının korkusu ortadan kalkacak, bu çılgın savaş oyununu izlemek zorunda kalmayacağız...!
-Ama son zamanlarda zindan portallarından pek korkulmuyor, değil mi?
-Bugünlerde sivrisineklerden daha fazla insan ölüyor lolol
-BattleNet maçlarını izleyememek biraz talihsiz… BattleTube'u da izleyemiyorum.
-Hey, iyi gidiyoruz çünkü şimdi iyiyiz ama ya küme düşme bölgesine girersek? O zaman da bu kadar kaygısız olacak mısın? ᅳᅳ'
-Ama bizim destekçimiz Seong Jihan...
Halkın tepkisi beklenenden daha bölünmüştü.
ve,
-?? BattleNet'ten neden ayrıldın?
-En alt sıradaki türler değil miydi? O zamana geri dönmek mi istiyorlar?
-Ha? Geri mi dönelim?
-Evet, eğer BattleNet'ten çekilirseniz, oradan aldığınız tüm avantajları geri çekmeniz gerekir.
Dünya dışı sohbet penceresinde çoğunluk görüşü neden geri çekilmekle uğraşılsındı şeklindeydi.
-Yönetici onları böyle korurken ben olsam burada kalırdım.
-Seong Jihan-nim, insanlığı geri çekip bize gelmesini sağlayamaz mısın? Bizim Aljur türümüz insanlığa oldukça benziyor.
-Aljur, sizin 7 boynuzunuz ve 11 gözünüz yok muydu? İnsanlığa ne kadar benziyor?
-Biz de onlar gibi iki ayak üzerinde mi yürüyoruz? Sadece iki kolumuz ve iki bacağımız mı var? vücudumuz sadece 3 kat daha mı büyük?
-Övünüyor...
Aljur kabilesinin önerisiyle başlayarak,
Dünya dışı türlerden, insanlığın geri çekilmesini ve kendisine gelmesini isteyen çağrılar yağıyordu.
ve daha sonra,
-Ne… Bu ne? Yarış bonusu kayboluyor mu?
-Nerede verip nerede geri alıyorsun?
-Bu, 200 yıllık yaşam beklentisinin ortadan kalkması anlamına mı geliyor?
-200 yıl mı sorun? Eskisi gibi çok hastalanacak mıyız?
-Ah, istemiyorum bunu... Dayanıklılık istatistiği çok iyi;
-Ah, batmış ilaç şirketlerinin hisse senedi fiyatları gerçek zamanlı olarak yükseliyor lolol
-Gerçekten mi? Benimki -%90'dı keke
-Ah, ben sadece ilaç kullanmadan şimdiki gibi yaşamak istiyorum.
Dünya dışı sohbet penceresinden bilgi edinildikten sonra insan izleyiciler arasındaki muhalefet büyüdü.
Seong Jihan bu tepkileri görünce gözlerini kocaman açtı.
Bu, daha önceki hayatında hayal bile edemeyeceği bir tepkiydi.
Sadece son 10 ülkenin kaldığı ve tüm dünyanın zindan portallarıyla kaplı olduğu cehennem günlerinde,
Bronz Lig maçında kaybettikleri her defasında insanlık umutsuzluğa düşüyordu.
O zamanlar herkesin dileği BattleNet'ten kurtulmaktı…
“Hayır, herkes. İnsanlığın yok olma senaryosunu geçen sefer gördünüz, değil mi? Son 10 ulus hariç hepsinin yok edildiği bir dünya. Küme düştüğünde silinen bir tür… BattleNet pek de iyi bir yer değil.”
Seong Jihan, insanların tepkilerine dayanamayarak konuştu ama,
-Ama bizim Seong Jihan-nim'imiz var.
-Yönetici her şeyle ilgilenecek!!
-Seong Jihanizmi'ni hızla devlet dini olarak benimseyelim.
-Gerçekten hangi din ömrü iki katına çıkarmış ve bedeni bugüne kadar sağlıklı kılmıştır?
-Annem en son bayıldığında ve uyandığında, ben Seong Jihan-nim'i tanrım olarak kabul etmiştim.
– Japonya'da zaten bir Seong Jihan tapınağı var. Koreli turistler için mutlaka ziyaret edilmesi gereken bir yer lol
-Hayır, almalarına izin veremeyiz. Hükümet ne halt ediyor?
