Ölümün Yolu Bölüm 105 - Evren Mezarlığı - Fenrir Scans
Karanlık Mod?

Ölümün Yolu Bölüm 105 – Evren Mezarlığı

Ölümün Yolu novelini en güncel şekilde Fenrir Scansdan okuyun.

Ölümün Yolu Novel Oku

Bölüm 105 – Evren Mezarlığı

Kage, mühürünün biraz daha zayıfladığını fark ettiğinde, içindeki eski güçlerinden birkaç tanesinin geri geldiğini hissetti. Bu güçlerden biri, hissiyatlarını keskinleştiren bir yetenekti. Artık evrendeki güçlü varlıkları hissedebiliyor, onları rahatça bulabiliyordu. Ancak, Kage’nin aklına bir fikir geldi. ruhlarla beslenip güçlenirken, fiziksel gücünün eksik olduğunu fark etmişti. “Yeteri kadar güçlü değilim,” diye mırıldandı kendi kendine. “Biraz da kas gücüne ihtiyacım var. Mühürüm kırıldığında kaslarım daha da güçlü olabilir.”

Gözlerini kapatarak hislerini kullanmaya başladı. Şu anda bulunduğu eski evrende, ölüm enerjisinin yoğun olduğu bir yerde antreman yapmanın en iyi seçenek olduğunu düşündü. Planı, evren mezarlığına gitmekti; burası ruhların bulunduğu ve güçlü varlıkların yer aldığı bir yerdi. Evren Mezarlığı, bu evrendeki ölmüş eski savaşçıların ruhlarının toplandığı özel bir alandır. Sadece tarihte adı duyurulan özel kişilerin ruhları bulunur. Söylentilere göre, bu mezarlık evrenin başından beri var; zaman ve mekanı aşan bir yer olarak bilinir.

Mezarlığa vardığında, karşısına mezarlığın bekçisi çıktı. Bu varlık, ölümle ilgili karanlık güçlere sahip, güçlü ve korkutucu bir varlıktı. Kage’yi gördüğünde hemen saldırıya geçti. varlık, devasa boyutları ve öfkeliydi, adeta cehennemin köpekleri gibi bir hava taşıyordu, ama biraz daha farklıydı.

Kage, bekçinin saldırısını sessizce izledi. Karanlık enerjisiyle o kadar güçlüydü ki, bekçinin saldırılarını rahatça savuşturdu. Sonunda, ölüm enerjisi ve ruhsal baskısını kullanarak bekçiyi dizlerinin üzerine çöktürdü. Bekçi, acı içinde titriyor, Kage’nin güçlü baskısı altında kalıyordu.

Kage, alaycı bir gülümsemeyle bekçiye baktı. “Antreman için buradayım, dostum. Eğer rahatsız etmeye devam edersen, ruhunu tüketirim,” dedi, soğuk ve küçümseyici bir tonla. “Başını kaldırma zahmetine bile girme. Biraz huzur içinde çalışmak istiyorum. Yoksa, senin ruhun benim için sadece bir tatlı atıştırmalık olur.”

Kage, başını sallayarak arkasına döndü ve mezarlığın derinliklerine doğru ilerlemeye başladı. Her adımı, ona daha fazla güç kazandıracak bir antreman olarak planlanmıştı. Mezarlığın karanlık ve sessiz atmosferinde, Kage’nin ölüm enerjisiyle beslenmesi ve güçlenmesi için mükemmel bir ortam sağlanmıştı.

Kage, mezarlığın derinliklerinde ilerlerken gözüne büyük bir mezarlık ilişti. Bu mezarlık, zamanın ve ölümün etkisi altında kalmış, milyarlarca yılın gölgesinde kalan bir alan olarak görünüyordu. Mezarlıkta bulunan mezar taşlarının üzerindeki isimler, yıllar içinde tamamen silinmiş ve taşlar, zamanın ağırlığı altında ezilmişti. Üzerindeki yosun ve kökler, bu yerin ne kadar eski olduğunu gözler önüne seriyordu.

Kage’nin dikkatini çeken, mezarlığın merkezindeki devasa mezardı. Bu mezar, o kadar büyük ve ağır görünüyordu ki, tonlarca taş ve metalden oluşuyordu. Mezarı kaldırmak, neredeyse imkânsız gibi görünüyordu ve Kage, önceki mühürsüz halindeki gücüyle bile bu büyüklükteki bir nesneyi kaldırmanın zorluğunu tahmin edebiliyordu. Mezarın büyüklüğü, gözlerinde bir meydan okuma işareti olarak parlıyordu.

Kage, mezarın etrafında dönerken karanlık enerjisini topladı ve kaldırma işlemine başladı. Başlangıçta, milyonlarca ton ağırlığındaki bu devasa yapıyı hareket ettirmek için büyük bir çaba sarf etti. İlk başlarda, ağır taş ve metal kütlesinin yoğunluğu nedeniyle oldukça zorlandı. Ancak, zamanla kasları ve karanlık enerjisi, bu zorluğun üstesinden gelmesini sağladı. Mezarı kaldırırken yaşadığı zorluk, ona büyük bir tatmin sağladı.

Mezarı kaldırmayı başardığında, kasları artık evrendeki en sert şey haline gelmişti. Artık taş gibi sertleşmişti ve bu antreman, ona büyük bir güç kazandırmıştı. Mezarlıktan çıkarken, ellerini havaya kaldırıp mezarlıktaki tüm ruhları hissetti ve topladı. İçindeki ölüm enerjisini yoğunlaştırarak, ruhları tek bir noktada topladı ve ruhları tüketmeye başladı.

Kage, alaycı bir şekilde konuşarak, ruhları topladığı sırada kendini gururlandırarak şöyle dedi: “Ne kadar tatlı bir ziyafet. Tüm bu ruhlar, bana sadece güç vermekle kalmadı, aynı zamanda antremanım için mükemmel bir kaynak sağladı. Gücüm artık katbekat arttı. Neredeyse eski halim kadar güçlüyüm.”

Kage, mezarlıktan çıkarak karanlık dünyaya adım attı, derin bir nefes alarak, alaycı bir gülümsemeyle etrafına baktı, “Bu evrende beni durdurabilecek kimse kalmadı. Gücüm evrenin dört bir yanını sarsacak kadar büyük ve karanlık. Bu sadece başlangıç. Hadi bakalım, evrenin en güçlü varlıkları, gücümle tanışmaya hazır olun.”

Gözlerini kısıp etrafındaki karanlığı izledi, “Güçlü düşmanlar, bekleyin. Çünkü geliyorum ve bu sefer, sizin ruhlarınızı sadece bir tatlı atıştırmalık olarak göreceğim.”

Kage, karanlık dünyaya adım atarken, sözlerinin arkasındaki karanlık ve azimli amaçla dolu bir gücü hissetti. “Kimse benim yolumda duramaz, kimse!”

Etiketler: roman Ölümün Yolu Bölüm 105 – Evren Mezarlığı oku, roman Ölümün Yolu Bölüm 105 – Evren Mezarlığı oku, Ölümün Yolu Bölüm 105 – Evren Mezarlığı çevrimiçi oku, Ölümün Yolu Bölüm 105 – Evren Mezarlığı bölüm, Ölümün Yolu Bölüm 105 – Evren Mezarlığı yüksek kalite, Ölümün Yolu Bölüm 105 – Evren Mezarlığı hafif roman, ,

Yorum