Bilakis, sadece iman şehadetleri artıyordu.
'…Bu insanlar, gerçekten.'
Tür evrimi ve benzeri şeylerle birlikte, insanlar BattleNet'ten çok fazla fayda elde ettiler.
BattleNet'in ne kadar korkutucu olduğunu bilmiyorlar.
'Evet, benim yöneticiliğim döneminde olduğu gibi yıkım çağı gelmeyecek ama…'
Eğer böyle devam ederse, yeryüzündeki bütün dini tesisler gerçekten Seong Jihan'ı ayakta tutan yerlere dönüşecek.
'Bundan pek hoşlanmadım.'
Seong Jihan kaşlarını çattı.
Eğer bir tanrı olarak yüceltilip hizmet edilseydi, ölünceye kadar hayatını sadece insanlıkla ilgilenerek geçireceği anlaşılıyordu.
O bunu tercih etmezdi.
Aşırı ısınmış sohbet penceresine baktı ve,
'…Şimdilik eve gidelim.'
gökyüzünde kalmak yerine eve dönmeye karar verdi.
“Herkes, BattleNet'in geri çekilmesiyle ilgili olarak, doğru bilgi edindiğimde daha sonra tekrar yayın yapacağım. BattleTube'u burada sonlandıralım.”
Bip.
BattleTube bu şekilde kapatılmış olsa da,
-Sana söylüyorum, kalmak en doğru tercih.
-Hayır, o zaman bu çılgın savaş oyununu ömür boyu oynayalım mı diyorsun?
-200 yaşına kadar yaşamak istemiyor musun?
-Ya geçen seferki gibi insanlığın yok olma senaryosu gerçekleşirse?
-Seong Jihan-nim'e güvenmiyor musun?
-Hayır ama güvende olmak en iyisidir...!
Seong Jihan'ın gündeme getirdiği 'BattleNet çekilmesi' insanlık arasında bir anda gündem oldu.
Bu arada Incheon'daki bir otel odasında,
“Tsk tsk… O piç Seong Jihan neden BattleNet'in çekilmesinden bahsediyor?”
Bu yayını izleyen yaşlı adam Gılgamış dilini şaklattı.
“Kırmızı Faktör, Cehennem… Eğer tüm bunları ortadan kaldırdıysa, şimdi ciddi bir şekilde egemen olmaya başlamalı. Tüm insanlar tanrımız olmak istemiyor mu? Ama neden kendisi çekilme hikayesini gündeme getiriyor? Gerçekten anlamıyorum. Ne kadar aptalca. Sence de öyle değil mi, Pythia?”
(...Eğer hükümdar olma niyeti olsaydı, Kızıl Yönetici ile çoktan el ele vermiş olurdu. İnsanlığa hükmetme gibi bir niyeti yoktur.)
“İşte bu kadar sinir bozucu. Eğer egemen olmayacaksa, neden gücünü böyle kullanıyor? Anlamıyorum. Tsk tsk.”
Gılgamış'ın sözleri üzerine Pythia'nın ilahi gözleri parladı.
'Kırmızı Faktörü ortadan kaldırmak hayat boyu süren özlemimdi. Savaş Tanrısı'nın bunu yapması için dua ettim, ancak bunu gerçekten başaran kişi Seong Jihan'dı…'
Nasıl ortadan kaldıracağını bilmediği Kırmızı Faktör.
Ancak Seong Jihan, Mavi istatistiği tüm insanlığa vererek bu görevi temiz bir şekilde tamamladı.
Savaş Tanrısı sadece bunu yapacağını söyledi, hangi yöntemi kullanacağına dair en ufak bir ipucu bile vermedi.
Seong Jihan'ın beklenmedik hamlesi ile anında bitirdi.
'…Sonra. Bu Dünya'da kalan tek Kırmızı Faktör.'
İlahi göz kıpırdandı ve Gılgamış'a baktı.
'Sadece bu piç.'
Kırmızı Faktörün insanlığa yayılmasının başlangıç noktası.
Artık 'Adem' olarak adlandırılan Gılgamış'a bakarak,
Flaş.
Pythia'nın gözlerinde öldürücü bir ışık parlıyordu.
(Çevirmen – Asura)
(Düzeltici – Silah)
Yorum